Kartografi haritacılık, kartograf haritacı anlamına geliyor. 1569’da Alman kartograf Gerardus Mercator kendi adıyla anılan bir dünya haritası çiziyor. Bu Marcetor Projeksiyonu denizciler tarafından kullanıldığı gibi tüm dünyada ilk ve ortaokullarda coğrafya kitaplarında/atlaslarında da yer alıyor. Hatalı olan bu haritaya neredeyse dört yüz yıl kimse karşı çıkmadığı gibi yakın yıllara kadar ilkokullarda ders kitaplarındaki haritayı göre […]

Kartografi haritacılık, kartograf haritacı anlamına geliyor. 1569’da Alman kartograf Gerardus Mercator kendi adıyla anılan bir dünya haritası çiziyor. Bu Marcetor Projeksiyonu denizciler tarafından kullanıldığı gibi tüm dünyada ilk ve ortaokullarda coğrafya kitaplarında/atlaslarında da yer alıyor.

Hatalı olan bu haritaya neredeyse dört yüz yıl kimse karşı çıkmadığı gibi yakın yıllara kadar ilkokullarda ders kitaplarındaki haritayı göre göre bu hata üzerine hiçbir eğitmenin bilgi aktarmadığı da bir gerçeklik. Bu durumun ülkelerin algılanan önemlerini gelişmiş ülkeler lehine bozduğu düşünülebilir.

Gemiciler 400 yıl boyunca bu projeksiyonu kullanmışlar, şikâyetleri pek olmamış, çünkü rotalarını çok sorun yaşamadan bulabiliyorlarmış.

1973’te nihayet bir Alman film yapımcısı ve gazeteci Arno Peters sesini yükseltiyor. Ona göre Mercator haritasının kuzey yarımküresinde, Kuzey Amerika ve Avrasya ülkelerini olduklarından daha büyük gösterecek şekilde bir bozulma var ve Latin Amerika’nın yüzölçümü Avrupa’nın iki katı olmasına rağmen, haritada Avrupa kıtası daha geniş. Grönland ile Afrika aynı büyüklükte, Avustralya kıtasından ise daha büyük. Gerçekte Afrika kıtası Grönland’dan yaklaşık on dört kat daha büyük. Sadece Afrika değil Hindistan ve Güney Amerika da haritanın bozulmuş kuzey yarısının yanında, daha küçük görünüyor.

Asıl mesele; Peters’in; bu haritanın -kullanımının kolay olduğunu kabul etmekle birlikte- dört yüzyıl kullanılıyor olmasını siyasi gerekçelere bağlaması, ırkçı olduğunu düşünmesi ve haritayı kolonyalizmin bir sembolü olarak görmesi. Hatanın, gelişmiş dünyanın birçoğunun, ekvator çevresindeki daha büyük, daha yoksul ulusların mücadelelerini görmezden gelmelerine sebep olması. Nihayetinde bu durumun ülkelerin algılanan önemlerini gelişmiş ülkeler lehine bozduğu düşünülebilir.
Sonuçta Peters 1973’te başka bir projeksiyon geliştiriyor ama bu 1855’te James Gall isimli bir kartograf tarafından hazırlanan haritaya benziyor. Bugün, bu iki projeksiyon da hatalı görülerek kullanım dışı kalmış. Artık Robinson Projeksiyonu veya Winkel Tripel Projeksiyonu’nu var. Tripel Winkel yöntemiyle çizilen bu harita 1998’de National Geographic topluluğu tarafından standart olarak kabul edilmiş.

Bilimkurgu yazarı ve yönetim danışmanı Tevfik Uyar, “Ödüllü harita ve gerçek dünya…” yazısında bu konuya değinmiş;

“…İngiltere’yi ve dominyonları olan Kanada ile Avustralya’yı olduğundan daha büyük gösteren, buna keza ekvatora yakın olan İngiliz sömürgelerini gerçeğine uygun -yani görece daha küçük- resmeden, İngiltere’yi de Dünya’nın tam merkezine koyan (0. boylam) Mercator haritaları İngiltere’nin sömürge politikalarının ve yaratmak istediği algının görsel coğrafi zeminini oluşturuyordu. Bu yüzden başta İngiltere olmak üzere gelişmiş sömürgeci ülkeler, Mercator projeksiyonundan hiç vazgeçmemiş ve eğitim politikalarına da kolaylıkla müdahale edebildiği azgelişmiş ülkelere bu haritadan bol bol dağıtmışlardır.”

“…gelişmiş ülkelerde sıradan vatandaşların haritaları pek taktığı söylenemez; ama azgelişmiş ülkelerde bu olabilir. Her şeyden önce endüstri devrimini gerçekleştirmiş Avrupa ülkelerinin karşısında hâlâ tarım toplumu olarak adlandırabileceğimiz toplumlar vardı ve bu toplumların ‘toprak miktarını’ önemli bir parametre olarak algılama durumları olduğunu gözden kaçırmayalım.”

Son bir bilgi; 1989 ve 1990’da 7 Amerikalı coğrafya örgütü Mercator ve Peters dahil, ‘dikdörtgen dünya haritası’ kullanımını tedavülden kaldırdı.

Son bir not; 31 Mart Yerel Seçimleri sonucunda bizdeki seçim haritasında da epey değişiklikler var. Eski haritada değişiklikler oldu, şimdi daha iyi bir harita için halkların birlikte mücadelesini genişletmek, yoğun emek harcamak gerekiyor.