İsveç’in sol azınlık hükümeti için zor günler başlıyor. Sosyal Demokratlardan Başbakan Stefan Löfven’in Çevre Partisi’yle birlikte kurduğu, 24 bakanlı azınlık hükümeti, Parlamento’daki sağ bloktan aldığı desteği yitirdi. Löfven hükümetiyle sağ bloğu oluşturan dört parti arasında yapılmış olan ve adına Aralık Anlaşması denilen protokol, bozuldu. Başbakan Löfven, 2014 Eylül seçimleri sonrası ırkçı parti İsveç Demokratlarının çelmesiyle bütçesini Parlamento’dan geçiremedi. İsveç’in bir erken seçime gitmemesi için sağ partiler Löfven’e destek kararı almıştı. Irkçılara meydan bırakmamak ve seçimi tekrarlamamak için sağ bloğunun desteğiyle Löfven iki yıldır yoluna devam ediyordu.
Bu tablo 10 Ekim’de değişti. Sağ bloktaki Hıristiyan Demokratlar, Aralık Anlaşmasını bozan parti oldu. Üç hafta önce Hıristiyan Demokratlar Parti’nin kongresinde, delegeler, parti yönetiminin Aralık Anlaşması’na verdiği desteği sonlandırmasını istedi. Delegenin dediği oldu. Parlamentodaki dengeler yerinden oynadı. Aynı gün, bu partinin kongresinden çıkan karar üzerine Başbakan Löfven, başbakanlık konutunda bir basın toplantısı düzenledi. Löfven’in açıklamaları ve basın toplantısı, İsveç ana haber bültenlerinde ikinci sıradaydı. Ankara’daki patlama, İsveç halkına ilk haber olarak duyuruldu.

Arkasındaki desteği kaybetmiş olan Başbakan Löfven, o konuşmada, 2014 seçimlerinde seçmenin, İsveç’te bundan sonra bloklar arası işbirliği istediğini ve bunun zorunlu olduğunu söyledi. Sosyal Demokrat Löfven, İsveç Parlamentosu’nda merkez sağ kanatta oturan dört partinin her biriyle işbirliği yapabileceğini duyurdu. Seçim sonrası sağ kanattan Halk Parti ve Merkez Parti’ye el uzatan Sosyal Demokrat Başbakan, ülkeyi seçimden seçime sürüklememek ve ırkçı partiyi engellemek için herkese kapısını açtı.
Aslında Löfven, iktidardaki bir yılını daha garantilemiş durumda. Hükümet, 2016 bütçesini geçireceğini biliyor. Sağ bloktaki her parti ayrı ayrı alternatif bütçe teklifleri verecek ve Sol Parti’nin de dışarıdan desteğini alan Löfven hükümeti, görünen o ki hazırladıkları bütçeyi işleme sokacak. Stefan Löfven, başbakanlık koltuğunda en az bir yıl daha oturacak. 2014 seçiminden sonraki kargaşa, sağ bloktaki partilerin ortak hazırladığı “gölge” bütçeye oy veren ırkçı parti İsveç Demokratlarının sol azınlık hükümetini bütçesiz bırakmasıyla olmuştu. Bunu engellemek için sağ kanattaki dört parti ayrı ayrı bütçe vermeyi kabul etmiş durumda.

Yani Başbakan Stefan Löfven erkenden “erken seçim” kaygısı yaşıyor. İsveç için en az bir yıl sonra olası görünen erken seçimi bloklar arası işbirliğiyle çözelim diyor. Hıristiyan Demokratların attıkları geri adım, partinin gençlik kolları başkanı, 29 yaşındaki Sara Sykttedal’ın ifadesiyle “Muhalefete geri dönmek” olacak. Artık Hıristiyan Demokratların, Löfven’e verilmiş bir sözü yok.

  1. Arkasındaki desteği yitirmiş olsa da Başbakan Stefan Löfven önündeki işleri aksatmıyor. İsveç’in güney batı kuşağındaki Trollhättan, Kronan okulunda ırkçı bir saldırı düzenlendi. 21 yaşındaki bir İsveçli, Yıldız Savaşları film serisinin Darth Vader karakterinin maskesini takıp elinde bir kılıçla sabah saatlerinde Kronan Okulu’na girdi. Kostümlü saldırgan önce iki öğrenciyle fotoğraf çektirip sosyal medya üzerinden paylaştı. Sonra göçmen kökenli bir öğrenci asistanını koridorda kılıçtan geçirdi. 20 yaşındaki öğrenci asistanı, olay yerinde hayatını kaybetti. Saldırı 10.09’da polise bildirildi. Saldırgan, derslerine başlamış ve olaydan habersiz olan sınıfların kapılarını çalmaya başladı. İçeriden açılması gereken sınıf kapılarından bir tanesini, 17 yaşındaki bir başka göçmen öğrenci açınca saldırgan, o öğrenciyi de kılıçla yaraladı. Olaya müdahale eden polis, saldırgana iki el ateş etti. Saldırgan ve 17 yaşındaki öğrenci kaldırıldıkları hastanede öğleden sonra yaşamlarını yitirdiler.

Desteksiz Başbakan, 22 Ekim’de olayın yaşandığı gün, Trollhättan’daydı. Kronan Okulu’nun öğrencileri daha evlerine gönderilmeden Löfven, öğrencileri kucakladı. Devlet televizyonuna daha okuldayken bir röportaj verdi. ”İsveç farklılıkları kucaklayan bir ülkedir. Irkçılığa teslim olamayız” dedi. Devlet televizyonun muhabiri, Suriyeli ve Ukraynalı göçmenlere kapıları açan Başbakan Löfven’e ”Bu durumu hazırlayan bir yandan da siz değil misiniz?” diye sordu. Erken seçim kapıdaydı, terör vardı, bir gazeteci sorusunu sordu. Demek hâlâ “hayat” vardı.