CHP’nin başörtüsü teklifini anayasa maddesi haline getirmeyi öneren Erdoğan, kimlik ve inanç siyasetini tüm seçim sürecinin ana stratejisi olarak görüyor. Yarın için Alevi açılımı müjdesi verdi. Meclis’te sansür yasası görüşülürken tüm gıda maddeleri ile ilgili kriz konuşulurken ortaya çıkan sürpriz gündem sadece iktidara yaradı. Halkın sorunlarına çözüm bekleyişi devam ediyor.

Halkın çağrısı tek rehber olmalı

Hazırlayan: Umut SERDAROĞLU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürpriz bir şekilde gündemi başörtüsü tartışmasına çevirmesinin ardından Erdoğan, AKP Grup Toplantısı’nda konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, "Bugün Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele, verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenlemeler sayesinde, hamdolsun artık kalmamıştır" dedi.

ANAYASA TEKLİFİ

Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı’nda uzun süredir tartışılan ‘yeni anayasa’ konusunu tekrar gündeme getirdi. CHP liderine çağrı yapan Erdoğan, "Gelin çözümü yasa değil, Anayasa düzeyinde sağlayalım. 5735 sayılı Anayasa değişikliği teklifini, kamuda çalışmayı da kapsayacak şekilde, aksi yönde düzenleme yapılamayacağı kaydıyla yeniden çıkartalım" açıklamasında bulundu.

Erdoğan’ın yeni anayasa önerisinin ardından konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Talimatı aldık, anayasa çalışmasına başlıyoruz” dedi.

SOL PARTİLER TEPKİLİ

Türkiye’deki sol partiler ise Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışına tepki göstermeye devam etti.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, CHP’nin başörtüsü teklifini eleştirdi. AKP Grup Toplantısı’nın ardından sosyal medyadan paylaşımda bulunan Şık, “Demek ki neymiş; sağcılıkla sağcılaşarak mücadele edemezsin. Sağcılığın panzehiri sağcılık değildir" açıklamasını yaptı.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ise laikliğin teminat altına alınması gerektiğini vurguladı. Akdeniz, “İnanan ve inanmayanın özgürlüğünü güvenceye alacak gerçek laiklik. Devlet ile din işlerinin birbirinden ayrılmasını savunmadan işin içinden çıkılamaz” dedi.

SAĞCILIK YARIŞI SEÇİMİ ERDOĞAN’IN KAZANMASINA YOL AÇAR

Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı video ile gündeme getirdiği tartışma hakkında önceki gün yaptığı “AKP kopyası muhalefet gerici rejimle mücadele edemez” başlıklı açıklama ile tavrını belirleyen SOL Parti’nin Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, meselenin geldiği son aşamayı değerlendirdi.

AKP’nin yirmi yıldır laiklik başta gelmek üzere Cumhuriyet’in ilerici birikimlerini adım adım tasfiye ettiğini vurgulayan İşleyen, “CHP tüm bu dönem boyunca milliyetçilikten liberalizme uzanan savrulmalar içinde, bu tasfiyeye karşı duramadı” dedi. Türkiye’nin bugünkü siyasal atmosferinin darbeler ve baskılarla solun, devrimcilerin tasfiye edilmesiyle oluşturulduğuna dikkat çeken İşleyen, “Sağcılık Cumhuriyet’in bir harakirisi olarak bilinçli biçimde güçlendirildi” ifadelerini kullandı.

CUMHURİYETİN İNTİHARI

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsü’ hamlesi de CHP’nin Cumhuriyet’e ilişkin yeni bir harakirisinden başka bir şey değildir” diyen İşleyen, “Sağcılık yarışı ile kazanacağını zannetmek, tükenmiş ve geride kalmaya mahkum sağın taklidini yaparak oy kazanacağını ummak büyük bir yanılgıdır. Tıpkı daha önce Ekmeleddin’le yapıldığı gibi…”

CHP’nin hamlesinin ‘yeni anayasa’ önerisi ile AKP’ye büyük bir manevra alanı kazandırdığını da vurgulayan İşleyen, şöyle devam etti:

“Toplumun işsizlik ve yoksulluk kıskacında boğulduğu, hayat pahalılığın emekçileri nefessiz bıraktığı bir anda siyasetin din ve kimlikler eksenine sürüklemenin akıl alır hiçbir yanı yok. Ülkenin ilerici, devrimci birikimlerini dışlayarak, sınırsız bir sağcılık yarışı ile Erdoğan’ın yeniden iktidarının taşlarını döşemek dışında bir şey yapamazsanız.”

İşleyen, ülkeyi bir tür sağcılık yarışına dönüşen bu duruma teslim etmeyeceklerini de vurgulayarak, “Bugün muhafazakâr baskı altında ezilen kadınlar başta gelmek üzere tüm ezilenlerin ve emekçilerin çıkarı, laikliği ve özgürlüğü kazanmayı ön plana alan bir siyasetle AKP’yi yenilgiye uğratmaktır” dedi.

HDP’DEN DESTEK

Konuya ilişkin HDP’den açıklama Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’tan geldi. Oluç, “Başörtüsüyle ilgili yasal ve anayasal bir değişikliğe biz varız. Bu konuda herhangi bir sıkıntımız yok. Ayrımcılığa sadece başörtüsü takan kadınlar uğramadı. Bugün ve dün Kürtler, Aleviler, azınlıklar ayrımcılığa uğradı ve uğruyorlar” ifadelerini kullandı.

ASIL GÜNDEM DEĞİLDİ

Gelişmeleri BirGün’e değerlendiren Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, başörtüsü meselesinin Türkiye’nin asıl gündemi olmadığını belirtti. Genç, konuşamasına şöyle devam etti: “Ancak Kılıçdaroğlu’nun yöneliminin seçim yönelimi olduğunu düşünmek gerek. Saha anketlerine baktığımızda uzun bir süredir mütedeyyin kesimin AKP döneminde olası bir CHP iktidarı döneminde kaybedip kaybetmeyeceğine dönük kaygı içinde olduğunu görüyoruz. Belli ki Kılıçdaroğlu, bu söylemiyle başörtülü kadınlar üzerinden ortaya çıkan fiili çalışmaların garanti altına alacak tedirginlikleri giderme amacındaydı”

Yüksel Genç, Kürt sorunu gibi temel sorunların da muhalefet tarafından gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.

***

Yaşar Aydın yazdı: Erdoğan’ın yüzü en sonunda güldü

"Erdoğan’ın toplantıda yüksek sesle söylediklerinin yanında (hepimiz duyduğu), daha sonra söyleyeceklerine hazırlık olarak değerlendirilecek ifadeler vardı. İlkinin üzerine konuşmaya gerek yok. Türbanı anayasa meselesine kadar getirmeyi becerdi. Ama satır aralarına bakınca ortaya seçimin yol haritası sayılabilecek başlıklar çıkıyor..."

***

Fatih Yaşlı yazdı: Başörtüsüne yasal garanti: Bir “muamma”yı anlamak

"Kılıçdaroğlu’nun “başörtüsüne/türbana yasal güvence” çıkışının zamanlaması neresinden bakılırsa bakılsın bir muamma niteliği taşıyor. “Muamma” diyorum; çünkü çoktan çözülmüş, kamuoyunun gündeminden düşmüş, hemen hemen hiç konuşulmayan ve iktidarın elindeki bir mağduriyet kozu olmaktan net olarak çıkmış bir meselenin ansızın ve bağlamsız, nedensiz bir şekilde gündeme getirilmesinden söz ediyoruz."

***

SİTA Politik Danışmanlık Genel Müdürü Suat Özçelebi yazdı: Halkın temel talepleri belli

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçime giden yolda, endişeli muhafazakarlara ya da AK Parti’den kopan kararsızlar diye nitelediğimiz kitleye karşı iktidarın kullanabileceği “baş örtüsü konusunda geri adım atabilirler, var olan güvencelerinizi kaybedebilirsiniz” propagandasına karşı bir atak yapmış gibi duruyor. Bu konudaki güvenceyi, söylemden bir yasa maddesine taşıyarak AK Parti’nin kullanacağı bir argümanı elinden almaya çalışıyor. Ayrıca kulislere yansıyan eğer doğruysa Cumhurbaşkanının yapacağı Alevi açılımı gibi benzer konularda cephe almaya çalışıyor."