Hamlet’i hiç erkek olarak görmedim
Shakespeare’in ölümsüz eserinden uyarlanan Hamlet dizisinin yönetmeni Kaan Müjdeci, oyuncu Elit İşcan’ın “Hamlet” canlandırmasını, “Ben Hamlet’i hiçbir zaman bir erkek gibi görmedim” diye yorumluyor.
Işıl ÇALIŞKAN
Kaan Müjdeci’nin yazıp yönettiği yedi bölümlük dizi, “Hamlet”, dün dijital platform GAİN’de izleyici karşısına çıktı. Müjdeci’nin, Shakespeare’in ölümsüz eserinden uyarlayarak gerçek bir hikâyeyle harmanladığı dizi, Büyükada’daki “fayton krallığı” üzerinden hem hayatın hem de Türkiye’nin akıl almaz görünen, çarpıcı ve bir o kadar da absürt gerçeklerine ışık tutuyor. “Hamlet”, cinayet, intikam, keder, ihanet, aşk unsurlarıyla bezeli bir aile draması sunuyor. Müjdeci ile yeni dizisi “Hamlet”i konuştuk.
Öncelikle “Hamlet”i günümüz Türkiye’si ve Adalar’daki fayton sorunu bağlamında yeniden anlatma fikrinin nasıl oluştuğunu soruyoruz Müjdeci’ye. Müjdeci, “Pandemiyle birlikte iş üretme alışkanlıklarımız sekteye uğradı, o süreçte ben bir film çekmek için en iyi yerin ada olabileceğini düşündüm. Ve buna uygun bir deneme filmi yapmak üzere Büyükada’ya yerleştim. Karantinaya alınmak ilginç bir şey, bir eve değil de bir adaya hapsoluyorsunuz, adada ise ihtiyacım olan her şey vardı. Oraya uyum sağladıkça hikâye ortaya çıktı” diye cevaplıyor sorumuzu.
AYNI KARANLIK İNSAN
“Hamlet”te gerilimi ve gizemi derinleştiren bir sinematografi var. Yönetmen, dizi için yarattığı görsel dünyayı, “Hamlet’te hayalet bir babanın ortaya çıkıp cinayeti çözmeye yardımcı olmasını okuyoruz; krallar, kraliçeler, prensler büyük büyük laflar ediyor. O zamanlar iklim krizi yoktu, o zamanlar bu kadar çok krallık yoktu, o zamanlar hayvan-insan ilişkisi, adalet duygusu bambaşkaydı... Ama insan aynı karanlık insandı. Ben de bundan yola çıkarak bu düşsel dünyayı inşa etmeye çalıştım. Nasıl yaptığımı tam bilmiyorum” şeklinde ifade ediyor.
Atlar, hem hikâye unsuru hem de motif olarak bu dizide çok önemli bir rol oynuyor. Müjdeci, adadaki atlarla olan ilişkisini şu sözlerle anlatıyor: “Ben gittiğimde faytonlar yeni kaldırılmış, ahırlara hapis neredeyse bin 500 at vardı, dünya böylesine bir süreçten geçerken adadaki atlar da bambaşka bir süreçten geçiyordu. Kurtarılmışlar mıydı, kurban mı ediliyordu bir muamma… Bu süreçte bunlar tartışılırken seyis olmaya karar verdim ve Erdem Gül’e rica ettim, haftada 1 gün atların bakımlarına yardımcı olmaya çalıştım. Sonrasında bu iki güne, devamında ise 7 güne çıktı. Bu tabii bazı çevreleri rahatsız etti, bunu anlamak çok zor. Benim ilgilendiğim bir at, hatta aramızda özel bir bağ bulunan bir at hemen oradan gönderildi engel olamadım. İlgilendiğim taylar “sahiplendiriyoruz” diye birer ikişer meçhule yollandı, aslında en çok ilgiye oradaki tayların ihtiyacı vardı. Garip bir kaymakam var orada, ne yaptığını çok anlayamıyordum. Benimle oturup çay içiyor, ardından ormana atları çıkarmamı yasaklıyordu sonra tekrardan sohbet filan ediyordu. Başkalarına sorduğumda ise “politika” diyorlardı... Politika nedir Allah aşkına, bir atın bakışı karşısında!”
ÇOK ŞANSLIYDIM
Dizinin oyuncu kadrosunda Erdal Beşikçioğlu, Elit İşcan, Şebnem Bozoklu, Hatice Aslan, Ahmet Rıfat Şungar, Murat Kılıç, Çiğdem Selışık Onat, Cihat Tamer, Serdar Orçin, Emrullah Çakay, Ozan Çelik, Kutay Sandıkçı, Çiçek Acar ve Mustafa Alabora rol alıyor. Bu ekiple çalışmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu ifade eden Müjdeci, “İyi oyuncuyla çalışmak çok zevkli bir durum, yaptığınız işin kıymetini bilen, kendi kıymetini bilen disiplinli kişilerle çalışmak işi başka bir seviyeye yükseltiyor, bu konuda çok şanslıydım” diye konuşuyor.
Oyuncu Elit İşcan, “Hamlet”te geleneksel olarak erkek olan başkahramanı canlandırıyor. “Bu uyarlama için cinsiyeti değiştirmek istemenize ne sebep oldu?” diye sorduğumuz Müjdeci, “Hamlet’in erkek olmasının tek sebebi o zamanki tiyatronun şartları... Ben Hamlet’i hiçbir zaman bir erkek gibi görmedim. Şu çağda böylesine bir sorgulamayı zaten bir erkeğin ağzından duymak istemem” şeklinde yanıtlıyor.
***
Elit İşcan
Kendimi çok cesur ve korkak hissettim
"Hamlet"te geleneksel olarak erkek olan bir kahramanı canlandıran Elit İşcan, bu uyarlamadaki cinsiyet değişiminin hikâyeyi nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor: “Tabii ki de böyle güç dengelerinin arasına, fayton krallığının ortasına, o sevgisizliğin, aç gözlülüğün, bunca pisliğin arasına bir kadın karakter koyunca, hikâyeye bir katman daha ekleniyor, farklı okumalara ve yorumlara açık kılıyor, zenginleştiriyor. Bir de benim açımdan oyuncu olarak, sektörümüzde kadın oyuncular için yazılan karakterler ve hikâyeler hala bu kadar sınırlı ve kalıplaşmış haldeyken, ben böyle zengin ve derinlikli, gitgelli, ikilemleri olan bir karakteri canlandırdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.”
Çekimlerin zorlu, maceralı, inişli çıkışlı, keyifli ve heyecanlı geçtiğini belirten İşcan, “Birçok uçta duyguyu aynı anda yaşadığım bir dönemdi. Kendimi aynı anda çok cesur ve çok korkak hissettiğim bir süreçti. Hem fiziksel hem de duygusal olarak yeni şeyler deneyimlediğim bir iş oldu. Korkudan yerin dibine girmek istediğimde yerin üstünde durmaya çalışmak da buna dâhil, kışın Marmara denizinde yüzmek, yılanla, horozla, bebek bir kuzuyla koyun koyuna yatmak da” diyerek sözlerini sonlandırıyor.