Hayaller Mostafa Mohamed, Gerçekler Yetiş Ya Muhammed

Lider Beşiktaş, geçtiğimiz haftayı saha içinden çok saha dışındaki suni gündemlerle ve geçiren Galatasaray’ı 2-0 mağlup ederek onları saha dışı gündemlerine geri döndürdü.

Fatih Terim, sürpriz bir piyonla başladı maça Etebo hamlesiyle. Bu hamle elbette orta sahada De Souza ve Atiba gibi süpürücü roldeki iki oyuncunun karşısında Taylan’ı yalnız bırakmamaktı. İlginçtir, Etebo ilk yarıda, Galatasaray’ın Beşiktaş presini pasla çıkabildiği her anda takımı ileriye taşıyan tek oyuncu görünümündeydi. Zira Belhanda yine kritik pas hatalarından bir demet sunuyordu ve Taylan, Marcao ve Luyindama’nın arasına girmekle o kadar meşguldu ki bu pres kırıldığında kendi yarı sahasının ortasında oluyordu. Beşiktaş set oyunuyla rakip sahada iken zaman zaman Arda zaman da Oğulcan iki beke katılarak Galatasaray’ın dizilişini 6-3-1’e döndürdüler çoğu kez. Tabii bu anlarda topu ayağınıza aldığınızda baskın yapacak oyuncularınız yoksa, topla çıkmaya ve beklerinizi 60 metre koşturarak rakip alana geçirmeye çalışıyorsunuz ve bu da çoğu zaman hem efor kaybına sebep oluyor hem de rakibin hiçbir zaman hazırlıksız yakalanmamasına. Bu yüzden Terim 3 sezondur Onyekuru’ya gidip duruyor ve yönetimden açık açık İrfan Can Kahveci’yi istiyor. Serseri topları toplayarak bir atağa dönüştürecek hızlı bir kontratak oyuncusu ve Belhanda’nın takımdan ayrılışı sonrası onun servis yapamadığı topları yapacak bir 8 numara (ya da 8,5 diyelim). Tabii tüm bu planın kritik bir noktası var, bu plan geri düşmeniz halinde maça ortak olmanızın oldukça zor olduğu, değişime pek açık olmayan bir plan. Marcao’nun hediyesi ile net bir gol pozisyonuna giren Larin’in yaptığı çok kötü vuruş olmasa zaten skor dezavantajına karşı oynamakta büyük zaafları olan Galatasaray’ın son 1 saatte Beşiktaş kalesine yemeden 2 gol atması oldukça zor olacaktı.

Diagne’nin kırmızı kartı sonrası Galatasaray’ın alabileceği en iyi sonuç beraberlikti elbette ve galibiyet çok uzak bir ihtimal gibi görünüyordu. De Souza’nın attığı gol de geri dönülemez bir hale getirdi onlar için maçı. Burada söylenmesi gereken iki şey var. Biris sari-kırmızılıların rakibe böyle bir maç için oldukça fazla sayılabilecek duran top şansı vermesi, diğeri de goldeki hatalar zinciri. Rıdvan topu alıp ortaya hazırlandığında Linnes ona hamle yapmak yerine Babel’in yardıma gelmesini bekledi, ancak Hollandalı oraya gelene kadar Rıdvan ortayı yapmıştı bile, Luyindama’nın ıskası ve Okan’ın gereksiz erken plonjonu 3 puanın kaybını kaçınılmaz hale getirmişti.

Galatasaray başkanı 24 saat içerisinde resmi twitter hesabından iki kez ilan ettiği ve saatler süren basın toplantılarının, “hayaller Van Persie gerçekler tam tersi” tarzı ucuz kelime oyunlarının, Galatasaray teknik direktörü maçların hemen ardından futbolcu listelerinin peşlerinde koşmak yerine ellerindeki kadrodan nasıl verim alabileceklerinin hesabını ve planını yapmalılar.