Halk mega yangına karşı alarmda: Saray uçak sayıyor
İklim krizinin görmezden gelindiği, işçilerin sayısal olarak yetersiz ve eğitimsiz olduğu, koruyucu ekipmanlarının olmadığı bu düzen ormanları yakıyor. İktidar ise yine hamaset yapmakla meşgul.

Gökay BAŞCAN
İktidar havaların ısınmasıyla birlikte çıkan yangınlar karşısında çaresiz kaldı. Başta Bursa ve Karabük olmak üzere ülkenin dört bir tarafını saran alevler, ormanları ve beraberinde koskoca bir ekosistemi yok ederken yurttaşların tahliye edilmesine neden oldu.
Ormanlık alanları turizmin, maden ile enerji şirketlerinin kullanımına açan Saray rejimi, çıkan yangınları ise dua ve temennilerle söndürmeye çalışıyor.
İktidarın, ‘yangın çıkmadan önlem alınmalı’ uyarılarına kulak tıkadığını belirten uzmanlar, yangınla mücadele anında da sınıfta kaldığını belirtiyor. Yangınla mücadeleyi ‘bir savaş’ olarak tanımlayan uzmanlar, iklim krizinin görmezden gelindiği, işçilerin az, eğitimsiz ve koruyucu ekipmanlarının olmadığı, kurumlar arası işbirliğinin yapılmadığı düzende başarısızlığın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Son olarak başta Bursa ve Karabük’te olmak üzere çıkan ve devam eden yangınlar büyük bir felakete neden oldu. Bursa'nın Kestel ilçesinde başlayıp Gürsu ve Osmangazi'ye sıçrayan yangın dün ikinci gününde de devam etti.
TAHLİYELER DEVAM EDİYOR
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yangının yaklaşık 3 bin hektarlık alanda etkili olduğunu belirti. Yerleşim yerlerine sıçrayan Gürsu’daki yangın, binaları da küle çevirdi.
Karabük’te ise 23 Temmuz’da başlayan yangınlar dün itibariyle devam etti. Valilik, 19 köyde yaşayan 928 ailenin evlerinden tahliye edildiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Karabük’te 1839 yurttaşın, Bursa’da ise 1765 yurttaşın güvenli yerlere tahliye edildiğini açıkladı.
Yangınlarda yurttaşlar da seferber oldu. Alevleri söndürmeye çalışan yurttaşlar, tahliye edilen bölgelerdeki hayvanları da güvenli alanlara taşımaya çalıştı.

BİRÇOK BÖLGEDE SÜRÜYOR
Diğer birçok bölgede de alevler ormanları kül etmeye devam etti. Bulgaristan’ın Lesovo kenti yakınlarında çıkan orman yangınında alevler Türkiye sınırına ulaştı. Maraş’ta önceki gün çıkan yangın dün de devam etti. İzmir Buca’da çıkan yangın ise kısa sürede söndürüldü.
BirGün’e konuşan Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara, yangınlara yine hazırlıksız yakalanıldığına dikkat çekti. Marmara ve Karadeniz’de, Akdeniz’e kıyasla organizasyonların daha zayıf olduğunu belirten Özkara, “Kurumlar arası iş birliği yapmadığınız sürece yangınları söndürmek mümkün değil. İş birliğinin önceden yapılan pratiklerle geliştirilmesi gerekiyor. Yine tanık olduğumuz gibi anlık yapılan destekler etkili olmuyor” dedi. Orman Genel Müdürlüğü’nün tek başına başarılı olmasının mümkün olmadığını, başta kendileri olmak üzere birçok kurumun sürece dahil edilmediğini hatırlatan Özkara, “Yıllardır söylüyoruz ancak bizi duymayan bir yapı var. Mahalli idareler, jandarma ve başka kurumlarını da bu sürece katarak toplumda duyarlılığı oluşturmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Yurttaşların iyi niyetli de olsa yangın alanlarında bulunmasının tehlikeli olduğunu ifade eden Özkara, “Elinde bir pet şişesiyle sorunu çözemezsiniz. İnsan yoğunluğu tahliye konusunu da zorlaştırıyor. Rüzgar çok fazla, sahaya giren mücadele eden insanların koordineli ve disiplinli olması gerekiyor. Aksi takdirde daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.
İşçilerin az ve eğitimsiz olduğuna dikkat çeken Özkara, “İlan verilmiş, daha yeni işçi alımı yapıldı. Umarım bu işçileri bu sene sahaya göndermezler. Çünkü önce bu insanların iyi bir eğitimden geçmesi lazım. İşe başlayalı 1 ay olmuş birini yangına gönderiyorlar. Bu olmaz, hem yangınlarla mücadele edemiyorsunuz hem de işçilerin hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Arazözlerde yeterli çalışan yok. 25 metrelik hortumları birleştire birleştire yanaşmaya çalışıyorsunuz. Bir işçi o hortumu 15 dakika tutabilir, sonra değişmesi gerekir. Yangında dört-beş saatten fazla çalışamazsınız” ifadelerini kullandı.
“Yangınla mücadele eden insanlarda kişisel koruyucu donanımları yok veya eksik” diyen Özkara, “Oksijen maskesi, yangına dayanıklı kıyafet ve ayakkabı olmalı. Yangınlara hava koşullarının etkisi devam ettiği sürece sonuç almamız giderek zorlaşacak. Yangın sayısını azaltmamız gerekiyor. 1435 olan yıllık yangın adet ortalaması, son 10 yılda 2 bin 792’ye çıktı. Geçen sene 3 bin 800 oldu” dedi.
Kamuoyunda sıkça tartışılan hava araçları meselesine de ilişkin konuşan Özkara şu ifadeleri kullandı: “Bazı yangınlara hava aracıyla müdahale mümkün değil. Bu güçte, yoğunlukta bir hava aracının müdahale etmesi zor. Ayrıca hava araçları da çok masraflı. Asıl gündeme gelmesi gereken yer kara gücüdür. Çünkü yangını esas söndüren kara gücüdür”
***
BİR İŞÇİ DAHA HAYATINI KAYBETTİ
İktidarın sosyal medyada ‘ateş savaşçıları’, ‘şehit’ gibi kavramlarla kahramanlaştırdığı ancak diğer yandan günde 53 liraya vardiyasız çalıştırdığı, yeterli koruyucu ekipman ve eğitim vermediği işçiler büyük bir tehlike altında mücadele etmeye devam ediyor. Bursa’daki yangınla mücadele ederken itfaiye personeli Ramazan Şaşkın geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Şaşkın, dün son yolculuğuna uğurlandı.
***
HAMASET YANGINLARI SÖNDÜRMEZ
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki bakanların, yangınların çıktığı ilk günden beri yazmaya çalıştığı her başarı öyküsü, çıkan yeni yangınla birlikte yerle bir oldu. İktidar, alevler daha çok alanı küle çevirdikçe sosyal medya paylaşımlarını da aynı oranda hızlandırdı. Erdoğan, dün yaptığı paylaşımda yangınlarla konusunda filoda yer alan araçları sıralarken yurttaşlar alevlerle mücadele etti. Erdoğan’ın konuşma yaptığı saatlerde alevler başta Bursa ve Karabük olmak üzere birçok bölgeyi esir aldı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral ise iktidarın çaresizliği karşısında büyüyen orman yangınlarına ilişkin “Rabb’im! İmdat eyle bize!” paylaşımında bulundu.


