Başlıktaki sorunun tam hali şu: Hangi baba 6 yaşındaki kızını bir adama al tecavüz et diye verir?

6 yaşında çocuk ya, bebek nerdeyse! Öyle evlilik, nikah falan gibi bir açıklaması da olamaz. Bu daha “akıl baliğ” olmamış bir çocuğa taammüden ve organize bir tecavüz!

Hangi baba bunu bizzat organize eder?

Bu sorular yanlış! Böyle sorular karşı karşıya olduğumuz korkunç karanlığın yapısal, politik, ideolojik temellerini örtüp konuyu bireye, bireysel bir sapıklığa hapsediyor.

İzninizle, devam etmeden önce bir duygumu paylaşayım: Yeri yerinden oynatması gereken bir konuyu gündeme getiren, memleketin nasıl korkunç bir karanlığa sürüklenmekte olduğuna dikkat çeken BirGün’de, böyle haberlere imza atan Timur Soykan gibi genç arkadaşlarımla birlikte yazmaktan gurur duyuyorum.

TAKSAV’ın 2022 Erbil Tuşalp Gazetecilik Ödülü’nü Timur’a vermesinin ne denli yerinde bir karar olduğunu görüyorum. Tarihin, onu hedef haline getiren çakallar sürüsünün kendi karanlıkları içine kaybolup gittiklerini, onun gazeteciliğinin ise yeni meslektaşlara ilham vererek parladığını yazacağını biliyorum.

Bu dehşet verici olay karşısında uzun süre üç maymunu oynayanlar, mızrak çuvala sığmaz olunca, ucundan kıyısından konuşmaya başladılar. En keskini olayı bir “sapıklık” olarak lanetliyor ama asla yapısal yönünü göstermiyor. Müslüm Gündüz-Fadime Şahin göndermesiyle buradan 28 Şubat çıkarmaya çalışarak “gereğini yapan”lar var… Yalanlamaya çalışanlar, sorunun kaynağı yapı ve kafaları savunanlar da cabası!

İslami bir çevrenin içine doğdum. Hayatım İslami cemaatlerin içinde geçti. … 6 yaşındaki bir kız çocuğun yetişkin bir adamla evlendirildiğine hiç mi hiç tanık olmadım. Böyle bir sapıklığın izine tozuna bile rastlamadım…” diyen Ahmet Hakan, iddianamede olayın doğrulayan kanıt olduğunu da yazdı.

Duyup duymamasını bir yana koyuyor, başta dindarlar olmak üzere herkesi bu “sapıklıkla” hesaplaşmaya çağırmasını olumlu bir tutum olarak not ediyorum.

Sapıklığa gelince…

Bu sözcüğün de başlıktaki sorumun da bireye ilişkin şeyler olduğunun altını çizin. Sapıklık, doğruluğu tartışmalı bir şekilde, uzun süre cinselliğin “normal” sayılan heteroseksüel biçimi dışında yaşanması olarak tanımlandı. İşte, hala böyle tanımlayanlar “ailenin korunması” adına mitingler yapıyorlar!

O mitingleri düzenleyenler, 6 yaşındaki çocukların korunması söz konusu olduğunda ölü taklidi yapıyor, “sapkınlık” dedikleri LGBTİ+lere karşı yasa, düzen, yasak, hatta anayasa talebiyle meydanlara çıkıyorlar!

Peki, 6 yaşındaki çocuğa yaşatılanlara karşı tepkiler yeterli mi? Ben yetersiz görüyor, olayın bireysel bir sapıklık ve “bir babanın işi”ne indirgenmesinden de ürküyor, utanıyorum.

Bu kaçıncı aslında. Ve o karanlığın içinde böylesi korkunç bir hayatın yaşatıldığı daha kaç çocuk var, çığlıklarını duymadığımız?

Evet, tivitler atıldı; vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır, şerefsizliktir, çocuk istismarıdır, pedofilidir, Allah belanızı versin denildi…

Ama hayır, yer oynaması gerektiği gibi yerinden oynamadı! Milyonlarcamız sokaklara çıkıp haykırmadık; yasa, yasak, kural talep etmedik 6 yaşındaki çocuğu koruyacak. Gerektiğinde ailesinden!

Onlarca çocuk tecavüze uğradı tarikat yurtlarında, diri diri yandılar, yakıldılar… 6 yaşındaki bu bebe de o çocuklar da bizim çocuklarımızdı oysa. Hepimizin çocukları!

Başlıktaki soru da sapıklık diyerek sorunu bireye indirgemek de yanlış, tehlikeli hatta!

Eğer bu sapıklıklar, bu babaları var eden yapılar sorgulanmaz ve laiklik siyasal programımızın tepesine yazılmazsa, ülke Taliban karanlığına sürüklenirken böyle daha çok baba, çok sapık çıkar!