TÜİK’e göre kış ortasında ve pandemi ortamında üç ayda sanayide 328 bin, hizmetlerde ise 591 bin yeni istihdam yaratılmış. Ancak ilginç biçimde bu istihdam artışı kadınlara hiç uğramamış. Erkek istihdamı 1 milyon 87 bin artarken kadın istihdamı sadece 6 bin artmış.

Hayali istihdam artışı mı

Bu hafta fikri takibe devam ediyoruz. Konumuz yine TÜİK verileri. TÜİK, geçen hafta ele aldığım Enflasyon Araştırma Grubu hakkında yaptığı suç duyurusuna açıklık getirmek amacıyla bir açıklama yayımladı. 10 Mayıs 2021’de yayımlanan açıklamaya göre “Suç duyurusunun içeriği; ilgili grubun bültenleriyle birlikte gerekli açıklayıcı bilgileri yayınlamamalarıyla sınırlıdır, yayınlanan çalışmanın sonuçları ile ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca ilgili çalışmayı engellemeye veya durdurmaya yönelik değildir. Sadece kamuoyunun tam, eksiksiz ve doğru bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.”

TÜİK ilgili çalışmanın metaverisi olmadığı için veya yetersiz olduğu için suç duyurusunda bulunduğunu söylüyor. Kamuoyunda meydana gelen yoğun tepkinin ardından yapılan bu açıklama bir geri adım olarak değerlendirilebilir. Ancak suç duyurusu yerine TÜİK neden bir kamuoyu açıklaması yaparak bu konuyu gündeme taşımadı? Neden bilimsel tartışma yerine suç duyurusu gibi cezai bir yöntem tercih edildi? TÜİK’in son bir yıldır yayımladığı Kamuoyu bilgilendirmeleri arasında bu konuda bir değerlendirme yok. Umarız bu açıklamanın devamı olarak TÜİK suç duyurusunu geri çeker ve konu bilimsel temelde tartışılmaya devam edilir.

PANDEMİ VE KIŞ ORTASINDA DEVASA İSTİHDAM ARTIŞI

Bu hafta yine TÜİK verileri üzerinde konuşmaya devam edeceğiz. TÜİK 10 Mayıs 2021 tarihinde Mart 2021 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarını açıkladı. TÜİK’in yeni kullanmaya başladığı metodolojiye göre açıklanan aylık veriler oldukça sınırlı bir kapsama sahip. TÜİK’in önceki metodolojiye göre açıkladığı verilerde yer alan pek çok ayrıntı yeni aylık veri setinde yer almıyor. Örneğin istihdamda olup iş başında olmayanlar aylık veri setinde yok. TÜİK bunları üç aylık veri setinde açıklayacağını duyurdu. Yarın açıklanacak (18 Mayıs 2021) üç aylık veri setinde bu ayrıntıları görmeyi umuyoruz.

TÜİK’in Mart 2021 ayını yansıtan son HİA verilerinde en dikkati çeken nokta istihdamda yaşanan devasa artış. TÜİK’e göre istihdamda son bir yılda (Mart 2020 ile Mart 2021 arasında) 1 milyon 726 bin kişilik artış yaşandı, 1 milyon 726 bin kişilik yeni iş yaratıldı! Son yıllarda mart aylarında böyle devasa artış hiç yaşanmadı. Ekonomide en son 2018 Mart ayında istihdam bir istihdam artışı yaşandı. Sonrasında hep daralan istihdam Mart 2021’de patlama yaşıyor!

TÜİK’e göre mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki aya göre (Şubat 2021) ise 550 bin kişi arttı. Daha da ilginç olanı son bir ayda erkek istihdamı 586 bin artarken kadın istihdamı hiç artmadı tersine 36 bin kişi azaldı. Öte yandan son bir ayda yaşanan istihdam artışının 480 bini sanayi sektöründe gerçekleşti. Hizmetlerde 27 bin kişilik istihdam azalması söz konusu.

ERKEK İSTİHDAMI PATLIYOR KADIN ARTMIYOR

Öte yandan TÜİK’in yeni serisine göre mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam Aralık 2020’de 26 milyon 996 bin iken 1 milyon 93 bin kişi artarak Mart 2021’de 28 milyon 89 bine yükselmiş. Kış ortasında ve pandemi ortamında üç ayda sanayide 328 bin ve hizmetlerde 591 bin yeni istihdam yaratılmış. Ancak ilginç biçimde bu istihdam artışı kadınlara hiç uğramamış. Erkek istihdamı 1 milyon 87 bin artarken kadın istihdamı sadece 6 bin artmış.

Dahası istihdam bir mucize ile pandemi öncesi düzeyinin de üstüne çıkmış. Şubat 2020’de pandemi öncesinde 27 milyon 599 bin olan mevsim etkisinden arındırılmış istihdam Mart 2021’de 490 bin artışla pandemi öncesi düzeyini oldukça aşmış. Kısaca hangi göstergeye bakacak olursanız olun TÜİK’e göre Türkiye ekonomisi istihdam açısından pandemi önceki döneme dönmüş ve milyondan fazla yeni iş yaratmış.

Ne oluyoruz! Hayatın olağan akışına aykırı bu artış nedir? Ciddi istihdam kayıplarının yaşandığı koşullarda nasıl oluyor da istihdam pandemi öncesi düzeyinin üzerine çıkıyor? Nasıl oluyor da kış ortasındaki üç ayda 1,1 milyon yeni istihdam yaratılıyor? İstihdam verilerindeki bu sıçramalar izaha muhtaç. Çünkü bir yandan İŞKUR’un iş kaybı ödeneklerinden yararlananların sayısı ortada.

İŞ KAYBINA RAĞMEN ARTAN İSTİHDAM

İŞKUR verilerine göre Mart 2021 itibariyle 1,8 milyon kişi kısa çalışma ve ücretsiz izin ödeneğinden yararlanıyor. Diğer bir ifadeyle Mart 2020’e göre İŞKUR’un pandemi nedeniyle iş ve gelir kaybı ödeneklerine başvuranların sayısı 1,8 milyon artmış. Nasıl oluyor da böyle bir artış yaşanırken bir yandan da aynı dönemde 1,7 milyonluk istihdam artışı yaşanıyor?

İşverenler bir yandan iş olmadığı için işçileri ücretsiz izne çıkarırken ve kısa çalışma yaptırırken öte yandan işe 1,7 milyon yeni işçi mi almışlar? Bunu niye yapsınlar? Bu inandırıcı değil. İşverenlerin ekonomik durgunlaştığı, iş ve gelir kaybı yaşandığı, talebin azaldığı koşullarda daha önceki yıllardan kat be kat fazla yeni istihdam yaratması anlaşılır değil. Eğer bu teknik bir hata değilse -ki TÜİK’in teknik kapasitesinin böyle bir hataya yol açması oldukça zor- nedir?

O zaman başka ihtimallere bakmak gerekiyor. İhtimallerden biri işverenlerin İŞKUR ödeneklerinden (kısa çalışma ve ücretsiz izin ödenekleri) yararlanan ve aslında iş başında olmaması gereken işçileri hileli biçimde çalıştırıyor olması. Diğer bir ifadeyle İŞKUR’dan iş kaybı ödeneği alan işçilerin işverenler tarafından hileli olarak çalıştırılıyor olmaları mümkün. İŞKUR’un pandemi ödeneklerinin kötüye kullanıldığına dönük iddialar bir süredir ayyuka çıkmış durumda. Böylece işçiler İŞKUR ödeneği alıyor olsalar da istihdam olduklarını söyleyeceklerdir. Ancak bu ihtimal istihdam artışını izah etmiyor. Bu durum olsa olsa istihdamın aynı düzeyde kalmasına yol açar. Bu yolla yeni istihdam yaratılmaz.

Bir diğer ihtimal 17 Nisan 2020’den bu yana uygulanan işten çıkarma yasağı olabilir mi? İşten çıkarma yasağı istihdam azalmasını önler ancak istihdamda yaşanan artışı izah etmez. İşçiler işten çıkarılmadığı için istihdam düşmez ancak yasak istihdam da artışın sebebi olamaz?

Son bir ihtimal ise istihdam edilenler ile işbaşında olanlar arasındaki farktır. Çalışanlar anket yapıldığı dönemde işbaşında olmasalar da üç ay içinde işlerine dönmeyi umuyorsa ve gelirlerinin yarısını elde etmeye devam ediyorsa istihdamda kabul ediliyor. Dolayısıyla kısa çalışma ödeneği alanlar ve ücretsiz izne çıkarılanlar istihdamda kabul ediliyor. Bu kişiler işbaşında değil. O nedenle istihdam edilenlerle iş başında olanlar arasındaki makas açılıyor. Ancak bu durum da istihdam artışını açıklamaya yetmiyor. Bu durum istihdamda düşüşü önler ancak yeni istihdam yaratmaz. Dolayısıyla bu ihtimallerin hiçbiri istihdamdaki devasa artışı izah etmiyor.

Soru orta yerde duruyor: Bir ekonomide bir yandan işbaşında olmayanların sayısı artarken (1,8 milyon işçi İŞKUR’dan iş ve gelir kaybı ödeneği alırken) nasıl oluyor da istihdamda 1,7 milyonluk artış oluyor? Nasıl oluyor da bir ekonomi kış ve pandemi koşullarında üç ayda 1,1 milyon yeni istihdam yaratıyor? Ve nasıl oluyor da erkek istihdamı üç ayda 1 milyon 87 bin artarken kadın istihdamı sadece 6 bin artıyor? Bu veriler hayatın olağan akışına aykırı görünüyor. Ortada ekonominin reel durumuyla izahı zor bir tablo var. Yoksa istihdamdaki artış fiilen olmayan hayali, fiktif bir artış mı?

İstihdamdaki bu acayip artışın izah edilmesi gerekiyor. Ben izah edemiyorum ve kavrayamıyorum. Muhtemelen hata bendedir! TÜİK izah ederse bu devasa istihdam artışının nedenleri anlarız belki.