15 yıldır yapılanlara bakılınca özellikle, kişi temel hak ve özgürlükleri ile demokrasinin olması gereken kurum ve kurallarının işlevsizleştirilmesi çabası, iktidarın hedefinde olan öncelikli konular oldu...

Aynı anda evrensel hukuku yok sayan, adil yargılanmanın önünü kapayan bir çalışmayı bıkmadan sürdürdü…

Özellikle, “Gezi Direnci” sonrasıyla örgütlü toplumun ve özgür bireyin tüm hakları kaldırıldı!..

Sendikalar peşi sıra kapatıldı. Sınıf bilinci, emeğin karşılığı, çalışma güvenliği ve gelecek güvencesi gibi değerler yok sayıldı.

Taşeronlaşmayı model alan bir çalışma yaşamı belirlendi. Yani insanın alınterini sömüren, insanlıkla bağdaşmayan koşulları sermaye lehine oluşturan bir anlayış yerleşti. Bu anlayış 15 yılda 16 bini aşkın emekçinin ölmesine neden oldu!..

Adeta “Laik Demokratik Cumhuriyetin” kurulduğundan beri elde ettiği tüm kazanımlar, AKP iktidarında teker teker budandı!..

Sonuç: Çağın getirdiği tüm gelişimlerle boğuşan bir iktidar, insan onurunu yok sayarak Türkiye’yi hızla karanlıklara doğru sürükledi!..

•••

AKP yıllardır ülkeyi kandırıyor!.. Sonra dönüp “aldatıldık!” diyerek tekrar milleti kandırıyor!..

Doğruları söylüyor!..

En son ortaya koyduğu büyük yalan “partili Cumhurbaşkanı sistemi!..”

Demokratik dünyada böyle bir yönetim şekli yok!..

Başkanlık sistemi var!..

Halkımızın bu yapıdan korkulması gerektiğinin farkında olduğunu bilen AKP, ‘Başkanlık’ yerine ‘Partili Cumhurbaşkanı’ teklifini getirdi.

•••

1789’dan beri demokratik ülkeler, bireyin hak ve özgürlüğü ile toplumun eşitliğini sağlayan değerlerin iktidarlar tarafından sınırlandırılmaya çalışılması nedeniyle hükümet ve meclisleri, halk adına yargı ile denetlemek ve frenlemek isterler.

Bu nedenle; yasama, yargı ve yürütmenin ayrı güçler olarak görevlerini sürdürmeleri demokratik yaşam için hayati önem taşır!..

Oysa AKP/MHP’nin “Referanduma götürülecek teklifleri”, baştan sona, diktatörlüğü getirecektir!.

Çünkü aşağıda sayacağımız yetkileri olan birini denetleyecek, dengeleyecek ve de frenleyecek mekanizmalar yok!..

•••

Bir kez daha AKP/MHP’nin rejim değişikliği tekliflerinin hangi yetkilerle donatıldığına bakalım;

Teklif, “BİR ADAM rejimini” oluşturuyor!. BİR adam her şey olacak, devletin tümüne hükmedecek!..

Yani;

»Bir kişi Başkan seçilecek ve o kişi hem hükümeti, hem Meclis’i, hem de yargıyı yönetecek!...

»Başkan olan kişi, aynı zamanda bir partinin genel başkanı da olacak.

»Milletvekillerinin listesini o belirleyecek.

»Meclis ve başkan aynı gün seçilecek.

»Üstelik genel seçim barajı yerine bölgesel barajlar da konacak.

»Oyların yüzde 50.01’ni alan başkan; partisinin genel başkanı olarak hâkimleri atayacak. Tarafsız ve bağımsız olması gereken yargı ile hâkim ve savcılar böylece bir parti tarafından seçilmiş olacak.

»Danıştay’ın dörtte birini, Anayasa mahkemesinin ve HSK’nin tamamını seçecek. (Üyeleri ya doğrudan seçecek ya da Meclis’teki grubuna seçtirecek.)

»Başkan ve bakanları yargılayacak olan AYM’yi olduğu gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı yardımcısını Başkan seçecek. Yani hem mahkeme hem de iddia makamı da başkanın adamları olacak.

»Kararname adı altında kanun yapabilecek.

»Vali, kaymakam, müsteşar, genel müdür ve tüm kamu yöneticilerini parti genel başkanı olarak seçecek, böylece devlet yönetimi doğrudan bir partinin eline geçecek.

»Seçilen Millet Meclisi’ni fesih edebilecek.

»Orduya emir verecek. TSK’yi savaşa sokabilecek.

»Seçilen milletvekillerinin hiçbir hükmü kalmayacak.

»Bakanlar Meclis’e karşı sorumlu olmadığı için milletvekillerini muhatap almayacaklar.

»O kişi OHAL’de kişilerin mal ve parasına el koyacak. Kişi ve kurumların çalışma programlarını yapacak. Yani kişileri “Taşocağında” çalışmaya bile zorlayabilecek!..

»Güvenlik politikalarını başkan yapacak.

»Yurttaş olarak sözünü kimse dinlemeyecek. Verilen oy sadece başkanı seçecek. Milletvekilleri başkana bağlı olduğu, başkan da 5 yıl sonra hesap vereceğine göre, seçmeni adam yerine koymayacak. Sorunlara kimse bakmayacak.

»Demokratik değil, Suriye, Libya, Mısır, İran, Kuzey Kore, Uganda gibi bir ülkede yaşanacak.

»Aileler çocuklarını istedikleri okulda okutamayacak.

»Eğitim ve öğrenim programını başkan yapacak. Çünkü YÖK de başkana bağlı olacak.

»Rejim değişecek. Sadece adı Cumhuriyet olacak. İran’da Libya’da Cumhuriyet!.. Gerçekte krallık gibi her şey bir kişinin elinde olacak.

»Demokrasi kalmayacak. Başkan sokakta bir kişiyi öldürse, 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak. Başkan ve yardımcıları ile bakanları yolsuzluk yapsa, yetim hakkı yese, devlet malına el uzatsa dahi 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak.

»Başkan kendini ve bakanlarını mahkemeye çıkarma girişiminde bulunan Meclis’i feshedebilecek.

»Meclis’i 4. Yıl sonunda feshederse o dönemi sayılmayacak yeniden başkan seçilme hakkı doğacak. Böylece ömür boyu başkan olabilecek.

»Hâkimler ve savcılar başkanın sözünden çıkamayacak. Başkan hak-hukuk tanımaz, zorba biriyse seni koruyacak hiç kimse olmayacak. Can ve mal güvenliğin kalmayacak.

»Kimse yatırım yapmaya cesaret edemeyecek. Ekonomi tek adamın keyfine göre vereceği kararlara kurban edilecek. Kriz, iflaslar, işsizlik ve yoksullukla birlikte çöküş gelecek.

»Asgari ücreti, fiyatları, maaşları, işçi memur alımlarını, dernek sendika kurulması ve kapatılmasını, her şeyi bir adam belirleyecek.

»Bir adam kimsenin aklına ihtiyaç duymayacağından, devlet ve toplum hayatında danışma, ortak akıl, uzlaşma gibi yöntemler olmayacak.

»Çatışma, kutuplaşma ve terör için en uygun zemin oluşacak. Çatışma ve terör artacak. Tek adam karar verdiğinden belirsizlik hâkim olacak. Terör daha da artacak. Terör bahane edilerek her şey yapılabilecek. Terör durmazsa hesap soracak kişi de başkan olmayacak.

»Başbakan olmayacak. Bakanlar sadece başkana karşı sorumlu olacak, Meclis’e karşı sorumlu olmayacak.

»Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girecek. Buraların hepsi “başkanın partisine” göre düzenlenecek.

»Başkan senin partinden değilse devlet kapısında yerin olmayacak.

»Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek.

»Başkan, padişahlarda dahi olmayan, Atatürk’e bile verilmeyen yetkilere sahip olacak.

»Ve devlet, parti devleti olacak.

•••

Dünyaya baktığınızda, demokrasi ve ekonomide ileride olan ülkeler, parlamenter demokratik sistemle yönetiliyor. Bu ülkelerin yurttaşları çağın tüm gelişimine sahip olmuş, refah düzeyleri dünyaya örnek hale gelmiştir.

Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerden biri hariç, tamamına yakınının yönetimleri diktaya rejimine dönüşmüştür!..

O zaman yapılacak tek şey var!. AKP/MHP’nin rejim değişikliğine HAYIR demeliyiz!..