Down sendromlu çocukların hayatına dokunmak için ortaya çıkan fotoğraf projesi, çocuklara ve ailelerine güzel bir anı bırakıyor. ‘Hayata Down Kat’ adı verilen sosyal sorumluluk projesi, geçen eylül ayında fotoğrafçı Fulya Tanır tarafından başlatıldı. Yola tek başına çıkan Tanır, projenin ülke geneline yayılmasıyla birlikte şimdi 60 fotoğrafçı ile yoluna devam ediyor. BirGün’e projeyi anlatan Tanır, “Projemize […]

Hayata Down  Kat Projesi’yle gülümsemeler fotoğrafla ölümsüzleşti

Down sendromlu çocukların hayatına dokunmak için ortaya çıkan fotoğraf projesi, çocuklara ve ailelerine güzel bir anı bırakıyor. ‘Hayata Down Kat’ adı verilen sosyal sorumluluk projesi, geçen eylül ayında fotoğrafçı Fulya Tanır tarafından başlatıldı. Yola tek başına çıkan Tanır, projenin ülke geneline yayılmasıyla birlikte şimdi 60 fotoğrafçı ile yoluna devam ediyor.

BirGün’e projeyi anlatan Tanır, “Projemize başladığımız ilk andan itibaren farklı şehir ve ilçelerden fotoğrafçılar destek vermeye başladı. Durum böyle olunca bana ulaşan aileyi onlara en yakın fotoğrafçıya yönlendirmeye başladım aynı zamanda da kendi çekimlerimizi yapmaya devam ettik ve kısa sürede büyük bir aile olduk” ifadelerinde bulundu.

‘@hayatadownkat’ Instagram sayfasıyla iletişime geçen ailelere, en yakın konumdaki fotoğrafçı yönlendiriliyor. Ücretsiz olan fotoğraf çekimlerinde, değişik konseptler yaratılarak çocukların keyifli vakit geçirmesi sağlanıyor.

Tanır, ailelerden olumlu dönüş aldıklarını dile getirdi. Ailelerin ya maddi açıdan ya da yaşadıkları sıkıntılı süreçlerden dolayı çekim yaptıramadığını kaydeden Tanır, bu projeyle ailelerin mutluluklarını gördüklerini aktardı.

Çocuklar özgür bırakılıyor

Fotoğrafçılar, çocukları poz vermekle sınırlandırmak ve zorlamak istemiyor. “Onların keyif alacakları çalışmalar yaparken fotoğraflarını çekmek istedim” diyen Tanır, genellikle aşçı ve ressam konseptiyle çekim yaptığını ifade etti.

Tanır, kaygılı ailelerin çekimlere geldiklerinde büyük bir rahatlama yaşadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aileler gelmeden önce çocuğunun hiç poz vermeyi sevmediğini hatta yerinde tutamadığını söyleyip çekime kaygılı geliyor. Ama hiçte umdukları gibi olmuyor. Çünkü konseptlerden biri ‘aşçı’ diğeri de ‘ressam’. Aşçı konseptinde çocuklara hamur hazırlayarak önlerine verip özgür bırakıyorum. Ressam konseptinde ise tuval ve boyalarla haşır neşir oluyorlar. Hem eğleniyorlar hem de biz çekimimizi rahat bir şekilde gerçekleştiriyoruz.”