Hayallere yelken açalım!

MEHMET ÖZÇATALOĞLU

Hayal kurmanın neredeyse yasak olduğu, hayal kurmanın belki de hiç teşvik edilmediği bir sistemden geçiriyoruz çocuklarımızı. Oysa insan hayalleri kadar vardır. Ve hayalleriyle mutludur. Mutsuz olmak için hayal kurana rastladınız mı hiç?

Çocuklarla bir araya geldiğimizde hayallerini sorarım bazen. Aldığım yanıtlar karşısında da tüm sevinçlerim solar. Çünkü o denli sığdır ki “hayalim” dedikleri… Sınırlamayın hayallerinizi, uçsuz bucaksız düşünün desem de bir noktada tıkanıp kalırlar. Ufuk çizgisine kadar görürler. Ötesini düşleyemezler.

Neyse ki kitaplarımız var. Onları ‘Hayal Krallığı’na yolculuğa çıkaracak kitaplar. Hayal dünyasının ne denli zengin, ne denli mutluluk vaat ettiğini gösteren kitaplar. Geronimo Stilton’un yazdığı, Filiz Özdem’in dilimize kazandırdığı ve YKY’nin çocukların beğenisine sunduğu kitaplar.

Şu an için iki kitaplık bir dizi bu. Hayal Krallığı/ İlk Yolculuk ve Hayal Krallığı/ İkinci Yolculuk- Mutluluğun Peşinde. Yazar bu kitaplarda başkarakter olarak kendi adını kullanmış. Geronimo Stilton. Fareler Adası’nın en ünlü gazetesi Kemirgenin Sesi’nin yayın yönetmeni. Yeni kitap fikirleri edinmek için durmadan yolculuklara çıkıyor. Bu defaki yolculuğu ise Hayal Krallığı’na. Geronimo’nun bu gizem dolu yolculuğu Altın Kapı’dan girmesiyle başlıyor. Sonra sırasıyla Cadılar Ülkesi, Sirenler Ülkesi, Ejderler Ülkesi, Cüce Cinler Ülkesi, Yer Cüceleri Ülkesi, Devler Ülkesi, Periler Ülkesi uğrayacağı yerler. Her ülkede birbirinden ilginç karakterlerle karşılaşıyor. Masallardan çıkıp gelmiş gibi bir havaları var bu karakterlerin. Devler, Tekboynuzlar, Troller, Kurtadamlar ve daha neler neler… Geronimo’nun gezerken tanıttığı bu ülkelerde hayallere sınır yok! Hayaller sınırsız olsa da yapılacak şey sınırlı. O da Geronimo’nun görevi. Periler Kraliçesi’ni kurtarmak. Geronimo bu önemli görevi yerine getirirken, başarılı olabilmesi için Hayal Krallığı’ndaki tehlikelerle mücadele etmesi, zorlu yolculuk koşullarına katlanması, zekâsını kullanması ve hayal gücüyle kötü yaratıkları alt etmesi gerekir. Peki, bu görevi yerine getirebilecek mi dersiniz? Hayal edin bakalım!

İkinci kitap ‘Mutluluğun Peşinde.’ Herkes mutluluğun peşinde ama kimse nerede arayacağını bilmiyor, bu yüzden de kimse mutluluğa kavuşamıyor, diyerek başlıyor kitap. İlkinden farklı olarak daha başka diyarlarda geziyor Stilton ve bu başka yerler ilk kitaptakilere hiç benzemiyor. Periler Ülkesi, Orklar Ülkesi, Tatlılar Ülkesi, Oyuncaklar Ülkesi, Altın Ülkesi, Masallar ülkesi ve tekrar Periler Ülkesi bu kitapta yazarın peşi sıra gezdiğimiz ülkeler oluyor. Bu defa Stilton’un başka bir görevi var. Mutluluğun kalbini bulmak ve onu Periler Kraliçesi’ne getirmek! Bu zorlu görevi yerine getirmek için yine Hayal Krallığı’nın ilginç, esrarengiz ülkelerinde ipuçlarını toplayarak mutluluğun peşine düşüyor Stilton. Yanında yine ilk kitaptan tanıdığımız sadık arkadaşları. Bu kitapta en çok ilgimi çeken yer Tatlılar Ülkesi oldu. Dondurma Dağı, Çikolata Şatosu, Üzümlü Kek Korusu, Pandispanya Ormanı ve daha nicesi. Ne kadar tatlı bir ülke! Hayali bile çok güzel.

Stilton mutluluğun kalbinin peşinde dolanadursun Çiçekçe’nin kalbe dokunacak şu sözlerine kulak verelim: “Mutluluğu sadece kendi kalbinde bulabilirsin. Mutluluk bütün isteklerinin yerine gelmesi demek değildir. Mutluluk sahip olduklarından değil, kim olduğundan beslenir!” Ve bu kitapta çocuklara iletilmek istenen, mutluluğun bulaşıcı olduğu, bunun için de bir gülümsemenin yeterli olacağı. Bir düşünelim bakalım, en son ne zaman tanımadığımız birine gülümseyerek bir selam verdik. Oysaki mutluluğun başlangıç noktası burasıdır işte. Hafif bir tebessüm, içten bir merhaba!

Her iki kitap da rengârenk çizimleriyle, tasarımıyla çocukların ilgisini çekecektir. Okurken hayal dünyasında gezintiye de çıkarabilir.

Çocuklarımıza hayal kurmayı öğretelim. Hayal kurmalarını teşvik edelim. Ne denli sınırsız olursa hayalleri mutlulukları da o denli çok olacaktır.

O halde hayaller sınırsız, mutluluk çok olsun!