Google Play Store
App Store

Yazar Algül Umutlu’nun, 80'li yıllarda devrimci mücadele içinde yer alan ve 1984'te Gayrettepe Emniyeti’nde işkencede hayatını kaybeden Hasan Hakkı Erdoğan’ı anlattığı 'Hoşça Kal Abla' isimli kitabı raflardaki yerini aldı.

Kaynak: Haber Merkezi
Hasan Hakkı Erdoğan’ı anlatan kitap: Hoşça kal abla

Yazar Algül Umutlu’nun 'Hoşça Kal Abla' isimli kitabı raflardaki yerini aldı. El Yayınları’ndan çıkan kitapta Umutlu, 80’li yıllarda bıçak sırtında yürüyen devrim ve sosyalizm mücadelesinde öne çıkan devrimcilerin aklını, direnişini ve vicdanını temsil eden bir komünisti, Hasan Hakkı Erdoğan’ı öyküleştirerek anlatıyor.

12 Eylül faşizminin ülkeyi esir aldığı darbe koşullarında Hasan Hakkı Erdoğan üzerinden bir yakın tarih okuması da yapılan kitapta dayanışma, fedakarlık, özveri ve yoldaşlık ilişkilerine de tanık oluyoruz. Aynı zamanda ihanete de.

MÜCADELEYE ADANMIŞ BİR ÖMÜR

Hasan Hakkı Erdoğan 41 yıl önce gözaltına alındığı İstanbul’da, önderi İbrahim Kaypakkaya gibi kendisine sorulan tüm soruları cevapsız bırakıp işkencecilerini bozguna uğrattığı için 30 Eylül 1984’te Gayrettepe Emniyeti’nde işkencede hayatını kaybeder.

Onun kısacık yaşam öyküsünün anlatıldığı “Hoşca Kal Abla” kitabı uzun bir zaman dilimi içinde, titiz bir çalışma, olağanüstü bir sabır ve enerjiyle harmanlanıp okuruyla buluşturuyor Hasan Hakkı Erdoğan’ı.

SER VERİR SIR VERMEZ

Umutlu kitapta Hasan Hakkı’yı ölüme götüren süreci o günlerdeki dava arkadaşları, aile fertleri ve dostlarının yalın anlatımıyla gözler önüne seriyor.

Hasan Hakkı Erdoğan korkusuz bir kavga insanıdır. Kaypakkaya geleneğinin “ser verip sır vermeyen” neferlerinden olan Hasan Hakkı Erdoğan’ın bir yandan kavgayı örgütlerken diğer yandan da yaşamın hakkını veren bir devrimci olduğu da kitapta görülüyor.

Nevzat kod isimli Erdoğan aynı zamanda iyi bir de şairdir. O fırtınalı koşullarda kaleme aldığı “Gula Sor” şiiri hala dillerdedir: “Bilmem, biliyor musun?, Düşman zindanda yenilmez diye düşünme hiç, Hatırla İbrahim’i, Mehmet Zeki’yi, Orhan’ı!... Ve evet, hatırla Hasan Hakkı’yı…"