Google Play Store
App Store

Tümüyle amatör ruhla ve oldukça kısıtlı imkânlarla çekilen bir film ‘Biraz Toprak’… Yönetmenliğini üstlenen Tozan Alkan ve Özge Cengiz’le filmin hikâyesi, yapım süreci ve Ayvalık’ta mübadelenin izleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

“Hatırlamak için, biraz memleket toprağı…”: Bir mübadele  yolculuğu

Yavuz TÜRK

Mübadelenin 101. yılı anısına çekilen, senaryosunu Tozan Alkan’ın yazdığı, yönetmenliğini Tozan Alkan ve Özge Cengiz’in yaptığı, başrollerinde Kemal Küçükaltan, Mehmet Yıldız ve Özge Cengiz’in oynadığı ‘Biraz Toprak’ filmi, Midilli’den Ayvalık’a gelen ve 4. kuşak bir mübadil olan Thanos’un burada geçirdiği yedi günü anlatıyor.

'Biraz Toprak' filmine nasıl karar verdiniz? Bu filmin yolculuğu fikir ve senaryo aşamasından yapım ve kurguya dek nasıl ilerledi?

Tozan Alkan: Üç yıl önce emekli olup Ayvalık’a yerleştim. Ben de dâhil burada herkesin bir şekilde mübadeleyle bir bağlantısı olduğunu gördüm. Filmimizin mübadeleyi konu almasını öncelikle böyle açıklayabilirim. İlgi alanımı şiir, müzik ve çeviri oluşturuyor. İzleyici olmanın dışında sinemayla daha sıcak bir ilişkim olmamıştı. Müziklerime klip yaparken geldi heves. Küçük ölçekli işlerle ve sadece ses dosyalarıyla boğuşuyordum.

Müzik kliplerimde Özge’nin iPhone ile çektiği videoları kullanıyordum. Soderbergh gibi iPhone’la film çeken yönetmenlerin olduğu bilgisi de vardı. O nedenle iPhone ile çekmeye karar verdik. Ses ve ışığa gelince, doğal ışık kullanırsak ışıkçıyla çalışmak zorunda kalmayız diye düşündük. Yaka mikrofonları da ses için çözüm oldu. Böylelikle sesçiyi de devreden çıkardık kendimizce :) Ama herkese düşen iş yükü arttı. En çok da Özge’nin emeğinin altını çizmeliyim. Yönetmenliğin yanı sıra setteki her işe koşturdu. İş akışımızı yaptığı, devamlılığı tuttuğu, casting’i neredeyse tümüyle belirlediği gibi, evimizde, arada sayıları yedi-sekize çıkan arkadaşlarımızı da ağırladı.

Bir araya gelişimiz ise şöyle oldu: Filmin senaryosunu baştan Kemal (Küçükaltan) ve Mehmet’i (Yıldız) düşünerek yazdım. Bir aya yakın birlikte yaşadık. Ayvalık çekimleri bittikten sonra İzmir’de de beraberdik. Kemal ve Mehmet oyuncu olarak girdikleri filmden hem kameraman hem de kurgucu olarak çıktılar. İkisi de çok yetenekli arkadaşlarımız ve onlar “kendilerinden beklenenden çok daha fazlası” olmasalardı bu film ortaya çıkmazdı.

Tozan Alkan

Özge Cengiz: 'Biraz Toprak' bir Ayvalık ve bir mübadele filmi. Tamamen Tozan’ın projesi. İzmirliyim, mübadele kavramına uzak değilim. Ayvalık’a yerleştikten sonra 'Yunan'a da bu kadar yakın olunca ve burada neredeyse her gün bir mübadille karşılaşınca mübadeleyle ilgili farkındalığımın daha da arttığını söylemeliyim. Tozan da mübadil bir aileden geliyor. Bu arada biz 4 yıldır Yunanca öğreniyoruz; aslında 'Biraz Toprak' kaçınılmaz olarak gelip girdi belki de hayatımıza.

Filmin baş kahramanı Thanos’u oynayan Kemal, benim lisanstan yakın arkadaşım. Tozan kışın bana senaryodan ilk kez söz ettiğinde ona Kemal ve Mehmet’i önerdim ve hemen onlara da söyledim. Sağ olsunlar kabul ettiler, sonuçta kendimiz oynayıp kendimiz çekecektik, tam bir delilik :) Filmde turist rehberi rolünde oynuyorum, ben çok zorlanmadım açıkçası, ama Kemal’in özellikle 'aksan yapmak' için hepimizden çok çalıştığını söylemem lazım. Yaza doğru, Ayvalık’taki birkaç arkadaşımıza haber verdik, İzmir’den İstanbul’dan gelenlerle ve buradaki arkadaşlarla kadro tamamlandı

Özge Cengiz

Bu filmin yapım sürecinde mübadele ile ilgili düşünceleriniz değişim ve dönüşüm geçirdi mi? Bu serüven sizi nasıl etkiledi?

Tozan Alkan: Anne tarafından mübadil bir aileden geliyorum. 4. kuşak mübadilim. Bire bir olmasa da filmde ailemin mübadele öyküsü de var. Bu süreçte, özellikle senaryo yazım aşamasında mübadele ile ilgili okumalar yaptım.

Özge Cengiz: Ailemde mübadil yok. Ama Ayvalık’ta yaşayınca insanda doğal olarak mübadele duyarlılığı gelişiyor. Geçen yaz sonu Taylan Köken’in bir gezisine katıldık burada: Bize Ayvalık doğumlu Yunan yazar İlias Venezis’ten söz edince ilk iş olarak 'Eolya Toprağı' kitabını alıp okuduk onun. Film, adını bu kitaptan alıyor; kitabın sonundaki anekdottan: Ayvalık’tan göç etmek zorunda kalan bir ailenin hikâyesi bu. Adam ayrılırken gömleğinin içine bir mendil saklar. Karısı, “Bu ne” diye sorunca, “Bir şey değil” der adam gözleri yaşlı, “Biraz toprak… Hatırlamak için, biraz memleket toprağı…”

Daha önce bir set deneyiminiz, film geçmişiniz oldu mu? Sette karşılaştığınız güçlükler nelerdi?

Tozan Alkan: Öğrenci mezuniyet filminde yer almam dışında sette bulunmadım. Küçük bir ekiple, kısıtlı olanaklarla çalıştığımız için çok sorunla karşılaştık. Deneyimimiz yoktu. Bu filmle birçok işi sette öğrenmeye çalıştık. Işıktan sese kadar her şey sorun oldu. Sinema büyük bir sektör. Bizim yaptığımız işi neredeyse elli kişi yapıyor. Sorunlar yaşamamız kaçınılmazdı. Çekimlerimiz bir ay sürdü ama çekim sonrası işler, post-prodüksiyon çok daha fazla zaman aldı.

Özge Cengiz: Hayır olmadı. 'Eski akademisyen'im, hayatım üniversitede ders anlatmakla geçti. Filmde de rehber rolündeyim. Yıllarca ders anlattığım için çok da rol yapıyormuş gibi hissetmedim. Fakat çekimin her aşaması zordu ama sanırım en büyük zorluk, filmde örneğin sadece bir dakika gösterilecek bir sahnenin çekilmesinin saatler sür(ebil)mesi gerçeğiydi. Hepimiz amatörüz tabii… Bu arada biz geçen yıl Açık Öğretim’de 'Fotoğrafçılık ve Kameramanlık' bölümüne başladık Tozan’la. Filmin, öğrendiklerimizi pratiğe dönüştürme fırsatı olacağını düşünmüştük ama öyle olmadı tabii :) Hiçbir deneyimimiz olmadığı için neredeyse her şeyi, filmi çekerken hep birlikte öğrendik, herkes işin bir ucundan tuttu. Yazın en sıcak günleriydi öte yandan… Kimseyi fazla yormamaya ve zamanı iyi kullanmaya çalıştık.

Filmi çok küçük bir ekip ve dar bir bütçeyle yaptınız. Sinemanın büyük bir sektör olduğunu, büyük prodüksiyonların iş yaptığını göz önüne aldığımızda filminize nasıl bir şans tanıyorsunuz?

Tozan Alkan: Filmimizi en iyi şu cümleyle tanımlayabilirim: Çok kısıtlı olanaklarla, küçük bir ekiple ve düşük bir bütçeyle çekilmiş, mütevazı bir mübadele ve Ayvalık filmi. Tümüyle amatör bir ruhla çektik. Her ilk film gibi kusurları var, eksiklikleri var. Hem de çok. Farkındayız hepsinin. Ama yine de -bunu benim söylemem ne kadar doğru olur bilmiyorum- tüm bunlar her ilk filmde olduğu gibi hoş görülebilir. Fazla bir gösterim olanağımız olmadığını biliyoruz. Bu sadece bizim sorunumuz değil, pek çok filmin sorunu. Mübadeleye dair bir farkındalık oluşturabilirsek amacımıza ulaşmış olacağız. Bir de, bu filmle Ayvalık’a olan gönül borcumu bir nebze ödemiş gibi hissediyorum.

Özge Cengiz: Tozan ve ben, ikimiz de üniversiteden emekli hocalarız. Sponsorumuz yoktu, olsa daha fazlası olabilirdi belki… Filmle ilgili ne bir ticari kaygımız var ne de bir iddiamız. Son derece amatördük ama samimi bir iş yapmaya çalıştık :)