HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, parti kapatma davası ile ilgili AYM’ye yaptığı başvuruda, davanın seçim sonrasına bırakılmasını talep etti. HDP tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın partinin Hazine yardımının kesilmesine ilişkin talebi, 'doğrudan siyasete müdahale' olarak değerlendirildi.

HDP, AYM’ye başvurdu: Yargıtay’ın talebi doğrudan siyasete müdahaledir

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, parti kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.

Komisyonun Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) verdiği başvuru dilekçesinde, kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması talep edildi. HDP, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın partinin Hazine yardımının kesilmesine ilişkin talebinin de 'doğrudan siyasete müdahale' olduğuna dikkat çekti.

HDP'li yöneticiler, başvurunun ardından partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, kapatma davasının açılmasının Türkiye’de sınırlı olan demokrasiye bir müdahale anlamına geldiğini ve Hazine yardımının kesilmesi talebine ilişkin “Bugün seçimlerin arifesinde HDP’nin hazine yardımının kesilmesi ya da hesaplarının bloke edilmesi de doğrudan müdahale anlamına geliyor. Umarım AYM bu talebi incelemeden reddeder, aksi bir karar AYM’nin seçimlere müdahale etmesi anlamına gelecektir” diye konuştu.

Tiryaki, resmi bir tebligatın kendilerine iletilmediğini belirterek, “Henüz tebligat yapılmadı. Basın yayın organlarında bir dizi haber yer aldı, bize herhangi bir tebligat yapılmadı, biz doğrudan AYM’ye bir başvuru yaptık. Özü itibariyla Yargıtay cumhuriyet başsavcısının bu talebinin AYM’nin kuruluş yasasına ve ceza yasasına aykırı olduğu yönünde tespitimiz var. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebinin doğrudan siyasete müdahale anlamına geldiğini söyledik” dedi.

"HUKUKSAL DAYANAKTAN YOKSUN"

Tiryaki, “Yargıtay cumhuriyet başsavcısının seçimlere müdahale anlamına gelecek, seçim yarışının adil bir biçimde yürütülmesinin önüne geçecek bir talepte bulunmuş oldu. Bu talep de iktidarın küçük ortağının çağrısı üzerine yürütüldü. Hem siyasal olarak seçimlere müdahale hem de anti demokratik bir uygulama anlamına geldiğini söyledik” diyerek uygulamanın hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu ifade etti.

"YARGITAY'IN MÜTALAA PROSEDÜRÜ ERTELENMELİDİR"

Avukat Özgür Erol da taleple ilgili hususun netleşmesi gerektiğine dikkat çekerek “Bu husus netleşmeden, bu hususta ya red kararı verilecek ya HDP’nin görüşü ve savunması alınacak. Ya da bu süreçler tamamlanmaksınız bunun üstüne Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dinlenmesi prosedürü işletilemez. Dolayısıyla bu karara dair bir incele yapılacaksa, Yargıtay'ın sözlü mütalaa prosedürünün de ertelenmesi gerekir. Mevcut dilekçemizin içeriğindeki talepler bunlar. Bizim talebimiz, bu demokratik toplum değerlerine taban tabana ters olan ve HDP’yi bu yargılama sürecinde son derece dezavantajlı durumuna düşürecek, seçim sürecinde dezavantajlı duruma düşürmeye yönelmiş” dedi ve talebin AYM tarafından reddedilmesi yönünde olduğunu belirtti.

"SÜRECİN TAMAMI HUKUKA AYKIRI"

Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcümüz Nuray Özdoğan ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve 13 vekilimize dair verdiği kararı anımsatarak “Sayın Demirtaş kararıyla benzer bir karar çıktı. Bu kararın anlamı şuydu; kapatma davasının konusu olan tüm olgular AİHM önünde ihlale yol açan bir karar vermesine sebep oldu. AİHM, Demirtaş kararında olduğu gibi iktidarın müdahalesini siyasi bir müdahale olarak gördü ve bu yargılamaları AİHM sözleşmesinin 18’inci maddesinin ihlali olarak gördü. Bu yargılamaların altında yatan sebebin siyasi olduğunu düşünüyoruz dedi. Kararların özeti budur. Bu karar yeni çıktı. AYM de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu kararlara hakimlerdir, biliyorlardır. Sürecin tamamı AİHM kararıyla birlikte hukuka aykırı hale gelmişken, AYM’nin kapatma davasını sürdürüyor olması bu konudaki siyasi müdahalelere kendisini açık hale getirmiş olmasını dikkatinize sunuyorum” dedi.