Google Play Store
App Store

Depremden sağ çıkan Hataylılar çimento fabrikasından ve taş ocaklarından yağan ‘ölüm’ tozu altında. Zehir saçan fabrika ve taş ocağı projesine yurttaşlar isyan ederek “Önlem alınmazsa hasta olacağız” diyor.

Hatay’a toz yağıyor
Çimento fabrikasından çıkan toz adeta zehir saçıyor. (Fotoğraf: BirGün)
İlayda Kaya
İlayda Kaya
ilaydakaya@birgun.net

6 Şubat depremlerinin üzerinden bugün itibarıyla 18 ay geçti. Yıkılan 11 kentte hijyenden konut ve rezerv alana kadar birçok soruna çözüm bulunamadı. Depremde en büyük hasarı alan Hatay’da bulunan Altınözü ilçesindeki taşocağından ve Antakya’daki Güzelburç ile Kızılay konteyner kentinin yanındaki çimento fabrikasından toz yayılıyor. Arsuz ilçesindeki Nardüzü Mahallesi’nde ise beton mikserleri aralıksız çalışarak kaldırdığı tozla yurttaşları rahatsız ediyor. Hatay’da hayata tutunmaya çalışan depremzedeler, toza maruz kalmaya devam ederlerse hasta olacaklarını söylüyor.

ÖNLEM ALINMALI

Güzelburç ile Kızılay konteyner kentinin hemen yanındaki çimento fabrikasından yayılan çimento tozu nedeniyle yurttaşlar ilgili kurumlara başvursa da bunlar sonuçsuz kaldı.

Güzelburç Konteyner Kenti’nde kalan Depremzede Ali Nur, çimento fabrikasının aralıksız toz saçtığını söyledi. Nur şu ifadeleri kullandı: “Gece gündüz aynı şeyi yaşıyoruz. Mağduruz. Benim annem konteynerden çıkmıyor. Yaşlı ve hastalıkları var. Nefes darlığı yaşıyor. Yurttaşların yaşadığı alanların yakın yerlerinde fabrika olmaması gerekiyor. Bununla ilgili nasıl bir önlem alınır bu saatten sonra bilmiyoruz ama önlem alınması şart. Yoksa biz hastalanacağız.” Başka bir depremzede ise “Normalleşme bizim için artık toz ve toprak içinde yaşamak oldu. Bu fabrika zehir saçıyor ve yetkililer sessizliğini koruyor” dedi.

Kentte giderek yayılan toz bulutuna karşı önlem alınmamasına tepki gösteren Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Doktor Ali Kanatlı ise şunları söyledi: ‘‘Tam enkazlar bitecek tozdan kurtulacağız derken bu sefer taş ocağı ve beton santralları sorunsalı başladı. Maalesef kronik hastalığı olanlar bu durumdan çok etkilenmektedir. Bu toz sorunsalı astım, kronik akciğer, kalp yetmezliği, tansiyon, şeker hastalığı ve kalp damar hastalığı olanların yaşam sürelerini kısaltmaktadır. Kronik hastalığı olanlarda da AKUT alevler yaratmaktadır. Bu beton santralları kuralsız bir şekilde her tarafa kurulduğu gibi bunların denetimi de yapılmamaktadır. Depremzedeler temiz hava istiyor.’’

Antakya’nın Altınözü Enek Mahallesi’nde yerleşim yerlerine çok yakın bir yerde faaliyet gösteren taş ocağından adeta toz bulutu yayılıyor. Evlerinde rahat bir şekilde yemek dahi yiyemediklerini kaydeden yurttaşlar tozların kıyafetlerine yapıştığını ve toz soluduklarını söyledi. Yol kapatma eylemi yaparak tepki gösteren depremzedeler ilgili kurumlara başvurduklarını ancak bir çözüm bulamadıklarını kaydetti.

‘NEFES ALAMIYORUZ’

Enek Mahallesi’nde yaşayan bir depremzede “Dursunlu ve Enek mahallelerinde bilinçsizce taş ocağı açılıyor ve faaliyet yürütülüyor. Gerekli önlemler alınmıyor ve biz her gün toz soluyoruz. Mahalle içinde astım, KOAH gibi hastalıklarla mücadele edenler var. Artan toz kirliliğine karşı yol kapatma eylemi yaptık ancak polis yolu açtırdı. Biz bu kalkan tozla nefes almakta zorluk çekiyoruz. Bu şehrin çoktan ayağa kaldırılması gerekirdi. Biz hâlâ toz sorunuyla mücadele ediyoruz” dedi. Nardüzü Mahallesi’nde de durum diğer mahallelerden farksız. Beton mikserlerinin kaldırdığı tozdan yurttaşlar şikâyetçi. Depremzedeler alınmayan önlemlere karşı ise muhatap dahi bulamıyor.