Hayata asgari ücretle başlangıç
Cumhurbaşkanlığı’nın verileri plansızlığın tablosunu ortaya koydu. Sayısız bölümün mezunları ilgisiz alanda çalışıyor. Mühendislik, mimarlık ve diş hekimliği mezunlarının önemli bölümü asgari ücretle işe başlıyor.
Mustafa KÖMÜŞ
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi (CBİKO) tarafından hazırlanan Üniveri projesi verileri üniversite mezunlarının işe giriş ücretlerindeki vahameti ortaya koyuyor. Bu verilere göre üniversite mezunlarının büyük bölümü asgari ücret civarında ücretlerle işe başlıyor. Tıp mezunları hariç mühendislikler dahil üniversite mezunlarının ilk işe giriş ücretinin yaklaşık yüzde 50’si asgari ücret civarında gerçekleşiyor. Bu oran bazı bölümlerde yüzde 70’i dahi aşıyor. Bununla birlikte mezun olan gençlerin birçoğu kendi niteliklerine uygun olmayan işlerde çalışıyor. Bu durum özellikle iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları için geçerli.
EĞİTİM SİSTEMİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve BirGün Yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik tabloyu şöyle yorumladı: “Bu veriler Türkiye'nin giderek bir asgari ücretliler toplumuna dönüştüğünün açık göstergelerinden biri. Üniversitelerin sosyal bilimler ve mühendislik bölümlerinden mezun olanların yarısından fazlası, bazı bölümlerde yüzde 70'i asgari ücretle işe başlıyor. Bu durum asgari ücretli çalışmanın yükseköğretim mezunları arasında da yaygınlaştığını gösteriyor. Üstelik asgari ücretli çalışma mühendislik alanlarında da yaygın. Bu durum meslek odalarınca tespit edilen asgari ücretlerin de sektörde uygulanmadığını gösteriyor. Asgari ücretin giderek ortalama ücrete dönüştüğünü ortaya koyan yeni bir veri ile karşı karşıyayız.”
Nitelik uyuşmazlığı konusuna da değinen Çelik şunları söyledi: “Bu durum Türkiye'nin eğitim sistemini gözler önüne seriyor. Bir ihtiyaç planlanmasına dayanmayan şişirilmiş üniversite programlarının açılması özellikle sosyal bilimlerde felaket bir sonuca yol açıyor. Üniversite mezunları kendi niteliklerine uygun işler bulamıyor ve farklı alanlarda ve daha düşük ücretlerle işe başlıyorlar. Sosyal bilimlerde nitelik uyuşmasının yüzde 20 ve altında kalması bu programların önemli bir bölümünün fazla kontenjana sahip olduğunu gösteriyor. Üniversitelerin, programların ve kontenjanların ihtiyaca göre değil kağıt üzerinde üniversite sayısını artırma zihniyetine dayandığını gösteriyor. Plansız program açılması, kontenjanlarının şişirilmesinin acı sonucunu yaşıyoruz. Umuyoruz bu tablodan sonra YÖK hiçbir bilimsel temeli olmayan şişirilmiş kontenjan uygulamasından vazgeçer. Bu tablo aynı zamanda pek çok programda ikinci öğretim uygulamasının gereksiz olduğunu da ortaya koyuyor.”
RANT EKSENLİ DÜZENİN SONUCU
TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül ise şunları aktardı: “Ülkemizin her alanda planlama ve üretim faaliyetlerinden uzaklaştırılmasının bedelini tüm halkımız gibi meslektaşlarımız da ödüyor. Meslektaşlarımızın yoğun olarak çalıştığı sektörlerdeki şiddetli daralma ilan edilen verilere de, daha iyimser rakamlarla olsa da, yansımış durumda. Yıllardır ithalata, fason üretime, taşeronlaşmaya, kamuya ait tüm varlıkların yağmalanmasına dayalı sömürü ve rant eksenli düzenin sonuçlarını yaşıyoruz. Bu verilere baktığımızda da değersizleştirme uygulamalarının şiddetinde bir azalma olmadığını, meslek alanlarımızın giderek daraldığını; mesleklerimize ve meslektaşlarımıza verilen önemin, biçilen değerin azaldığını ve bilinçli olarak daha da azaltıldığını bir kez daha görüyoruz.”
“Meslektaşlarımızın birinci önceliği kamusal hizmet üretmek, hayatı yaşanabilir kılmaktır” diyen Gül şöyle devam etti: “Meslek dışı alanlarda yoğun olarak çalışma durumuna, 6 ayı geçen iş arama sürelerine, ücretlerin düşüklüğüne, kamuda hizmet veren meslektaşlarımızın sayısının azlığına baktığımızda, AKP’nin hem yurttaşa hem de meslektaşlarımıza verdiği değer gözler önüne seriliyor. Yani AKP meslektaşlarımızın kamusal hizmet üretmesinin önünde bir engel olarak duruyor. TMMOB’nin ülkemizin, yurttaşlarımızın ve meslektaşlarımızın sorunlarına yaklaşımı açıktır. İşsizlik ve değersizleştirme sorununun, çözümü tüm alanlarda planlama ve üretimin kamusal bir anlayışla yeniden örgütlenmesinden geçiyor.”
ASGARİ ÜCRETLE İŞE BAŞLAMA ORANLARI
Mezun olduktan sonra asgari ücretle işe başlanan bölümler arasında hukuk ve diş hekimliği gibi bölümler dahi bulunuyor. İslami bilimlerde ise asgari ücretle işe başlayanlar yüzde 40’ın dahi altında. Bazı bölümler ve asgari ücretle işe başlama oranları şöyle:
•Hukuk: Yüzde 52
•Bilgisayar mühendisliği: Yüzde 44
•Çevre mühendisliği: Yüzde 73
•Diş hekimliği: Yüzde 50
•Elektrik ve elektronik mühendisliği: Yüzde 52
•Felsefe: Yüzde 67
•Fizyoterapi: Yüzde 72
•İç mimarlık: Yüzde 74
•İletişim: Yüzde 76
•İslami bilimler: Yüzde 34
•Makine mühendisliği: Yüzde 58
•Sağlık hizmetleri: Yüzde 70
•Yabancı diller: Yüzde 55
•Öğretmenlik: Yüzde 55
PLANSIZLIĞIN TABLOSU
Nitelik uyuşmazlığı da Üniveri’nin sunduğu verilerden bir diğeri. İktisat, işletme gibi bölümlerden mezun olan yüz kişiden 20’si dahi niteliğine uygun işler bulamıyor. Niteliğine uygun işlerde çalışmaya başlayan bazı mezunların oranı ve bölümleri şöyle:
•Bankacılık ve sigortacılık: Yüzde 11
•Çalışma ekonomisi: Yüzde 15,7
•Ekonometri: Yüzde 16,4
•Gemi mühendisliği: Yüzde 38,2
•İktisat: Yüzde 17,8
•İletişim: Yüzde 30,3
•İşletme: Yüzde 18
•Maliye: Yüzde 17,9
•Sağlık hizmetleri: Yüzde 33,9
•Sağlık Yönetimi: Yüzde 19,6
•Siyaset bilimi: Yüzde 19,9
•Su ürünleri: Yüzde 29,5
•Turizm: Yüzde 10,7