Hapis cezası onanan barış imzacısına destek
MERAL DANYILDIZ Barış bildirisi imzacısı akademisyen Prof. Dr. Füsun Üstel’in aldığı 15 ay hapis cezasının onanması sonrası meslektaşları dayanışma toplantısı düzenledi. İstanbul Tabip Odası’ndaki toplantıda akademisyenlerin hazırladığı bildiriyi okuyan Aslı Takanay, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” metnine imza veren 2212 akademisyenden 691’i hakkında dava açıldığını söyledi. Takanay, verilen cezaları şöyle özetledi: “148 arkadaşımızın 15 ay hapis […]
MERAL DANYILDIZ
Barış bildirisi imzacısı akademisyen Prof. Dr. Füsun Üstel’in aldığı 15 ay hapis cezasının onanması sonrası meslektaşları dayanışma toplantısı düzenledi.
İstanbul Tabip Odası’ndaki toplantıda akademisyenlerin hazırladığı bildiriyi okuyan Aslı Takanay, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” metnine imza veren 2212 akademisyenden 691’i hakkında dava açıldığını söyledi.
Takanay, verilen cezaları şöyle özetledi: “148 arkadaşımızın 15 ay hapis cezası hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ertelendi. 32 arkadaşımız 15 – 36 ay arası cezalar aldı. Bir bölümü hapse girme riskiyle karşı karşıya. Ne yazık ki Füsun hocamız yakında hapse girecek. Bunu engelleyemedik.”
Yerleri cezaevi değil
Barış isteyen akademisyenlerin yerinin cezaevi değil üniversiteler olduğunu kaydeden Takanay, “Bugün burada olmamızın temel gerekçesi de bu; yani, barışı, ölümü değil, yaşamı, yaşatmayı savunan, barış talep etmekte ısrarcı olan, ‘Barış talep etmek suç değildir’ diyen başta Füsun hocamız olmak üzere tüm dostlarımızla dayanışmak” dedi.
Ardından söz alan Prof. Dr. Füsun Üstel, 2000’li yıllarda yazdığı ‘Mahkûm Vatandaşın Peşinde’ kitabından esinlenerek dersin adını da ‘Mahkûm Vatandaşın Peşinde’ koyduğunu söyledi.
Üstel, son dersinde İkinci Meşrutiyet döneminden Cumhuriyet dönemine kadar olan süreçte müfredatta yer alan ders kitaplarını, devlet birey ilişkisini anlattı. 1985 ve sonrası dönem kitaplarına ilişkin Üstel şunları söyledi:
“Burada vatandaşlığın makbulü Türk ve Müslüman. Artık organik bir ulus anlayış var. 80 sonrası bütün müfredat kitaplarının tehlike içinde tanımlandığını görüyoruz. Vatandaşların sürekli teyakkuzda olmaları anlatılıyor.” Üstel, yargılama sürecine ilişkin, “Mahkumiyet daha gerçekleşmedi. Bu fikri de üstümüze almamamız lazım“
SONUNA KADAR ÖZGÜRLÜK
Konuşmasını sonlandıran Üstel, KHK ile ihraç edilmiş, Anayasa profesörü ve CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu’nu kürsüye davet etti. Kürsüye çıkan Kaboğlu şöyle konuştu:
“Kesinlikle özgürlükten alıkonulmayı ve hapsedilmeyi ağzımıza almamalıyız. Biz onu hak etmiyoruz. Çünkü suç işlemedik. Başından beri bu bir kurgudur. Bu gerçekten anayasamızda yeri olmayan bir durum. Ben Anayasa Mahkemesi sürecini önemsiyorum. Böyle bir infaza gidilmemesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi buna sessiz kalmayacaktır. Tedbir kararı alması beklenir.”