HDP’de kongre tarihi yaklaştı. 23 Şubat tarihinde düzenlenecek kongre öncesi HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Temelli medya temsilcileriyle bir araya geldi. Eş başkanlar, 31 Mart seçim siyasetine devam edileceği mesajı verdi

HDP'de kongre öncesi tartışmalar sürüyor: 31 Mart seçim siyasetine devam

Yaşar Aydın

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile aralarında HDK Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, DTK Eşbaşkanı Bedran Öztürk, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, SYKP Eş Başkanı Cavit Uğur ile HDP Sözcüsü Günay Kubilay’ın da bulunduğu heyet, dün İstanbul’da medya temsilcileriyle bir araya geldi.

TARTIŞMA SÜRECİNDEYİZ

Toplantının açılışını yapan HDP Basın Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, yaşanan gelişmelere karşı geniş perspektifli bir tartışma sürecini başlatmak istediklerini söyledi.

Eş Başkan Pervin Buldan’ın da ifade ettiği gibi 31 Mart seçimlerinde kazandıkları 65 belediyenin 38’ine el konulan bir partinin motivasyonla kongreye hazırlanması son derece zor. Üstelik son iki yılda buna eklenen 5 bin gözaltı ve bin tutuklama da eklenince iktidar tarafından HDP’ye açılan savaş daha net görülüyor.

Buldan, Türkiye’nin acil sorunlarını 7 başlıkta toparlarken bir anlamda kongrenin tartışma başlıklarını da sıralamış oldu. Demokratik anayasaya ihtiyacı, içeride ve dışarıda bir barış ihtiyacı, Kürt sorunu ve tecrit meselesini içeren başlıkları önümüzdeki dönem de HDP’nin geçmişten bugüne taşıdıkları başlıklar olacak.

GENİŞ İTTİFAK VURGUSU

Eş Genel Başkan Sezai Temelli ise, Türkiye’nin ve bölgenin tarihsel bir süreçten geçtiğini ve kongrenin de bu kritik dönemi gözeteceğinin altını çizdi. Temelli en geniş cephe ittifak önerisiyle 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan fotoğrafa yeni partilerin eklenebileceğinin de sinyalini vermiş oldu. Konuşmasında birkaç tekrarladığı “Geçiş programı” vurgusu bugüne kadar süren ittifak çalışmalarını aşan bir gayret içinde olduklarını da gösteriyor.

HDP NE YAPACAK?

Suriye’de başlayan gelişmeler tüm Ortadoğu’da hatta yakın bölgede taşları yerinden oynattı. İran, Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler Kürt siyasetlerini de bir anlamda yeniden kurdu. Bu gelişmelerin tabanın çok önemli kısmı Kürt olan HDP’yi etkilememesi imkânsızdı. Bugüne kadar farklı siyasal araçlarla sürdürülen Kürt Ulusal Birlik tartışmalarını HDP’nin gündemine alması da bu gelişmenin bir ürünü olmak zorunda.

Görünen o ki sadece demokratikleşme, yeni anayasa ya da barış talebi HDP için yeterli olmayacak. Önümüzdeki dönem tabanın da sesine kulak vererek Ortadoğu’daki gelişmeleri daha önceleyen bir HDP ile karşılaşmak sürpriz olmayacak.

TÜRKİYELİLİK ÜZERİNE

Eşbaşkan Sezai Temelli’nin kamuoyu yoklamalarına dayandırarak verdiği rakamlara göre Türkiye’de oy veren Kürt seçmenlerin yüzde 70’i artık HDP’ye oy veriyor. Bu rakam 4-5 sene öncesine kadar yüzde 50 civarındaydı. Bu rakamın bir başka okunuşu da HDP’nin aldığı oyun neredeyse yüzde 80’i Kürt seçmen. Bu somut gerçeklik, kağıt üzerinde ne kadar ‘Türkiye partisi’ tartışmaları yürütülürse yürütülsün mutlak için gelip dayanacağı yer Kürtlerin acil talepleri olacağını gösteriyor.

HDP seçmeninin bir diğer özelliği de sadece Türkiye’de yaşadığı olaylarla ilgili değil. Bölgede Kürtlerin yaşadığı her kentle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Siyasi partileri değerlendirirken de sadece Türkiye’ye dair söylem ve eylemlerine değil tüm bölgeyi dikkate alarak yapıyor. O yüzden AKP’nin seçim öncesi doğu ve güneydoğu illerine yaptığı devasa ekonomik hamlelerin seçmen nezrinde karşılığı olmadı. Kürt seçmen daha çok Suriye’ye yapılan operasyon üzerinden tavrını belirledi.

HDP ve diğer Kürt siyasal oluşumların önümüzdeki dönem yanıt üretmesi gereken en temel soru bir yandan Türkiye partisi olamaya çalışırken, diğer yandan Ortadoğu’ya Kürtlerin cephesinden yanıt üretmek olacak. Burada alınacak başarı partinin gelecek dönem siyasetini de belirleyecek.