Beşiktaş, 7 senelik hasreti sona erdirdi. Evinde ağırladığı Osmanlıspor’u 3-1 mağlup eden siyah-beyazlılar, 14’üncü şampiyonluğunu kazandı

Dolmabahçe tarihi günlerinden birini yaşıyor. Semt coşkudan saniye sayarken, gün boyunca yakılan meşaleler yapılacakların teminatı gibi duruyor. Yalan yok, havada karnaval kokusu var. Futbolda mucizeler de olsa, ambiyans her şeyi anlatıyor.

2009’dan bu yana şampiyonluğa hasret Beşiktaş, 14 maçtır yenilmeyi unutan Osmanlıspor karşısında hata yapmayıp işi bitirmek istiyor. Bakkal hesabı belli, sahadan çıkacak beraberlik bile Kartal’a yetiyor. Deplasman ekibi ise Avrupa hesaplarını sürdürmek istiyor.

Spor tarihimizin unutmayacağı günlerden biri olacak herhalde 15 Mayıs 2016. Kartal’ın taçlandığı dakikalarda Fenerbahçe basketbolda Avrupa’nın en büyüğü olmak için parkeye ayak basıyor. Bugüne kadar biz dahil birçokları için rüya olan senaryo, nihayet gerçek oluyor ya neyse.

Cüneyt Çakır’ın ilk düdüğüyle başladı mücadele. İlk dakikalarda taraflar ağır sıklet boksörler misali birbirlerini deniyordu. Duran toplar her zamanki gibi kilidi çözecek gibi duruyordu. Musa bomboş durumda kötü vururken, 21’de tabela değişiyordu. Gökhan’ın kornerinde Marcelo kafayı yapıştırmıştı.



Ankara temsilcisinin reaksiyonunu merak ediyorduk ki fark artmıştı. Yine bir köşe vuruşunda Marcelo bu sefer ayağıyla önünde biten topu ağlarla buluşturmuştu.

Kartal şampiyon gibi oynuyordu. Sosa’nın direği kırmaya teşebbüs ettiği şut pastanın üstündeki çilek olabilirdi. 34’te Tosic’in zamanlama hatası Rusescu’yu golle burun buruna getirse de Rumen futbolcu topu geveleyince pozisyon kaçıyordu. İlk yarının sonlarında sahne alan Quaresma yine bir balet zarafetinde topun dibine girdiğinde milyonlarca Beşiktaşlı nefeslerini tutuyordu. Rabonası direkten auta gitmişti.

Şampiyonluğa artık 45 dakika vardı...

İkinci devre golle başlıyordu. Mario Gomez soluyla bayramda sahne almıştı. Siyah-beyazlı taraftarlar için vakit geçmek bilmiyordu. Osmanlıspor uzaktan şutlarla Tolga’yı avlamak istiyordu. Beşiktaşlı file bekçisi Torje’nin kornerinde boşa çıkınca Webo ağları bulmuştu: 3-1.

Biraz geç kalmıştı Ankara ekibi. Kalan süre adeta teferruattı. Artık herkes son düdüğü bekliyordu. Sonunda Cüneyt Çakır noktayı koyuyor, Kartal yedi yıl sonra zafere kanat çırpıyordu.

Dokuz aylık maratonun sonunda, kariyerindeki ilk şampiyonluğa ulaşan Şenol Güneş’e ayrıca selam durmalı. Takımına oynattığı futbol hakikaten damaklarda tat bıraktı.

Aslında fazla söze gerek yok: Tebrikler Beşiktaş!