Google Play Store
App Store

Dersim ve Ovacık'a atanan kayyumlara "Kayyumun Türkiye'de bir siyasi darbe olduğunun altının çizdik" diyerek tepki gösteren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, konuşmasında müzakere mesajı da verdi.

Kaynak: Haber Merkezi
Hatimoğulları kayyumlara tepki gösterdi, müzakere mesajı verdi: DEM Parti asli özne olmaya hazır
Fotoğraf: DepoPhotos

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13. Olağan Genel Kurulu’nun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Hatimoğulları, eski milletvekili ve akademisyen Ufuk Uras'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşemesinin ardından bazı gelişmeler olacağını aktarmasına ilişkin gelen soruya "Ufuk Uras'ın görüşmesini doğal olarak görüyoruz. Türkiye'de Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmesi gerektiğine dair mesajını biz her fırsatta DEM Parti olarak verdik" yanıtını verdi.

UFUK URAS NE DEMİŞTİ?

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı da Ufuk Uras ile konuşmasını köşesine taşıdı. Uras'ın ana dil veya kısmî af ile ilgili bir gelişme olabileceğine dair öngörüsü bulunduğunu kaydeden Alçı, konuşmalarında Uras'ın sözlerini şöyle aktardı:

"Benim gördüğüm ciddi bir hazırlık var. Bu kısmi bir af olabilir ya da anayasada ana dille ilgili bir şey olabilir, sonuçta üzerine düşünülen, hazırlık yapılan bir konu. Devlet Bey ilk adımı AK Parti’den bekliyor, bunu da bizim mecliste 50 milletvekilimiz var diye sayının üzerine basarak vurguladı. AK Partili vekillerden destek bekliyor Bahçeli.”

Hatimoğulları, devamında şunları kaydetti:

"Bizim de buradan çağrımız, barışın toplumsallaşmaya ihtiyacı var. Barışın sadece siyasi partiler nezdinde konuşulan bir şey değil, bunun çok ötesinde toplumun her kesimi tarafından konuşulması gerekiyor. Bu nedenle Türkiye'de bütün aydınların, yazarların, sanatçıların, gazetecilerin; her kesime bu konuda çok büyük görev ve sorumluluklar düşer."

KAYYUMLARA TEPKİ

Dersim ve Ovacık'a atanan kayyumlara değinen Hatimoğulları, "Bunun arkası gelebilir. Bu ihtimalleri hükümete yakın basından da, kimi hükümet sözcülerinin yaptığı açıklamalardan da kayyumun devamının gelebileceğine dair işaretler var. Biz kayyumun Türkiye'de bir siyasi darbe olduğunun altını çizdik. Kayyum bir siyasi darbe olmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye'de seçmenin seçme ve seçilme hakkının elinden alınması demektir. Bunu asla doğru bulmuyoruz" dedi.

"KONUŞMASI GEREKEN KİŞİ CUMHURBAŞKANI'NIN KENDİSİDİR"

"Bir yandan sözde barış eli uzatılacak, öte yandan kayyum atanacak. Bunları asla doğru bulmuyoruz" diyen Tülay Hatimoğulları, şöyle devam etti:

"Biraz önceki sorunuzda ifade ettiniz. Kısmı af vesaire gelebilir mi diye. Gerek kayyum rejimiyle ilgili gerek cezaevindeki uygulamalarla ilgili gerek bundan sonra varsa akıllarında bir plan, proje bu konuda hükümetten, Cumhurbaşkanı'ndan doğru bizlere gelmiş olan herhangi bir bilgi yoktur. Aynı şekilde MHP Genel Başkanı'nın yaptığı açıklamalar dışında kamuoyu nezdinde paylaşılmış açıklamalar dışında herhangi bir bilgimiz yoktur.

Biz çağrımızı yaptık, sizler aracılığıyla bir kez daha yapıyoruz. Burada konuşması gereken bir diğer kişi Cumhurbaşkanı'nın kendisidir. Kürt sorununa nasıl yaklaştıkları ve bu dönemde küçük ortağın ortaya attığı bu yaklaşımlarla ilgili kendi değerlendirmelerini bizzat kendi ağzından dinlemiş değiliz. Yaptıkları tek açıklama Cumhur İttifakı içinde bir çatlak olmadığına dairdir. Fakat bizi daha çok ilgilendiren, Türkiye'de Kürt sorunun çözümüne dair yaklaşımları nedir? Bu konuya dair yapılmış olan herhangi bir açıklama mevcut değil. Ama bir pratik mevcuttur, o pratik de kayyumdur.

MÜZAKERE MESAJI

Kayyum devam ettiği sürece barışın konuşulma olasılıklarının gittikçe ortadan kaldırıldığının da altını çizmek isterim. Bugün partimize dönük baskılar, önceki gün Dersim'de yaşananlar, Batman'da yaşananlar, insanlar demokratik haklarını talep etmek için demokratik zeminde verdikleri mücadeleye adeta İsrail'in Filistinlilere yaklaşımı gibi baskılarla karşılaştık. Bunları asla kabul etmiyoruz.

Bizler müzakerenin demokratik zeminde onurlu bir barışın konuşulma olasılıklarının oluşması halinde DEM Parti olarak asli özne olmaya hazır olduğumuzun altını çiziyoruz. Ancak kayyum rejimi ve diğer uygulamalar ve boyun eğdirme devam ettiği sürece de demokratik zemindeki mücadelemizi sürdüreceğiz."