Kadıköy Belediyesi bu yıl dokuzuncusunu düzenlediği “Haydarpaşa Kitap Günleri” 3 Haziran Cumartesi günü başladı, 11 Haziran Pazar günü akşamına kadar sürecek.

Kitap Günleri ayrı bir etkinlik gibi görünse de Haydarpaşa Garında sahici bir kitap fuarı yaşanıyor. Toplam 200 yayınevi yirmiyi aşkın sivil toplum kuruluşunun katıldığı kitap şenliğinde hafta boyu söyleşiler, paneller, imza günleri yaşanacak.

Bu şenliğin en önemli özelliği Haydarpaşa Garı gibi tarihi bir mekanda yapılıyor olması elbette… İstanbul-Bağdat demiryolu hattının başlangıç noktası olan Haydarpaşa Garı’nın yapımına 30 Mayıs 1906’da başlanmış, 19 Ağustos 1908’de de tamamlanmıştır.

Projesini Otto Ritter ve Helmuth Cuno adlı Alman mimarlar çizdi. Uygulamayı ise Holzmann İnşaat Firması gerçekleştirdi. Bina 21 metre uzunluğunda 1100 ahşap kazık üzerine oturtuldu. Mimari olarak Prusya neo-Rönesans üslubuna uygun inşa edildi.

Tarihi yapılara karşı inanılmaz bir hoyratlıkla taarruz eden iktidar partisi Haydarpaşa Garı için de aynı yolu denedi. Başta Mimarlar Odası olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının tutarlı direnişi bası şeyleri değiştirdiğini Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu geçen gün davet ettiği gazetecilere söyledi:

-Bina yeniden TCDD’ye devrilmiş. Trenlerin de Haydarpaşa’ya girecek şekilde demiryolu düzenlemesi yapılıyor.

Kadıköy Belediyesi’nin Haydarpaşa Kitap Günleri bir anlamda tarihi binaya sahip çıkmak olarak yorumlanabilir.

Cumartesi günkü açılış için Datça’dan gelen Knidos Akademisi Başkanı Nevzat Metin “kitap şenliği buraya çok yakışmış” dedi.

Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan Başkan Nuhoğlu ülkemizin kitap ile olan yakınlığı hakkında ürpertici bilgiler verdi:

-Japonya’da bir kişi bir yılda 25 kitap okuyor. Türkiye’de ise yılda bir kişi 1 kitap okuyamıyor. Ancak 6 kişi bir araya gelerek 1 kitap okuyor!

Başkan Nuhoğlu için bir de gözlem notu eklemeliyim. Alışık olduğumuz yerel yöneticilerden bir hayli farklı. Mesela Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay için son derece anlamlı dayanışma toplantısı yapılıyordu. En arkadan üçüncü sırada boş bulduğu sandalyelere oturmuş olanlar arasında Nuhoğlu da vardı. Halbuki “normal” bir belediye başkanı doğrudan en ön sıraya gelir, sandalyeler doluysa anında boşaltılır, mini bir kaos yaşandıktan sonra toplantılar devam eder. Bu küçük ayrıntının fark edilmesini arzu ettim.

Arif Keskiner, Metin Celal, Kenan Kocatürk, Halil İbrahim Özcan, İlbay Kahraman, Atilla Birkiye, Semih Poroy, Işıtan Gündüz, Nedret İşli, Aytül Akal, Vahit Uysal ve Turhan’ın kızı Elif Günay’nın birer konuşma yaptıkları “Dayanışma Paneli” Turhan Günay ve diğer tüm tutuklular için özgürlük talibiyle sona erdi.

Gar’da kitap etkinliği son derece renkli toplantılara da ev sahipliği yapıyor. Referandum öncesinde “Hayır” diyeceğini açıkladığı için Kanal D’den atılan İrfan Değirmenci’nin konuştuğu toplantı tek kelimeyle mahşeriydi…

3 Haziran Nâzım Hikmet’in ölüm yıl dönümüydü. Nâzım ile ilgili iki ayrı toplantı yapıldı. Birincisinde Melih Güneş “1951-2017 Nâzım Hikmet” başlıklı ilgi çekici bir sunum yaptı. İkincisiyse Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından düzenlenen “Deniz Üstünde Nâzım Hikmet” adlı toplantıydı. Nazım Hikmet ile ilgili en fazla kitap yazan Emin Karaca bu toplantıda konuştu. Yanında Cengiz Hakkı Zariç vardı.

Hafta boyunca Haydarpaşa Garı kitaplarla, yazarlarla, atölyelerle, imza günleriyle nefes alıp verecek.

Kitaplar ile trenler bir arada duruyorlar. Kitap alıp bir vagona oturarak hayallerinize –Güzel Türkiye’ye- doğru yola çıkabilirsiniz.

Kitap Günleri şehrin içinde olması bakımından da ayrı bir güzellik arz ediyor. Bu özelliğiyle de İstanbul’a çok yakışıyor.