Raporlu olduğu için üniversiteye gidemeyen akademisyenden savunma istendi. Hayatını kaybeden akademisyenin son günleri savunma yazarak geçti.

Hayatını kaybeden akademisyen, son günlerinde savunma yazmış!
M.B.Y.’nin hayatını kaybetmesinin ardından bir akademisyen okulu protesto etti.

Haber Merkezi

Beykent Üniversitesi Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi olarak çalışan M.B.Y. hayatını kaybetti. M.B.Y.’nin yıllık iznini kullanarak tedavi için gittiği Trabzon’da tedavisinin uzaması üzerine tıbbi rapor aldı. Raporu Beykent Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürlüğüne iletti. Müdürlük senelik izninin üzerine il dışından tıbbi rapor aldığı için M.B.Y’den savunma istedi. M.B.Y istenilen savunmadan bir hafta sonra raporlu olduğu gün içerisinde hayatını kaybetti.

Evrensel’in haberine göre, M.B.Y’den savunma istenen 27 Temmuz tarihli ve Beykent Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Gençer Çelik imzalı yazıda “19 Temmuz 2022 tarihinde yıllık izniniz sona ermiş olup, 20 Temmuz 2022 tarihinde üniversitemiz Hadımköy Yerleşkesinde mesaide olmanız gerekirken ilgili tarihte turnike giriş çıkış kayıtları incelendiğinde herhangi bir giriş çıkışınızın olmadığı tespit edilmiştir. Bu hususa ek olarak, 21 Temmuz 2022 tarihinde, Meslek Yüksekokulu Sekreteri Rana Yeltan Çakar’a göndermiş olduğunuz 15 günlük (21 Temmuz-4 Ağustos 2022) sağlık raporunun ise il dışında (Trabzon) bir sağlık kuruluşundan alındığı görülmüştür. Konu hakkında yazılı açıklamanızı 28 Temmuz 2022 tarihi mesai bitimine kadar Meslek Yüksekokulu Müdürlüğüne e-posta yoluyla iletmeniz hususunu saygılarımla rica ederim” ifadelerine yer verildi.

M.B.Y’nin tedavi sürecini Beykent Üniversitesinde çalışan bir akademisyen BirGün’e anlattı. M.B.Y’nin 2019 yılında aort damarından ciddi bir ameliyat geçirdiğini söyleyen akademisyen, son günlerde bu rahatsızlığının yeniden nüksettiğini, tedavi için izne çıktığını anlattı. Akademisyen şunları söyledi: “2020’de vakıf üniversiteleri ile devlet üniversiteleri akademisyenlerinin ücretlerinin eşitlenmesi kararı ile başladı süreç. Bu karar ya hiç uygulanmadı, bazen de uygulanılır gibi yapıldı. Biz de CİMER’e şikâyet ettik. Bu şikâyetin ardından akademisyenler hakkında soruşturma açtı üniversite. Ama biz geri adım atmadık. Bunun ardından mobbing ciddi derecede arttı. Derslere ajan öğrenci bile sokuldu bu süreçte.”

“Hayatını kaybeden hocamız 2019’da bir ameliyat geçirdi” diyen akademisyen şunları söyledi: “Pandemi dönemi de dahil 2,5 yıl görev yapamadı. Bahar döneminde yeniden göreve döndü. Ancak bayram izninden önce yıllık iznini kullandı ve rahatsızlığı nedeniyle 1 yıl ücretsiz izin istedi. Tanıtım günleri başlayınca hocamıza 20 Temmuz’da okulda yoksunuz diye yazı gitti. Ayrıca bir yazı da aldığı sağlık raporu için gitti. İznini uzatmak istediğini ve raporun Trabzon’daki bir devlet hastanesinden alınmasını bahane ettiler. Halbuki hocamızın doktoru Trabzon’da ve daha önceki tedavileri de orada yapılmıştı. Son günleri bu yazılara cevap vermekle geçti. Yazıyı gönderen mütevelli heyet başkanının gelini. Hocamıza yalancı muamelesi yaptılar. Maalesef hayatını kaybedince rapor doğrulandı.”

Hayatını kaybeden Öğretim Görevlisi M.B.Y’nin Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisine (VÜDAM) yakın tarihte Beykent Üniversitesinde yaşadığı sıkıntıların çözümü için danıştığı ve artan baskılardan şikâyet ettiği ortaya çıktı. M.B.Y, VÜDAM’a attığı mesajda maaş eşitlemelerinin yapılmamasının haklı fesih nedeni olup olmadığını sorup, “Okulda mobbing aldı başını gitti daha fazla kalmak istemiyorum” ifadelerini kullanmış.