Google Play Store
App Store

6 Şubat depremlerinin üzerinden uzun bir süre geçse de depremzede öğrenciler konteynerlerde eğitim görmeye devam ediyor. Hatay’daki veliler ve eğitimciler, “Öğrenciler yaşadıkları büyük kaygıyı 21 metrekareye sığdıramıyor. konteynerlerde eğitim istemiyoruz. Çevre şehircilik bakanının orta hasarlı binalar yıkılmalı dediği halde okul binaları için güçlendirme kararı alınmasına karşı endişeliyiz” dedi.

Maraş merkezli depremlerin üzerinden 16 ay geçmesine karşın Hatay'da öğrenciler 21 metrekarelik konteynerlerde eğitim görmeye devam ediyor.

Hatay’da Samandağ'a bağlı, binası orta hasarlı olan Çanakoluk Huzurlu ilk-Ortaokulu öğrenci ve velileri, dün karne öncesi Kardeşlik Parkı’nda bir araya gelerek eylem yaptı.

Depremzedeler, konteynerlerde eğitim istemediklerini söyleyerek, “Öğrenciler yaşadıkları büyük kaygıyı 21 metrekareye sığdıramıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın ‘orta hasarlı binalar yıkılmalı’ dediği halde okul binaları için güçlendirme kararıyla birlikte endişeliyiz. Yapılan bina analizi ve zemin etüdü sonuçlarını neden kimse bilmiyor?” diye sordu.

“YETKİLİLER KULAKLARINI KAPATTI”

Eylemde afetzedeler adına konuşan Huzurlu Mahallesi sakini ve aynı zamanda Hatay Depremzede Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Selma Kara, yaşadıkları sorunlardan bahsederek şunları söyledi:

“Barınmadan suya, elektrikten sağlığa kadar her alandaki ihtiyaçlarımız güncelliğini koruyor. Koşullarımız iyileştirilmiyor ve yaşamlarımızı sorunlarla boğuşarak tüketiyoruz. Devam eden sorunlarımızdan biri de eğitim.

6 Şubat ve akabindeki depremlerde bazı okullar yıkıldı, bazıları hasar gördü. Hasar görmeyen okulların bir kısmı ise kamu kurumlarınca kullanılmakta. Bu okulların öğrencileri ya başka okullarda  ya da  konteynerde ikili eğitime devam ediyor. Bir senelik eğitim öğretim sürecinin sonuna gelmişken okullarımız için de söz söylemek istiyoruz.

Çanakoluk Huzurlu İlk-Orta Okulu binamız orta hasarlı olduğu için çocuklarımız aylardır konteynerlerde eğitim görüyor. İlk zamanlarda güçlendirme mi yıkım mı olacak diye yetkililerden bir netlik istememize ve konteynerlerde eğitimin çocuklarımızın geleceğini olumsuz etkileyeceğine dair yaptığımız tüm uyarılara rağmen yetkililer kulaklarını kapatmış ve öğrencilerimizi büyük bir geleceksizliğe terk etmişlerdir. Çocuklarımızın geleceksiz bırakılmasını kabul etmiyor, geleceklerinden aldıklarınızla, çaldıklarınızla öğrencilerimize borcunuz olduğunu buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Çocuklarımız merkezi ve ortak sınavlara konteynerlerde hazırlanıyor, yaşadıkları büyük kaygıyı 21 metrekareye sığdıramıyor,  şartlardan ötürü daha da kaygılanıyor. Konteynerlerde ses ve ısı yalıtımı da yok. Ders esnasında sınıfların sesi birbirine karışıyor. Elektrik sorunu yoğun çabalarımız sonucunda üç dönem sonunda zar zor o da kısmen çözüldü.  Çocuklarımız kış aylarında ya sabah karanlığında okuldaydı ya akşam karanlığında.  O zamana kadar karanlık ve buz gibi sınıflarda ders işlendi, şimdi kavurucu sıcaklarda işleniyor.”

“NEDEN KİMSE BİLMİYOR?”

Kaygılı olduklarını ifade eden Kara, yetkililere de seslenerek şöyle devam etti:

“Duyun, görün ve bilin istiyoruz; Bu koşulları çocuklarımız ve öğretmenlerimiz birlikte yaşadı, biz veliler ise çaresizce çocuklarımızın geleceksizliğine bakıyorduk.

Aylar boyunca güçlendirme mi yapılacak yoksa yıkılıp yeniden mi inşa edilecek sorusu mahallenin sokaklarında dolaştı durdu. Bu süre zarfında uzun aralıklarla 2 defa analiz yapıldı yine de okul binasıyla ilgili güçlendirme kararı henüz çıktı.

Yetkililere soruyoruz;

Yapılan bina analizi ve zemin etüdü sonuçlarını neden kimse bilmiyor?

Okul binası en az 20 yaşında ve 2 katlı olacak şekilde inşa edilmiş sonrasında üzerine 2 kat daha eklenmiş. Binanın 2 kata göre mi 4 kata göre mi temellendirildiğini bilmiyoruz.

Bu soru işaretleriyle binayı güçlendirseniz de çocuklarımızın bu binaya girmesini nasıl  rahatlıkla kabullenebileceğiz?

Sizler, böylesi bir felaketi yaşayıp çocuklarınızın bu koşullarda eğitim görmesine razı olur muydunuz? Üstelik Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Orta hasarlı bina yorulmuş bina demektir. Bunlar ne kadar uğraşırsanız uğraşın, birçok masraf etmenize rağmen birazcık güçlendirseniz de yarın bir gün tehlikeye açık bina demektir. Buna ek olarak Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Vedat Gürgen de  ‘Bir mühendis olarak söylüyorum, orta hasarlı bütün binalar yıkılmalıdır’ demişken.

‘Bina analizini yapan da güçlendirme kararı veren de ‘orta hasarlı binaları güçlendirmeyin, yıkın’ diyen de aynı bakanlık; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı!

Tüm bu çelişkiler sarmalında Hatay'da 100'ü aşkın orta hasarlı okul binasının  büyük  çoğunluğunun güçlendirileceği söylenmiştir.

Soruyoruz; güvenli olmadığını söylediğiniz binaları yıkmayıp güçlendirme kararı almanızın nedeni maliyetten kaçınmak mı?

“ÇOCUKLARIMIZI MAHKÛM ETTİĞİNİZ EŞİTSİZLİKLERİ KABUL ETMİYORUZ”

Çocuklarımızı mahkûm ettiğiniz bu eşitsizlikleri görüyor ve kabul etmiyoruz.

Başta Çanakoluk Huzurlu İlk-Ortaokulu olmak üzere tüm orta hasarlı okul binaları için; Bakanlığın orta hasarlı binaların yıkılması gerektiğine dair verdiği demeçler, rezerv alanlardaki  halkı ikna etmek için kullandığımız bir yöntem miydi? Değilse ve gerçekten yıkılması gerektiğini düşünüyorsanız nasıl oluyor da çocuklarımızı güvenli olmayan binalara sokmaya rıza gösteriyorsunuz?

Çelişkilerinizin üstünü kapatmaya yeltenip yine de güçlendirmeye devam edecekseniz de şimdiye kadar yapılan tüm analiz ve zemin etüdü sonuçlarının halkla paylaşılmasını ve sürecin tümüyle şeffaf yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Güçlendirme ihalesinin yapılıp yapılmadığını ve sürece ne zaman başlanacağını dahi bilmiyoruz.

Yıkılmalı dediğiniz halde güçlendirme kararı verdiğiniz okul binamız, görünen o ki güçlendirmeye şimdi başlansa da Eylül ayına  yetişemeyecek. İlk uyardığımız vakitlerde bina yıkılıp yeniden inşaya başlansaydı  çocuklarımız eylül ayında güvenli bir okul binasında eğitim görmeye başalayabilecekti.

Konumuz çocuklarımız ve eğitim.. yetkililerin kaygılarımızı gidermekle sorumlu olduğunu ve  acilen bu sorulara cevap vermek zorunda olduğunu kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Bizler bıktık ve önümüzdeki Eylül ayında, konteynerlarda değil güvenli okul binalarında eğitim görmek  istiyoruz. Çocuklarımızın geleceğine, eğitim hakkına, sağlıklı ve güvenli eğitim ortamının sağlanmasına yönelik bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

Basın açıklaması sonrası mahallelilerden veli Gülay Kara ve Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş da söz aldı.