Ateş altında kaldık. Gerçi yaz ayları eskisi gibi filmsiz ve sair etkinliksiz geçmemişti ama bizi eylül ve ekimin bombardımanına hazırlayacak kadar yoğun da değildi. Bu bombardımanda büyük payı olan sanatçılara gelince, onlar yazın İstanbul civarında pek bulunmadığı için radyoda “Köşe-Bucak”ı bile zorunlu yaz tatiline sokuyoruz. Öte yandan, İKSV’nin Müzik ve Caz festivallerinin yazı zenginleştirdiğini inkâr ne mümkün? Birkaç yıldır onlara Zorlu PSM Caz Festivali de katılıyor. Pop festivallerinin sayısı da gittikçe artıyor ve Türkiye’nin neredeyse her yerindeler. Bunlar insanı sevindiriyor elbet.

Ancak, Pazar gecesinin bir saatinde, “Allaaah! Yazı!” diye yerinden fırlayan gafil yazarların derdine çare olmak bir yana, seçme zorluğu çıkarıyorlar. Önce film festivallerini düşündüm. Marmaris Kısa Film, Adana Altın Koza, Ayvalık Başka Sinema, bir aradan sonra yeniden başlayacak olan İF ve yerli filmlere bu yıl yeniden kucak açan Antalya Altın Portakal… Birinin kısa film ön jüri’sindeydim, bir başkasının kısa film jürisinde, üçüncünün de uzun metraj ön jürisindeyim… Nedense bu yıl böyle bir revaçta olma durumum var.

Bunlardan seçim yapamayacağım, bari müzik yazayım dedim. Zorlu PSM’deki “Neue! Step” için daha erken, haftaya yazarız. Akbank Caz’a da çok vakit var ama biz Art Ensemble of Chicago’nun konserini hasretle beklemeye başladık bile. Yirmi yıl olmuş mudur acaba, gene Cemal Reşit Rey’in kulisinde getirdikleri tişörtleri bizzat satmışlardı. Ben de geleceklerini bilmeden iki hafta kadar önce giyip bir müddet onunla dolaşmışım. Malum olurmuş derler… Gene Akbank’ta benim de katıldığım, bu yüzden de şimdiden korkuyla dizlerimin titrediği bir panel var. Evet, o da erken. Ne kaldı öyleyse? Kadıköy Plak Günleri, hem de bu hafta içinde… Dördüncü kez Moda’da düzenlenecek. Kıymetli Sahaf Festivalimizin (aslında, “Çizgi Sahaf ama biz Çizgi kısmını izleyememiştik) mekânı olan Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesinde…

Kadıköy Plak Günleri, bu sene 7-8 Eylül tarihlerinde onu gitgide daha büyük bir coşkuyla bekleyen müzikseverlerin karşısına çıkacak; başta Kadıköy olmak üzere İstanbul’dan plakçı stantları, değiş-tokuş stantları, DJ performansları, söyleşiler, vs. Bu yılın onur konuğu, Cahit Berkay. Sanatçı, 8 Eylül Pazar saat 18.00’de “Cahit Berkay ile Analog Anılar” adlı bir söyleşi gerçekleştirecek. Birlikte Moğol’lara neredeyse bir ömür adadıkları Taner Öngür’ün de, son plağı “Sayko Ana” ile etkinlikte yer alması bekleniyor.

Müzikseverleri, plak tutkunlarını ve koleksiyonerleri bir araya getiren Kadıköy Plak Günleri, her yıl olduğu gibi alaturkayı da unutmamış. İlk kez 2016’da tanıştığımız Plak Günleri’nde Zeki Müren ve Neşet Ertaş, 2017’de Fikret Kızılok, geçen yıl da 100. doğum günü nedeniyle Müzeyyen Senar anılmıştı. Bu yıl da üstat Münir Nurettin Selçuk anısına özel bir etkinlik hazırlandı. 7 Eylül Cumartesi 19.00’da, plaklar onun seslendirdiği “Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan” ve diğer eserleriyle dönecek. Kadıköy Belediyesi bu yıl Selçuk’un heykelini de Kalamış Parkı’na dikmişti.

Bir başka konuk, önceki festivalden de tanıdığımız, Kadıköy’de yaşayan Polonyalı antropolog ve plak koleksiyoneri Kornelia Binicewicz. 1960-70 ve 80’lerin kadın sanatçılarının plaklarını biriktiren Binicewicz, DJ performansında onlardan örnekler sunacak. Cünort, Ertan Kurt, Volkan Judocu Plak Günleri’nin diğer DJ’leri. Söyleşiler de var, tabii. Cumartesi saat 15:00’de Radyo Eksen Yayın Yönetmeni Gülşah Güray ve Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas söyleşisi, Pazar günü de “Agop Çekmen’den Plak Hikâyeleri” adlı söyleşiyi isteyenler dinleyebilir. Etkinliğe katılım ücretsiz. Yolunuz düşerse uğrayın, pişman olmazsınız.