Genel seçimlere 1,5 aydan daha az bir süre kaldı. 14 Mayıs’ta halkın karşısına 4 cumhurbaşkanı adayı çıkacak. Başta artan hayat pahalılığından yaka silken halkın beklentisi sorunlarının çözülmesi. Ekonomiden yargıya birçok sorun olduğunu söyleyen siyaset bilimciler ve araştırmacılar halkın karşısına somut önerilerle gidilmesi ve anlaşılabilir şekilde paylaşılması gerektiğini ifade etti.

Halk somut öneriler bekliyor

Mustafa KÖMÜŞ

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 14 Mayıs günü yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne ilişkin cumhurbaşkanı kesin aday listesi Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan aday olmaya hak kazandı.

Kesin aday listesinin yayımlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Seçimi propaganda dönemi de başladı. Seçim propaganda süreci 13 Mayıs Cumartesi günü saat 18.00 itibarıyla sona erecek.

Hemen hemen bütün araştırmalarda önde gözüken Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın bundan sonraki süreçte yapacakları seçimin sonucunu büyük oranda belirleyecek. Özellikle halkın karşısına somut önerilerle çıkılması bu süreçte oldukça etkili olacak. Kılıçdaroğlu’nun geçen günlerde yayımladığı videoda Cumhur İttifakı’nın 6284 Sayılı Yasa üzerinden ittifakı genişletmesinin ardından sıraladığı aile destekleri sigortası, kreşler, işgücüne katılımı artıracak teşvikler, şiddeti önleyici politika önerileri oldukça olumlu karşılandı. Bunun yanında halk, artan hayat pahalılığı, iktidarın baskıcı uygulamaları, adaletsizlik ve birçok konuda özgürlüklerin kısıtlanması hakkında Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunacağı somut önerileri bekliyor.

EN ÇOK CAN YAKAN HAYAT PAHALILIĞI

Siyaset bilimciler ve araştırmacılarla muhalefetin bundan sonra alacağı tutumun nasıl olması gerektiğini konuştuk.

Ülkenin önemli sorunları olduğunu söyleyen Bulgu Araştırma Kurucusu Semih Turan şunları aktardı: “Deprem elbette çok büyük bir olgu. Bunlara mutlaka kampanyada yer vermek gerekiyor. Orada hamile kadınlar, uzvunu kaybedenler var. Tabii ki binalar, yeniden yapılaşma bunlar çok önemli şeyler ama bu bahsettiğimiz şeyleri de göz ardı etmeden politikalar geliştirmek gerekiyor. Halkın canını en çok yakan da şu anda hayat pahalılığı. İnsanlar marketlere girmekten korkar oldu. Bununla ilgili rahatlatacak projeler geliştirilmeli ve o güven verilmeli. Ama bunun dışında yine yaşam biçimleri, eğitim, hukuk, adalet… 17 yaşın altında evlendirilen ve doğum yapan binlerce kız çocuğu var. Bu anlamda da mutlaka insanlar bir şey duymak istiyor. Bütün tuşlara aslında aynı anda basmak gerekiyor.”

Semih Turan, Bulgu Araştırma KurucusuSemih Turan, Bulgu Araştırma Kurucusu

“Her kim iktidar olursa olsun kanayan en büyük yara hayat pahalılığı” diyen Turan şöyle devam etti: “Zengin kaynaklara sahip bir ülkeyiz. Hem tarımsal alanda hem iş gücü anlamında… Biz bunları aşabilecek kaynaklara sahip bir ülkeyiz. Ama yaşam biçimlerini tekrar dönüştürmek, tekrar o güveni veya o mutlu toplumu oluşturabilmek için yaşamın her alanında ne yapılacağı çok açık konmalı. Türkiye'de maalesef adalete güvenmiyor. Bu alanların hepsinde aslında çok somut bir yol haritası seçmenin önüne konulmalı. Halk somut olarak neyin ne zaman yapılacağını duymak istiyor. Ataması yapılmayan öğretmenlerden tutun sendikalaşmaya, işçi haklarına, asgari ücretin tespitine kadar, insanlar somut öneriler bekliyor. Aslında her alanda değişimin ne yönde olacağı anlaşılabilir metotlarla halkın önüne sunulmalıdır. Toplumda müthiş bir güven bunalımı var. Bu güven bunalımı da tek bir parametreden kaynaklanmıyor. Deveye sormuşlar niye boynun eğri diye nerem doğru ki demiş. Hemen hemen her alanda bunu görüyoruz. Özellikle güven konusunda da çok ciddi problemler yaşıyoruz.”

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ DOĞRU ANLATILMALI

“Kadınların yanı sıra özellikle gençlerin, üniversite öğrencileri ve genç işsizlerin sorunlarının çözümü için politikaların anlatılması, muhalefetin potansiyel seçmeni olan bu çevrelerde desteğini artıracaktır” Siyaset Bilimci Dr. Özgün Emre Koç ise şunları aktardı: “Kadınların iş hayatına girişlerini ve kalıcı olmalarını sağlamak için kreşlerin yaygınlaştırılmasının yanı sıra bakıcı desteği fonu kurulabilir, çalışan annelere kreş öncesi bakıcı desteği sağlanabilir. Kamu ve özelde kadın istihdamını güçlendirmek için başlangıç için belli sektörlerde aşamalı olarak cinsiyet kotası uygulaması başlatılabilir. Gençler için psiko-sosyal destek birimlerinin ülke genelinde yaygınlaştırılması önem arz ediyor. Konda'nın 2022 yılında yaptığı Gençlerin İhtiyaçları Araştırması'na göre gençlerin burstan sonra en çok ihtiyaç duydukları şey psikolojik destek. Son yıllarda artan ekonomik ve sosyal sorunlar gençleri yalnız ve çaresiz hissettirmenin yanı sıra siyasette de daha radikal arayışlara, ayrıca madde bağımlılığı başta olmak üzere yıkıcı alışkanlıklara itebiliyor.”

Özgün Emre Koç, Siyaset BilimciÖzgün Emre Koç, Siyaset Bilimci

Gençlerin en büyük sorunlarından birinin barınma olduğuna dikkat çeken Koç şunları ifade etti: “Barınma, gençlerin en büyük sorunlarından biri. Hem devlet yurtlarının kapasitesinin yetersiz ve koşullarının kötü olması hem de konut kiralarının patlaması nedeniyle ailesinden uzakta okuyan öğrenciler ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya. Isınma ve beslenme gibi diğer temel ihtiyaçların karşılanmasındaki zorluklar da eklenince üniversite öğrencileri için eğitim hayatı sürdürülebilir olmaktan uzaklaşıyor. Dahası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın raporuna göre dernek ve vakıflar tarafından işletilen, birçoğu tarikat ve cemaatlerin elinde olan özel yurtların kapasitesinin yarısından fazlası boş durumda. Sorunun acil çözümü için üniversite kampüslerinin içine yeni yurtlar, kampüs çevrelerine ise öğrencilere kiralanacak, mülkiyeti kamuya ait olacak öğrenci konutları inşa edilebilir. Eğitim ve ar-ge faaliyetleri için gerekli teknolojik ekipmanlarda ithalat vergileri azaltılabilir, hem eğitim kurumları hem de belirlenecek teknoloji sektörlerindeki genç girişimciler desteklenebilir. Üniversite diploması giderek anlamsızlaşıyor ve diplomalı işsizler artıyor. Üniversite mezunlarının çoğu asgari ücret veya ona yakın maaşlarla, açlık sınırında işe başlıyor. Üniversiteye yığılmayı engellemek için meslek eğitimi yaygınlaştırılmalı. Sosyal medyayı da içine alan geniş bir ifade hürriyeti düzenlemesi yapılmalı, özellikle kamu görevlilerinin eleştiriden azade kılınmasını sağlayan yasalar kaldırılmalı. Gençler ve genel olarak vatandaşlar sağlık hizmetlerine ulaşmakta güçlük çekiyor. Üniversite bünyesinde mediko-sosyal altyapının güçlendirilmesi ve birinci basamak sağlık hizmetinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Kamu bankaları aracılığıyla gençlerin teknolojik donanım ve altyapıya ulaşmalarını kolaylaştıracak özel kredi paketleri sunulmalı. Sivil toplum faaliyetlerini zorlaştıran mali yükümlülükler hafifletilmeli, muhtasar beyanname verme stopaj ödeme gibi uygulamalar kaldırılmalı veya yeniden düzenlenmeli. Dernek kurma ve yönetme faaliyetlerinin e-devlet üzerinden çevrimiçi ortama taşınması bu alandaki çalışmaları teşvik edecek, demokratik bir toplum yapısının oluşmasına katkı yapacaktır. Muhalefetin bütün bu başlıkları somut önerilerle halkın önüne getirmesi seçim öncesi büyük önem taşıyor.”