Olta attım ipi yok
Balta tuttum sapı yok
Nere gitmiş bu evler
Pencere var kapı yok.
***
Oy bahçeler bahçeler
Bahçede kuzu meler
Vura vura götürdü
Yavrumu haramiler
***
Gelen gitti
Gelen gitti
Ağlayan gülen gitti
Yerle yeri
Toprak bozuk
Gül ektim diken bitti.

***

Hasan Hüseyin Korkmazgil yukarıdaki ‘Haramiler’ şiiriyle sanki olup bitenleri yazmıştı.

Ve olup bitenleri aslında bir şehit annesi tek cümleyle izah etmişti:

“Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece, size hep tatlı gelecek.”

Ve belki bu yüzden, cenazeler kalkmamışken ve hatta savaşı anlatırken kürsülerden tatlı tatlı güldüler.

Bir yanda cenazeler. İlle de gencecik yoksul bedenler. Öbür yanda Hatay’da sınırdan içeri girmek için ve Edirne’de sınırdan dışarı çıkmak için bekleşen mülteciler. İlle de bebekler.

Putin’e şikâyet ettikleri Trump’ı, Putin’i şikâyet etmek için telefonla arayanlar.

Sonra “Putin yapmadı ki Eset yaptı” diyenler. Ve savaşı göze aldıkları (!) Putin’den randevu koparınca sevinip koşa koşa onun ayağına gidecek olanlar.

Biz konuşmayalım artık, haramileri susturmak için, şehidin annesi konuşsun:

“Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece, size hep tatlı gelecek.”

“Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece, size hep tatlı gelecek.”

“Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece, size hep tatlı gelecek.”