Almanya’da taciz edilen iki “Alman kadına” yardım etmek isteyen “Türk kökenli” Tuğçe Albayrak müdahale ettiği “Sırp gençlerden” birisinin kafasına yumruk atması sonucunda beyin kanaması geçirdi ve hayatını kaybetti. Bir kadın daha taciz edilen hemcinslerini korumaya çalışırken erkekler tarafından öldürüldü. Söz konusu haber, bu uzak, kalabalık ve çirkin ülkeye çabuk uçuverdi. Kendi ülkesindeki kadın cins-kırımına sesi çıkamayan bıyıklılar ülkesinin medyası hemencecik ses verdi. Olay, muhtemelen Almanya’da olduğu için ve hayatını kaybeden kadın Türk kökenli olduğu için bu ülkede yankı uyandırdı. Oysa haberi şu şekilde de duymanız oldukça mümkündü: “Türkiye’de taciz edilen iki Sırp kadına yardım etmek isteyen Alman kökenli ‘X’ müdahale ettiği…” Ya da şu şekilde: “Sırbistan’da taciz edilen iki Alman kadına yardım etmek isteyen Sırp kökenli ‘X’…” Oysa Türkiye’nin güzide medyası “Sırpların saldırdığı Türk kızına” ağlıyordu, geri kalanına değil. Bu haber kimileri için yalnızca bir “Türk kızının”, kimileri içinse “Sırpların saldırdığı bir Türk kızının” ölüm haberiydi.

O kimilerinin çanak tuttuğu bu cinayetler de köhnemiş sistemleri gibi globalleşmektedir artık. Eskiden bir Türk kadına bir Türk erkekten başkası dokunamazdı. Tecavüzse onu da onlar yapardı. Tacizse en alası onların elinden çıkardı. Türk kadınlara gâvur eli değemezdi. Haşa namus meselesiydi, savaş çıkardı. Ama gel gör ki her yılbaşı Taksim’de kameraların önünde yabancı uyruklu kadınların kalçalarını avuçlaya avuçlaya bunu da aştık ülkece. Globalleştik ve kadınlara yönelik cinayetlerin, taciz ve tecavüzlerin küresel dolaşıma girmesinde katkımızı da esirgemedik.

Oysa o kimilerinin yaptığı haberlerdeki vurgulara karşın, Tuğçe tacize uğrayan kadınların sesini duyduğunda “Acaba hangi milletten?” diye sormadı. O kadınları taciz eden Sırp erkekler de onların kimliklerine bakıp kökenlerini anladıktan sonra tacize yeltenmedi. O erkekler onların yalnızca kadın olmalarına bakıp kararlarını verdiler. Onlar da dünyanın her yerindeki diğer erkekler gibi penislerini şiddet aracı, yumruklarınıysa cinsel bir güç olarak kullanan erkeklerdendi. Onlar Tuğçe’yi yumruklayarak öldürdü. Tuğçe’yi öldüren yumruklar kaba şiddet unsuru değildi. O yumruklar bir cinsel saldırının devamı ve hatta kendisiydi.

Bugün kadın sorunu içerdiği şiddetle bütün dünyada yükselmekte ve dünyanın en yakıcı sorunlarından birisi olarak önümüze çıkmaktadır. Kadın cinayetleri artarak devam etmektedir. 2013 yılında 214 kadın ve 10 çocuk erkekler tarafından öldürüldü. 167 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi. Kadınlar, aynı yıl, en çok kocalarından şiddet gördü, yüzde 15’i ise boşanmak istedikleri için öldürüldü. Kadınlar erkek arkadaşları ya da eşleri tarafından en çok mutfak ve yatak odalarında öldürüldü. Kadınlara reva görülen iki yerde yani. Kadınların yüzde 52’si tanıdığı erkekler tarafından tecavüze uğradı. Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu’nun haberine göre bu 167 tecavüz vakalarının yüzde 15’i Akdeniz, yüzde 14’ü Ege,yüzde 8’i Doğu Anadolu, yüzde 6’sı İç Anadolu, yüzde 3’ü Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşandı. En çok tecavüz vakası yaşanan iller İstanbul (31), Samsun (16) ve Antalya (11) oldu.

Bugün kadınlara müjdelenen tek şey ayaklarının altında olduğu söylenen cennet. O da ancak anne olurlarsa. Onun dışında ne bu dünyada ne öte dünyada rahat edeceğe benzemiyorlar. Dünya genelinde şiddetin her türlüsü öncelikle onları vuruyor. Dünyadaki bütün işlerin yüzde 66’sını yapan kadınların yine dünya genelindeki malvarlıkları yalnızca yüzde 1. Dünyadaki toplam gelirin ise ancak yüzde 10’unu alabiliyorlar. Ama neyse ki cennet onlardan anne olanlarının ayağının altında hâlâ. Bununla avunsunlar. Her dinden 120 milyon kadın her sene taciz ya da tecavüze uğruyor. Dışarıya “demokrasi” ithal edecek kadar “gelişmiş” bir ülke olan ABD’deki 8 ile 11 yaş arasındaki kızların yüzde 83’ü devlet okullarında tacize uğruyor. Her ağzını açtıklarında Müslümanlıktan dem vurup kaçak yaptırdığı saraylardan halkına seslenen yöneticilerin olduğu bir ülkedeyse 50 bin çocuk “fahişe” olarak “çalışıyor”. Dolayısıyla size ait, sözlerinize ait, yaptıklarınıza ait böyle pislik “erkek” bir dünyada hâlâ bu dünyayı savunan yazılar ve haberlerinizle ortaya çıkıp, bana, “Tuğçe’yi Sırplar öldürdü” demeyin. Halt edersiniz.