Kayseri’de mera arazileri üzerine 575 ton kapasiteli ‘patlayıcı madde tesisi’ kurulması için çalışma başlatıldı. Tarım ve hayvancılıkla geçinen bölge halkı, kimyasalların bölgeyi zehirleyeceğine dikkat çekti.

Halkın merasına patlayıcı deposu
Fotoğraf: Proje dosyası

Gökay BAŞCAN

Erciyes Patlayıcı Maddeler A.Ş., Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi Aşağıbeyçayır ve Eğrisöğüt mahalle sınırlarına patlayıcı madde tesisi kurmak için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulundu. ÇED süreci kapsamında yapılmak istenen halkın katılım toplantısı ise 31 Ocak’ta gerçekleştirilecek. Geçmişte birçok yerde meydana gelen patlayıcı madde tesislerindeki kazaları hatırlatan bölge halkı endişelerini dile getirdi. Yurttaşlar, tesisin bölgede hayvancılığı bitireceğine dikkat çekti.

Şirketin 11 Ocak’ta yaptığı başvuruya göre, proje kapsamında yılda

•16 bin ton kapsüle duyarlı emülsiyon

•55 bin ton anfo

•7 milyon adet kapsül üretim ve montaj

•15 ton ağır anfo üretimi yapılacak.

Yine proje kapsamında inşa edilecek patlayıcı madde deposu, bölge için büyük riskler taşıyor. Bölgeye, 1 adet 200 tonluk, 5 adet 75 tonluk olmak üzere toplam 575 tonluk patlayıcı madde deposu inşa edilecek. Büyük patlayıcıların depolanacağı proje alanına en yakın konutun uzaklığı ise sadece 955 metre. Ayrıca proje 56 milyon TL’ye mâl olacak.

Proje dosyasında yer alan bilgilere göre, tesisin yapılacağı 912 bin metrekarelik alan çayır ve mera arazilerinden oluşuyor. Mülkiyeti Hazine’ye ait arazilerin, Pınarbaşı Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği ile söz konusu direkt tarafından imzalanan sözleşmeyle kullanımına izin verildi.

ZARAR VERMEYECEKMİŞ

Şirket proje dosyasında faaliyet alanında zarar verebileceği doğal kaynak ve korunan alanların bulunmadığını iddia ederek proje için başka alternatif yerlerin değerlendirilmeye alınmasına gerek duyulmadığını belirtti. Projeye tepki gösteren Kayseri Karaçay Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Harun Özkan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bölge halkının bilgisi olmadan ihale yapıldığına dikkat çekti: “İhale ilanında irtifak hakkı amacı ‘konut enerji ve turizm hariç olmak üzere eğitim, ticari, sağlık, sanayi, organik tarım, organize hayvancılık, sosyal ve kültürel vb. sabit ve kalıcı tesis’ iken ÇED başvurusundan patlayıcı madde imalat tesisi kurulacağı anlaşılmaktadır. Bu husus ihaleye ve yasaya aykırı olup ihalede organik tarım kelimesi gibi halkı cezbedecek konular yazdığı halde patlayıcı madde imalatına dönüştürülmesi kötü niyetli olup devletin ve halkın yanıltılmasıdır.”

ORTAK KULLANIM ALANI

Dinamit fabrikasında kullanılacak kimyasalların havayı, toprağı ve çevreyi kirleteceklerini belirten Özkan, “Geçmişte birçok şehrimizde meydana gelen ve ciddi can ve mal kaybına neden olan patlama olayları da endişemizi artırmaktadır. Köyümüz orman köyüdür. 20 yıl kadar önce orman köyü yapılma aşamasında ağaçlandırılması için köylülerimiz meralarını ve tarlalarını devlete vermiştir. Bu nedenlerle köyümüzün merası olarak ihale yapılan yer dışında geniş bir alan kalmamıştır. Bu alan gerek bizim köyümüzce gerekse komşu köyümüz olan Aşağıbeyçayır köyünce de kullanılmaktadır. Meranın ortadan kalkması sonucunda hayvanların otlak alanı yok olacak, gelişmekte olan hayvancılık ortadan kalkacaktır. Son yıllarda oldukça artan arıcılık faaliyeti ortadan kalkacak, organik bal, meyve, sebze kalmayacaktır” ifadelerini kullandı.

SU KAYNAĞININ DİBİNDE

Yapılması planlanan tesisin köy içme suyu kaynağına 200 metre mesafede olup, tüm köy halkını zehirleyeceğini ifade eden Özkan şöyle konuştu: “Bölgenin en doğal köylerinden olan köyümüzde oluşacak hareketlilik ve trafik nedeniyle güvenlik sorunları oluşacak, hava kirliliği had safhaya çıkacaktır. Köyümüzün çoğu bölgesinde cep telefonu dahi çekmemekte, doğallığını korumaktadır. Üç tarafı orman arazisi olan köyümüzün diğer tarafına patlayıcı madde imalat tesisi kurulmasını kabul etmiyoruz.”