Geçtiğimiz hafta sonu Konyaspor’un Bank Asya’ya gelişiyle birlikte Bank Asya’nın takım listesi tamamlanmış oldu. Bir önceki yazıda

Geçtiğimiz hafta sonu Konyaspor’un Bank Asya’ya gelişiyle birlikte Bank Asya’nın takım listesi tamamlanmış oldu. Bir önceki yazıda bu takımlardan bahsedeceğimi yazmıştım. Özellikle Göztepe, Altay, Karşıyaka gibi bugüne değin Süper Lig’de görev alan diğer İzmir takımlarının isminin önüne geçerek, Bucaspor’un ilk kez bu lige yükselmesi önemliydi. Altay’ın yeri hep ayrıdır gönlümde ama bir İzmir takımının olmasını da can-ı gönülden istiyordum elbette. Sonra bu takımlar hakkında bu hafta da yazamayacağıma kanaat getirdim.
Pazar gecesi cep telefonuma gelen bir mesaj ile irkildim. İsrail’in uluslararası topraklarda seyreden yardım gemilerine önce taciz ateşi açtığını, ardından da sivilleri hedef aldığını belirten bir mesajdı. Uyudum. Sabah uyandığımda İsrail’in 16 kişiyi öldürdüğünü, gemide onlarca yaralı olduğunu öğrendim. Oysa ki bu gemi bir barış gemisiydi. Bu gemi içerisinde 1 yaşında bir bebek de vardı, sanatçılar, milletvekilleri, aktivistler de. 60 yıldır dünyanın haydutluğunu başarıyla gerçekleştiren Birleşik Devletler’in şımarık çocuğu İsrail yine sevimsizleşiyordu. Karın ağrısı ile haftaya başlayan tek kişi sanırım ben değilim ama İsrail devletinin yaptığı bu olayın üzerine affedersiniz kusmak istiyorum!
Spor sayfasında bunları yazmak her ne kadar sayfa açısından doğru olmasa da, hislerimi paylaşma noktasında bir yazıya sığmayacak bu kural tanımazlığa karşı iki satır yazma gereği hissettim.
• • •
Hafta sonu yapılan Formula 1 Grand Prix’si için uzunca bir yazı yazacaktım. Fakat bu olup bitenler tadımı kaçırdı. Oysa pazar günü F1 İstanbul tarihinin en güzel yarışı yapıldı.
Sebastian Vettel’in takım arkadaşı Mark Webber’e çarpması Red Bull’un dublesine sekte vurdu. Bu noktada herkesin sorduğu soru aynı: Takım kararı mı, pilot kararı mı? Ferrari’nin yıllarca Michael Schumacher’e endeksli bir yarış politikası izlemesi ile Barrichello’nun hep ikinci planda kalmasını sağlamıştı. McLaren, Ferrari kadar katı olmasa da David Coulthard’ın Mika Hakkinen’in ardında kaldığını kabul edebiliriz. Vettel’in yaptığı kaza sonrası yapılan görüşlere, yorumlara göre belli olan da pilotlara takım arkadaşlarını geçiş üstünlüğünün tanındığı yönündeydi. Takım ve pilotlar şampiyonasını doğrudan etkileyen bu kaza sonrası Red Bull takımı bakalım karar değişikliğine gidecek mi?
Hamilton Red Bull’ların tokuşması sonrası havadan bir birincilik elde ederek bu sezon ilk Grand Prix galibiyetine ulaşmış oldu. Red Bull takımı bir daha aynı hatayı yapar mı, takım kararları değişir mi, şampiyona mı prensipler mi bir sonraki yarıştan itibaren göreceğiz.