Hamas İsrailile yapılan Oslo Barış Anlaşması sonucu bir Filistin devletinin doğmasıyla bir hayli izole olmuş bir hareketti

Hamas-İsrail anlaştı (mı?)

Hamas, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırıların ardından 2014’ten bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasına geri dönme konusunda İsrail ile aracılar yoluyla anlaştıklarını duyurdu.

“Kudüs’teki ABD elçiliği” provakasyonunda İsrail çok sayıda protestocu Filistinliyi katledişini, bildiğiniz gibi, “protestocuların arasına sızmış Hamas unsurları vardı” gerekçesine (!) bağlamıştı. Hamas’ı şeytanlaştırma politikası İsrail’in hep yaptığı şeydir. Her ne kadar Filistinlilerin başına bela olmuş bir örgüt de olsa Hamas’’ın İsrail’le ateşkes anlaşması için çok çaba gösterdiğini kabul etmeliyiz. Ancak bu çabalar Hamas’ın güçlü olmadığı zamanlarda daha çok gündeme geliyor.

Bu son ateşkes de öyle. Kaldı ki bu ilk ateşkes de değil. Zaten, 2014’de yapılan ateşkes anlaşmasına geri dönüldüğünden söz ediliyor açıklamada.

Bunun da öncesi var ama. Hamas İsrail’e ilk ateşkes önerisini 1997’de Ürdün Kralı Hüseyin aracılığıyla iletmiş, ancak İsrail’den olumlu bir yanıt alamamıştı. Hamas lideri Halid Meşal o yıl İsrail’in kendisine suikast yapacağı endişesi duyduğundan Ürdün’e gitmişti. 2005’te bir kez daha, bu kez bir Avrupalının yardımıyla İsrail Askeri İstihbaratı Başkanı Yuval Diskin’e, hükümete iletmek üzere bir anlaşma teklfinde daha bulunmuştu Hamas. Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Olmert bu öneriyi de kabul etmemişti.

Yani, Hamas’ın ateşkes karşılığı ne önerdiğini, İsrail’den ne beklediğini bilemesek de, en azından üç kez ateşkes anlaşması için çaba gösterdiğini biliyoruz. Daha sonra, 2014’teki anlaşma gerçekleşinceye kadar Hamas’ın birçok girişimi daha oldu tabii. 2014 anlaşmasına gelinceye kadar olanlar da ilginç bu arada. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, üstelik İbranice yazılmış bir tweetle, “Siyonist işgalcilerle uzun vadeli bir ateşkes düşünmüyoruz” derken aslında Hamas’ın başka yetkilileri söz konusu teklif üzerinde İsrail makamlarıyla dolaylı olarak görüşüyordu.
Konunun uzmanları yapılacak anlaşmanın aslında Hamas’ı da kurtarabilecek bir çözüm olduğunu ileri sürdüler hep. Anlaşma sonucu Filistin’in Hamas denetimindeki bölgeleri hem kuşatmadan kurtulacak, hem de alt yapı projeleri İsrail tarafından onaylanıp, hayata geçirilebilecekti. Ardından karşılıklı mahkum değiş tokuşu, esir İsrail askerlerinin geri dönüşü gibi konular da çözüme bağlanmış olacaktı.

Ateşkesin yapılabilmesi için Hamas’ın ilk şartı Gazze kuşatmasının kaldırılmasıydı. Bu ateşkes görüşmeleri sırasında Mısır’ın büyük rol oyadığını biliyoruz. Arap dünyasının en büyük ülkesi Mısır, iki büyük Filistin örgütünü, yani Hamas ile El Fetih’i, aralarındaki çatışmayı sonlandırmaya çağırmıştı, öncelikle. Filistin’in “resmi” hükümet güçlerinin Gazze sınır kapısının kontrolünü şart koşmuştu Mısır. Bu, adı geçen ülkenin, Hamas’a güven duymadığının işaretiydi. Ama buna rağmen Hamas, Mısır’ın barış görüşmelerinde yer almasının önemini dile getirdi.

Ancak, İsrail “Hamas zaten yenilmiş bir hareket. Anlaşma yapmaya gerek yok” diyerek ateşkes görüşmelerini geri çevirdi. Uzun uğraşılar sonucu 2014 anlaşması gerçekleşebildi.

Şöyle bir inanış var; Hamas ne zaman kendisini tehlikede hissetse ateşkes teklif ediyor. Hamas İsraille yapılan Oslo Barış Anlaşması sonucu bir Filistin Devleti’nin doğmasıyla bir hayli izole olmuş bir hareketti. 1997’de İsral’le barış yapma çabası buna bağlıdır. 2005’deki ateşkes önerisi de Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin ve sonraki lideri Abdülaziz Rantisi’nin öldürülmelerinden sonra “tamamen biteceği” endişesini duymasından kaynaklandı. Hamas’ın siyasi liderliğini Flistin’de yönettiği bölgelerin sakini Filistinlilerin yükselen tepkileri de ürkütmüştü.

2014’te yapılan anlaşmadan sonra Hamas “ordusunu” güçlendirmeye devam etti. Saldırı tünelleri inşa etmeyi de sürdürdü. Bir gözlemcinin dediği gibi “Hamas için ateşkes aslında İsrail’e roket fırlatmamak ve böylece misilleme ile karşılaşmamak” anlamına geliyor.

Ancak Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin resmi hükümeti başından beri, bir anlaşma olacaksa eğer, Hamas’ın mutlaka silahlardan vazgeçmesini savundu hep. İsrail’de eğer kuşatmanın hafifletilmesi isteniyorsa Hamas’tan aynısını istedi.

Hamas güç kaybettikçe ateşkes istiyor. İsrail bunu bildiği için örgütün, kendisiyle pazarlık yapmada kullanacağı önemli kozları olmadığını biliyor. Yani halk desteğini büyük oranda yitirmiş, zayıflamış bir örgüt olarak Hamas’ın dört yıldır yürürlükte olan ateşkese yeniden dönmesi çok şey değiştirmeyecek.

İsrail’in bildiğini okumaya devam edeceğinden kuşkusu olan var mı?