Hasar sorusu yanıtsız

MERAL DANYILDIZ

Boğaziçi Üniversitesi idaresi, hasarlı binalar hakkında Eğitim Sen Temsilciği’nin yönelttiği soruları yanıtsız bıraktı. Hasarlı olduğu belirtilen binalara ilişkin Eğitim Sen Boğaziçi Üniversitesi Temsilciliği, üniversite yönetimine bir dizi soru yöneltti. Sendika, “Boğaziçi Üniversitesi’nde hasarlı binalar hangileridir” diye sordu. Üniversite ise sendikaya verdiği yanıtta, ‘hasar analizini’ açıklamadı. Verilen cevapta, depreme yönelik hazırlık, güçlendirme ve eğitim çalışmalarına dair değerlendirmelerinin devam ettiği öne sürüldü.

'ŞEFFAF OLMALI’

Bunun üzerine Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Sen Temsilciliği’nden yapılan açıklamada, soruların yanıtsız bırakıldığına dikkat çekildi. Eğitim Sen Temsilciliği, üniversite idaresini tüm binalar konusunda şeffaf olmaya çağırdı.

"HALA SORULARIMIZA CEVAP BULABİLMİŞ DEĞİLİZ"

Eğitim Sen Temsilciliği, üniversite idaresi tarafından yeni bir bilgilendirme maili aldıklarını ancak sorulara hala cevap bulamadıklarını açıkladı.

"Üniversite idaresini acil olarak tüm bina ve kampüslerin fiziki durumu hakkında bilgi vermeye davet ettiğimiz mail sonrası yeni bir bilgilendirme maili atılmıştır" denilen açıklamada, "İdarenin, bir kısım üniversite binaları ile ilgili mensuplarını bilgilendirmesini olumlu bulmakla birlikte hala sorularımıza cevap bulabilmiş değiliz" ifadelerini kullanıldı.

Eğitim Sen Temsilciliği'nden yapılan açıklamada şu sorulara yanıt istendi:

• Kütüphane, Kareblok, Yuva gibi kolonları çatlamış ve acilen güçlendirilmesi gerektiğini bildiğimiz binaların performans analizlerinin kamuoyuyla acil olarak paylaşılması gerekmektedir. Hiçbir bütçe insan hayatından önemli değildir. Tüm kaynakların depreme hazırlık için acil olarak bu binalar için kullanılması gerekmektedir. Mevcut kaynakların yetmediği durumlarda binaların depreme hazır duruma gelmesi için yeterli kaynağın ısrarla sağlanması gerekmektedir.

• EKAP'tan aldığımız bilgilere göre 16.09.2019 tarihli 432193 ihale numarasıyla Kütüphane binasında mescit yapılması için ihaleye çıkıldığı görülmektedir. Kütüphane binasının güçlendirme çalışmaları yıllardır bütçe yetersizliği bahanesi ile yapılmadığı için bina içerisinde ekteki fotoğraflarda da görüldüğü üzere, öğrencilerimizin ve emekçilerimizin hayati tehlikesi bulunmaktadır. Bu durum düşünüldüğünde, kütüphane içerisine/bodrum kata mescit yapılması akla ve vicdana uygun değildir. Eğitim Sen olarak bunun bir ihtiyaç yada talepten kaynaklandığını düşünmemekteyiz. Şöyle ki, 150 metre yakınındaki camiye gitmek yapılması düşünülen mescitin konumuna gitmekten daha kolaydır. 30 saniyelik yürüme mesafesinde cami varken ve bütçe olanakları bahane edilirken bu siyasi talepler ve inanç istismarcılığı ne uğruna karşılanmaktadır?

•Şu an bu ödenekler bulunsa dahi bu binaların güçlendirilmesi en az birkaç yıla sarkacaktır. Bu güçlendirmeler için bir taşınma planları yapılmış mıdır? Bu binalar özelinde fiziki durumu dışında deprem için hazırlıklar yapılıp önlem alınmakta mıdır? Süperdormdan ve Kilyos 1. yurt binaları güvenli midir?

"Üniversite idaresini, tüm binalar konusunda şeffaf olmaya ve bir kesimin bitmek bilmez siyasi talepleri karşısında bilim insanı kimliğini korumaya davet ediyoruz" denilen açıklama, "Tüm üniversite bileşenlerini en temel insan hakkı olan barınma ve yaşama hakkı ile eğitim biliminin en temel ilkelerinden olan laik-bilimsel eğitim anlayışına sahip çıkmaya çağırıyoruz" ifadeleriyle sonlandırıldı.

BÜYÜK DEPREM ÖNE ÇEKİLMİŞ OLDU

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı bir televizyon kanalının canlı yayında İstanbul’daki 5.8’lik depreme dair açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Görür, “26 Eylül’de meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem büyük depremi öne çekti” dedi. Görür, şunları dile getirdi: “İstanbul’daki yaklaşık 70 -75 kilometrelik uzunluktaki fayın kırılması bekleniyor. Bu fayın enerji biriktirdiğini, eğer fay kırılırsa minimum 7.2 büyüklüğünde deprem oluşturabileceğini yıllardan beri söyledik.”

‘İHTİMALİ ARTIRDI’

Görür, “5,8’lik depremin 7 civarında bir deprem olma ihtimalini arttırmış mıdır?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Evet arttırmıştır. Ve zaman dilimini de öne çekmiştir.”