HDP adaylarını tanıttı; Demirtaş'a özgürlük çağrısı yaptı

Partilerinin aday tanıtım toplantısında konuşan HDP’nin Eş Genel Başkanlarından Pervin Buldan, adaylarına AKP gibi zenginlik, makam, mevki ve şan vaat etmediklerini vurgulayarak, “Bize başvuran her bir arkadaşımız da şunu iyi bilir ki, adaylarımız mücadeleye, direnişe aday” dedi. Sezai Temelli ise, “7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi tamamlayacağız” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) aday tanıtımı toplantısında Demirtaş’ın mesajının ardından Eş Genel Başkanlar Sezai Temelli ve Pervin Buldan sahneye çıktı.

‘KENDİNİZE GÜVENİYORSANIZ DEMİRTAŞ’I ÖZGÜR BIRAKIN’

Eş Genel Başkanlardan ilk olarak Buldan konuştu. Sözlerine cezaevinde tutuklu olan partilerinin Cumhurbaşkanı adayları Selahattin Demirtaş’ı selamlayarak başlayan Buldan, “Buradan kararlılıkla söz veriyoruz. Sayın Demirtaş’ı rehin tutulduğu Edirne Cezaevi’nden çıkartacağız. O’nu oradan hep birlikte alacağız. Buradan Cumhurbaşkanına, Yüksek Seçim Kurulu’na ve yargıya çağrıda bulunuyoruz. Bu adaletsizliğe, bu zulme son verin. Demirtaş’ı özgür bırakın. Diğer adaylar hangi koşullarda kampanya yürütüyorsa, Demirtaş’ın da aynı imkanlara ve koşullara sahip olması gerekir. Bunu engellemek, O’nu rehin tutmak gayri meşrudur, hukuki değildir, ahlaki değildir. Vicdani değildir. Kendinize güveniyorsanız! Demirtaş’ı özgür bırakın! Milyonlarca insan Sayın Demirtaş’ı seçim meydanlarında görmek istiyor, sesini duymak istiyor, dokunmak istiyor” dedi.

‘24 HAZİRAN 16 YILLIK YIKIMI SONLANDIRMAK İÇİN TARİHİ BİR FIRSATTIR’

Buldan, seçimleri kazanmak üzere çok güçlü ve kararlı bir çıkış başlatmış olduklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

“24 Haziran seçimleri temsil ettiğimiz halklarımız ve tüm ülke açısından kritik bir öneme haizdir. 24 Haziran, herkesi bezdiren, adeta hiç kimseye yaşam alanı bırakmayan bu faşist, milliyetçi iktidardan kurtulmak, 16 yıllık yıkımı sonlandırmak için tarihi bir fırsattır. Ve bugün biliyor ve görüyoruz ki; toplumun ezici çoğunluğu AKP iktidarından kurtulmak, bu karanlıktan biran önce çıkmak istiyor. O yüzden HDP’ye olan güven, umut ve inanç her geçen gün daha da büyüyor, çoğalıyor. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz ve başarıyla sonuçlandırmamız halklarımıza karşı tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bu aynı zamanda bir mücadeledir! Bir direniştir! Biz HDP ve demokrasi bileşenleri olarak tarihi bir direniş geleneğinden geliyoruz. En zor dönemleri demokratik direnişimizle geçmeyi başardık. Emin olun ki; bu zorlu süreci de başaracağız. Bize karşı hangi engeli çıkarlarsa çıkarsınlar! Biz engelleri aşmaya muktediriz, kararlıyız! Bugüne değin diz çökmeyen, yılmayan bir hareketin onurlu temsilcileriyiz.”

‘HDP DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK, ADALET, EŞİTLİK VE BARIŞIN TEMEL GÜVENCESİDİR’

Seçimlerden demokratik bir zaferle çıkmak için mücadelelerini her zamankinden çok daha fazla büyüteceklerini söyleyen Buldan, “Geçen hafta açıkladığımız manifesto ve bildirgemizde vurguladığımız üzere Halkların Demokratik Partisi, demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik ve barışın temel güvencesidir. Türkiye’yi ve halklarımızı bu faşist iktidardan kurtaracak olan HDP’dir, Demirtaş’tır. Bu seçim sürecine böyle bakmamız ve bu bilinçle yaklaşmamız gerekir. Onurlu, eşit ve özgür bir yaşamın teminatı HDP’dir. Hep ifade ettiğim gibi HDP’nin olmadığı bir ülke nefessiz kalacaktır. Demokrasi ve özgürlükler rehin kalacaktır. HDP’nin baraj altında bırakılması demek, demokrasinin baraj altına gömülmesi ve baskıcı otoriter yönetimin ülkeyi topyekün esir alması demektir. Herkes bunu böyle görmeli ve bilmelidir” ifadelerini kullandı.

‘AKP’DEN KURTULMANIN REÇETESİ HDP’DİR’

Buldan, demokratik dönüşümü sağlayacak olan HDP’nin program ve bildirgesindeki temel ilkeler üzerinde de durdu. Buldan, “Çok net ifade ediyoruz. HDP ve Demirtaş’a verilecek her bir oy, adaletsizlikten, baskı ve zulümden kurtulmanın yolunu açacaktır. O yüzden diyoruz ki; AKP’den kurtulmanın reçetesi HDP’dir. HDP’de ve Demirtaş’ta bütünleşmektir. Kim ne dersi desin 16 yıllık yıkımdan çıkış yolu HDP’dir. Ülkeyi tek adam yönetiminden kurtaracak olan Sayın Demirtaş’tır. Sayın Demirtaş, manifestosunda ‘Cumhurbaşkanı olarak tek adamlığa son vermeye tekliğin değil, çokluğun sesi olmaya geliyorum’ dedi. Yani BİZ’lerin sesi olacak! Halkların Sesi olacak” diye konuştu.

‘EN GENİŞ TEMSİLİYETİ SAĞLAYAN HDP’DİR’

Yine aday listesine değinen Buldan, tekçiliği değil, çoğulculuğu esas alan bir parti olduklarını ifade etti. Buldan bu konuda sözlerine şöyle devam etti: “Biz, tekçiliğin değil, çokluğun sesiyiz! Her kimlikten, her kültürden ve her inançtan adaylarla en geniş temsiliyeti sağlayan HDP’dir. En geniş kadın ittifakı ve eşit temsiliyeti HDP’dedir. İşçinin, emekçinin, yoksulun, esnafın, engellinin, emeklinin umudu HDP’dir, Sayın Demirtaş’tır. Herkesin temsil edildiği, inancı, yaşam tarzı, kimliği ne olursa olsan kimsenin ezilmediği, birinin diğerinden üstün görülmediği, eşitçe ve özgürce bir yaşamdır temel hedefimiz. Şimdi bu hedefimizi gerçekleştirmeye geliyoruz. Seçim manifestomuzda toplumsal yaraların sarılması için demokrasiye acil geçiş programı açıkladık. Ülkeyi biran önce olağanlaştırmaya geliyoruz dedik. Demokrasi sorunu, Kürt sorunu, inanç sorunu, ekonomik sorunlar, kadın ve gençlik sorunu, işsizlik, yoksulluk, ekoloji sorunu gibi ülkenin en temel yapısal sorunlarına en kalıcı ve köklü demokratik çözümler üreten, öneren HDP’dir, Sayın Demirtaş’tır.”

Parti adaylarına bu konuda çağrı yapan Buldan, “Seçim bölgelerimizde gitmediğimiz, ev, sokak, cadde, köşe, bucak, bağ, bahçe bırakmayacağız! Herkese el uzatacağız! Herkesin elini tutacağız! Kendimizi, hedeflerimizi ve bu ülkenin içinde bulunduğu krizden ancak HDP’yle çıkabileceğini en kararlı bir biçimde anlatacağız! Bu seçimlerin aydınlıkla karanlık arasında olduğunu halklarımıza iyi anlatacağız! Bu ülkeyi her şeye kendisi karar veren tek adamın esiri olmaktan çıkaracağımızı kararlı bir biçimde ifade edeceğiz” dedi.

‘BÜYÜK BİR DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ’

Buldan, halk iradesinin hiçe sayıldığı, herkesin tekleştirilmeye çalışıldığı bir süreçte HDP’ye çok önemli görev ve sorumlulukların düştüğünü kaydetti ve şöyle konuştu:

“Biz bu ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkartıp, demokratik bir ülkeye dönüştürmenin büyük çabası içerisindeyiz. Bu aynı zamanda büyük bir demokrasi ve özgürlük yürüyüşüdür. Herkesin bu yürüyüşe katılarak destek olması, HDP’nin yanında yer alarak, HDP’ye ve Sayın Demirtaş’a vereceği oylarla sesini yükseltmesi, sözünü büyütmesi tüm ülkeyi özgürlüğe ve aydınlığa götürecektir. Faşizme itirazı ve isyanı olan herkesin büyük vicdani duruşu ve kararlılığı HDP’ye vereceği destekle göstereceğine olan inancımız tamdır. Dünya tarihi özgürlük mücadelelerinin zaferleriyle doludur. Faşizmin tarihi ise hep çöküştür. O halde zafere kararlı adımlarla yürüyeceğiz! 7 Haziran’da başardık. Türkiye halkları başardı. Bugün 7 Haziran’ı kat be kat aşan bir başarıyı elde etmek için gece gündüz çalışacağız. Hepimizin hedefi bu olmalıdır. Önümüzdeki engelleri, barajları ancak kararlı adımlarla ve güçlü bir duruşla aşabiliriz.

‘ADAYLARIMIZ MÜCADELEYE, DİRENİŞE ADAY’

HDP’yi bitirdiklerini, sandığa gömeceklerini sananlar, işte bu salona bakmalılar. Meydanlara bakmalılar! Binlerce arkadaşımız bu mücadelede ön saflarda olmak için adaylık başvurusunda bulundu. Biz AKP gibi adaylarımıza, zenginlik, makam, mevki ve şan vaat etmiyoruz. Bize başvuran her bir arkadaşımız da şunu iyi bilir ki, HDP’de mücadele etmek cesaret ister! Bedel ister! Herkes bunun bilincinde olarak HDP saflarında yerini almaktadır. İşte bizim gücümüz de burada yatmaktadır. Bizim farkımız da budur. Cesaretimiz ve duruşumuzdur! Kararlılığımızdır! Bizim adaylarımız mücadeleye adaydır! Direnişe adaydır!

‘24 HAZİRAN KADINA ZULMÜN SONA ERDİRİLMESİNDE DÖNEMEÇ OLACAK’.

Kadınlar ve gençler, bu seçim sürecinin en önemli stratejik gücüdür. Bir ülke ancak kadınlarla ve gençlerle özgürleşir. Kadının özgür olmadığı ülkede özgürlük olmaz. Bugün özgürlük mücadelesinin öncüsü kadınlardır. O yüzden özgürlüklerin teminatı da kadınların kararlı ve onurlu mücadelesidir. HDP’li kadınlar olarak; sadece ‘kadın meselesi’ olarak görülen alanlarda değil, hayatın tüm alanlarında sözümüzü söylüyoruz.

Bir bütün olarak siyasetin her alanına kadınların sözünü yayıyor; toplumsal cinsiyet eşitliğinin farkında olan bir partiyi var ediyoruz. Kadınların katılmadığı demokrasinin gerçek demokrasi olamayacağını biliyoruz. Bu nedenle toplumun yarısını oluşturan kadınların siyasetin bütün süreçlerine aktif katılmalarının önündeki engellere karşı mücadeleyi zorunlu bir görev olarak addediyoruz. 24 Haziran seçimleri kadına yönelik eşitsizliğin, zulmün sona erdirilmesi açısından önemli bir tarihi dönemeç olacaktır.

‘MEYDANLARI DEMOKRASİ ŞÖLENİNE DÖNÜŞTÜRELİM’

Gençlik ülkenin umududur. Özgürlük mücadelesinin öncü gücüdür. Ben iddia ediyorum ki, gençler ve kadınlar 24 Haziran seçimlerinde sandıkta gençlik ve kadın devrimini gerçekleştirecektir. Buna yürekten inanıyor ve kadınlara, gençlere sonsuz güveniyoruz.

Tüm gençleri ve kadınları sandıktan demokrasi ve özgürlük zaferi çıkarmak için bu onurlu yürüyüşe güçlü bir biçimde katılmaya, meydanları demokrasi şölenine dönüştürmeye davet ediyorum. Hep birlikte başaracağız. Hep birlikte kazanacağız. Yolunuz ve yolumuz açık olsun. Aydınlık olsun.”

TEMELLİ KONUŞTU

Buldan’ın ardından Sezai Temelli konuştu. Temelli, HDP’nin bunca saldırıya rağmen dimdik olmasının kararlı mücadele sayesinde olduğunun altını çizdi.

Temelli, “Gücümüz Kürt halkının onurlu direnişinin, emek ve demokrasi güçlerinin, kadın öncülüğünün, genç dinamizmin tek adresi olmaktan geliyor. Yoksulların, işçilerin, çiftçilerin, sesi duyulmayanların tek güvencesi olmaktan geliyor. Paranın çıkarları karşısında, hiç tereddütsüz doğanın ve hayvanların, yeni yaşamın tarafında yer almaktan geliyor. Bir kez daha burada, tüm coşkumuz ve iddiamızla bu büyük buluşmanın gücünü hissediyoruz. Sizleri, birlikte bugünlere getirdiğimiz bu gücün, bu sevdanın görkemiyle selamlıyorum” dedi.

Temelli, şöyle devam etti: “Bu gelenek gücünü ‘Bir millet diğer milletin soluğudur’ diyen Apê Musa’ların barış inancından, Ermeni halkının Diyarbakırlı evladı Armenak Bakırcıyan’ların cesaretinden alıyor. Bu gelenek inadını ‘Hep Kavgaydı Yaşamım’ diyen Sakinelerin ölümsüzlüğünden, yeşil yol talanının karşısına ‘Vali, Kaymakam kimdir? Ben halkım ve buradayım. Devlet benum!’ diyerek dikilen Havva Ana’nın meydan okumasından alıyor.”

‘ERDOĞAN MANİFESTO AÇIKLAMADI BÜYÜKLERE MASAL OKUDU’

Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı seçim manifestosunda herhangi vaadin olmadığına işaret eden Temelli, devamında şunları söyledi:

“Biliyorsunuz Erdoğan, cumhurbaşkanlığı manifestosunu açıkladığı toplantı, veda yemeğine dönüşünce, kendi parti teşkilatına “otur kalk” diyerek kültür fizik hareketleri yaptırmak zorunda kalmıştı. ‘Erdoğan konuşur, AKP uyur.’ İnsanları uyutma peşindeler, yalanlarıyla avutma peşindeler. Manifesto değil, büyüklere masal… HDP seçim bildirgesiyle, hakikatin sesi oldu, demokrasi ve barış mücadelesi kararlılığını, karşı manifestosuyla açıkladı. Cumhurbaşkanı adayıyla, milletvekilleri adaylarıyla Türkiye’yi değiştirmeye geliyoruz! Sen’le Biz’lerle değişir, değiştireceğiz, yeni yaşamı birlikte kuracağız. Yalancıları, yasakçıları, yolsuzluk müptelalarını süpürüp tarihin çöplüğüne atacağız.

‘ÇELİK GİBİ İNADIMIZLA SEÇİME HAZIRIZ, BARAJI YIKMAYA GELİYORUZ’

Cumhur ittifakına bakıyorsunuz, biri kendi tabanından oy isteyecek hale gelmiş, diğeri hala kendi tabanını ikna etmeye çalışıyor. Partimizin ise böyle bir ‘Ya tabanımız bize oy vermezse’ kaygısı yok. Çünkü bizler bir gün öyle bir gün böyle diyerek halkımızın, toplumun güvenini sarsmadık, kimsenin yüzünü kara çıkarmadık. O yüzden bırakın metal yorgunu olmayı, çelik gibi inadımızla seçime hazırız, barajı yıkmaya geliyoruz.

‘TEK ADAM SON VERMENİN TEK OLANAĞI HDP’NİN BARAJI GEÇMESİ’

HDP neden önemli? HDP, her zaman olduğu gibi bu seçimlerin de kilit partisidir!

Parlamentonun işlevsiz hale gelmemesinin, tek adam yönetimine son verilmesinin, cumhurbaşkanlığının sembolik bir makama dönüşmesinin tek olanağı HDP’nin barajı geçmesi. Bu kapıyı HDP’nin oyları açacak. HDP’nin barajı geçmesi demek, AKP’nin tek başına hükümet kurmasının imkansızlaşması demek. 301, 401 hesaplarının bozulması demek. HDP, AKP’nin vekil sayısını azaltabilecek tek partidir. Bu yüzden bu seçim AKP ile HDP arasında geçecek bir seçimdir. AKP 80 vekilin peşinde. Vermeyeceğiz! 80’den de çok vekille döneceğiz.

İddia ediyoruz; birbirini duyamaz hale gelmiş, adeta bir karanlığın içinde birbirine çarpıp duran halklar, yurttaşlar, uzun bir süredir kutuplaşmış bir toplumda yaşamanın yorgunluğunu HDP ile atacak. Kürt sorunun çözümü konusunda barışçıl irade açığa çıkacak, toplumun bir arada yaşamaya dair hafızası ve değerleri canlanacak. Bütün hizmetler ve politikalar eşit yurttaşlık temelinde Demokratik Anayasa’nın güvencesi altında olacak. Türkiye halkı güven ve dayanışmaya dayanan adaletli bir ekonominin mümkün olduğunu HDP ile birlikte görecek.

‘SİYASETE GÜVEN HDP İLE TAZELENECEK’

Sadece Türkiye’ye değil, dış politikaya da nefes aldıracağız. Bugün dünyadaki 5 diktatör hükümetten biri olarak anılan Erdoğan iktidarı, dış politikadaki ittifakını faşist devletlerle yapmayı tercih etti, biz ise faşizme karşı direnen halklarla yapacağız! Bizim arkamızda halkların bin yıllık tarihi, onların önünde ise faşizmin çöplüğü duruyor. Geçmişte sınıfsal iddiasıyla, örgütlülüğü ve siyasi geleneğiyle, genciyle, kadınıyla Meclisin vekil profilini biz değiştirdik. Bugün de adaylarımızla aynı iddiayı taşıyoruz. Adaylarımızın profili, bildirgemizde sunduğumuz vaatlerin canlı kanıtıdır. HDP’nin hem kadroları, hem örgüt yapısı hem de politikası Türkiye’nin nasıl güzel bir ülkeye dönüşebileceğinin teminatıdır. HDP, insanların birbirine duyduğu güvenin adıdır. Siyasete güven de HDP ile tazelenecek.

Basın özgürlüğünü en zor koşullarda savunanlar, inançların ve kimliklerin zenginliğine inananlar, devlet şirketlerin kârına arka çıkarken halkın sağlığı için sermayenin karşısında duranlar partimizi adaylıklarıyla onurlandırdı. KHK zulmü ile işlerinden edilenler, güvenilebilecek tek adres olarak HDP’yi gördüler. Ezilen sınıflar ve halklar için mücadelede duruşları ile güven kazanmış adaylar, HDP’de bu sesi yükseltmeye devam edecekler.

Biz emekçilerin partisiyiz. Öyle başka partilerde olduğu gibi, yandaş tüccarlarla doldurulmuş listeler göremezsiniz bizde. Saya işçisi Yalçın Yanık yoldaşım, hoş geldin…

‘2023 HEDEFLERİ DEDİLER, 25 HAZİRAN’I ZOR GÖRECEKLER’

AKP 16 yıllık iktidarı sonunda bomboş vaatlerle dolu bir manifesto açıklayabilecek kadar tükenmiştir. Kamyon kasasından yemek dağıtır gibi vaat dağıtıyorlar. 2023 hedefleri dediler, 25 Haziran’ı zor görecekler. Her konuştuklarında, her vaatlerinde enflasyon tırmanıyor, TL değer kaybediyor. Ne zaman halka Hesap vermeye çağırsak suçu ya muhalefete ya kendi parti örgütüne, hatta bakanlarına atıyor.

ANAHTARLARI PASPASIN ALTINA KOY

25 Haziran yaklaşıyor. Saray erkanına sesleniyoruz. Giderken anahtarı paspasın altına koyun, biz halaylarımızla kutlamada olacağız, uzun sürüyor bizim halaylar biliyorsunuz, yetişemeyebiliriz. Türkiye halkları, 24 Haziran’da da 7 Haziran ve 1 Kasım’da olduğu gibi HDP’ye sahip çıkarak hem HDP’yi parlamento dışına itmek isteyenlerin oyunlarını bozacak, hem de bu çabaya rıza gösterip göz yumanları utandıracak. Bizler siyaset yaparak marka satmaya değil, hep birlikte Türkiye’nin geleceğini kurtaracak bir öykü oluşturmaya geliyoruz.

Yeni bir başlangıç zamanı için geliyoruz. Şimdi tüm adaylarımızla, tüm örgütlerimizle 7/24 çalışacağız, 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi tamamlayacağız, barışın, demokrasinin önündeki barajı hep birlikte yıkacağız. Bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz.”

ADAYLAR TANITILDI

Eş genel başkanların konuşmalarının ardından bölge bölge adaylar sahneye çağrıldı. İlk olarak çağrılan Ardahan adaylarından Taşkın Aktaş, geçtiğimiz aylarda tutuklandığı için tanıtıma katılamadı. Taşkın’ın ismi “Taşkın Aktaş cezaevinde ama gelecek, biliyoruz” denilerek anons edildi.

Yine cezaevinde olan adaylar Cengiz Çiçek, İdris Baluken ve Leyla Güven’in isimleri çağrıldığı sırada “Onlar da gelecek” sloganıyla karşılandı.

Adaylar sahnede toplu fotoğraf çektirdikten sonra program sona erdi.

(MA)