Avukatlara ceza yağdırılan karar duruşmasının ardından ÇHD’lilerin tepkisi gecikmedi. ÇHD’liler “Halkın avukatlığını yapmayı sürdüreceğiz” dedi.

Halkın avukatlığını sürdürmeye devam
ÇHD baskılara yönelik haziran ayında eylem düzenlemişti. (Fotoğraf: Twitter/ÇHD)

Asena TUNCA

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatların mesleki faaliyetleri gerekçesiyle yargılandıkları davada avukatlara ceza yağdı. ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın da aralarında olduğu 21 avukat hakkında, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla toplam 146 yılı aşkın hapis cezası verilmesine ÇHD üyesi avukatlardan tepki geldi.


FAALİYETLERİMİZ YARGILANDI

2013’te gözaltılar ile başlayan, yaklaşık 10 yıldır devam eden sürecin hukuksuzluklarla geçtiğini kaydeden ÇHD’li Avukat Güçlü Sevimli BirGün’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Avukatlık faaliyetlerimiz sebebiyle yargılandık. ÇHD olarak avukatlık yapma şeklimiz siyasal iktidarın çıkarlarına uymuyor. Hukuki çabamız, emekçilerin yanında durmamız, hapishanelerde uygulanan kötü muamele ve işkence davalarında yer almamız 2013’te de iktidarı rahatsız ediyordu bugün de aynı.”

Kararın kabul edilemez olduğunu söyleyen Sevimli, “Soruşturmayı yürüten polislerin tamamı FETÖ’den hükümlü veya firari. Savcı Âdem Özcan da öyle. Gözaltına alınmamızda ve tutuklanmamızda tamamen FETÖ kumpası var, ısrarla belirttik. Dijital deliller üretildi. Ancak söz konusu ÇHD olunca sorun olmuyor. Siyasal iktidar hukuk enstrümanını kendi varlığını sürdürme noktasında kullanıyor. Bizi yıldıracaklarını düşünüyor olabilirler. Buna karşı mücadelemizi durmadan sürdüreceğiz” dedi.

SÜRECİ UZATAN DELİLLER

Davanın 10 yıla yakın süredir devam etmesinin delillerden kaynaklandığını söyleyen ÇHD Başkanı Çiğdem Akbulut, “Her şeyden önce süreci uzatanın ÇHD’li avukatlar olmadığını söylemek gerekir. Sürecin bu kadar uzamasının nedeni davanın kaynağı delillerin orijinallerinin olmaması. 1 yıl önce ocak ayında bu deliller sözde bulundu ve inceleme yapıldı. Delillerin sahte olduğunu ispat etmemize rağmen bu davayı uzatma çabası olarak görüldü. İncelemeler kapsamlı yapılsaydı bu deliller yargılamaya uygun olmayacaktı. Karar duruşmasında delillerin tamamen sahte olduğu ve dosyayla eşleşmediğini ortaya koyduk. Mahkeme bize karşı çok ağır hapis cezalarına hükmetti. İtiraz yollarını kullanacağız” ifadelerini kullandı.

TOPLUMSAL MUHALEFETİ SAHİPLENDİK

“İktidarın kanunsuzluklarına, toplum üzerinde yaptığı baskılara ÇHD olarak her zaman karşı durduk” diyen Akbulut şöyle devam etti:

“1974’ten bu yana her zaman toplumsal muhalefeti sahiplenerek avukatlık yaptık. Birçok kısıtlamayı ortadan kaldıran faaliyetlerimiz oldu. Bunlardan biri ‘İmdat Polis’ uygulamasıdır. Hukuksuzluklarla, hak ihlalleriyle karşılaşanlara karşı bir yardım hattı gibi düşünün. Çok ses getirmişti. ÇHD gerçekten hedef alınmış durumda. Aslında hedef olan halkın avukatlığı. Duruşma vaktine kadar madencilerin katledildiği Amasra’daydık. Bu hafta karar alındı ve hemen Amasra’ya dönüp çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yargılanan işte tam olarak bu irademizdir. Arkadaşlarımıza verilen cezalar bizi caydıracak değil. Halkın avukatlığını yapmayı sürdüreceğiz.”