HDP’den kayyumlara karşı eylem: Meclis çalışmalarını boykot kararı

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında konuştu. ABD ile Türkiye arasında Barış Pınarı Harekâtı'na ilişkin imzalanan anlaşmaya ilişkin sert sözlerle eleştirilerde bulunan Temelli, "Bu ateşkesi imzaladınız çünkü önünüze aile servetiniz kondu, Halkbank kondu" dedi.

Temelli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sözlerime savaşa hayır diyerek başlamak istiyorum. Türkiye artık savaş politikalarından bütünüyle vazgeçmelidir. Rojava'da atılan tek bir taş bile yokken şimdiden 300 binin üzerinde sivil yaşamını yitirdi, göç etmek zorunda kaldı. Afrin'i hatırlarsanız orada ÖSO çeteleri eliyle Alevi Kürt katliamlarına tanıklık ettik. O ÖSO gitti kılıf değiştirdi şimdi de aynı katliamlara Rojava'da tanıklık etmekteyiz."

"Suriye'nin bütün meseleleri Suriye halkları tarafından çözülmelidir. Hiçbir ülke Suriye'nin içişlerine daha fazla karışmasın dedik. Toprak bütünlüğünü konuştuk ama nasıl bir çözüm üretilmeli konusunda hep tezlerimiz oldu. Oysa bugün toprak bütünlüğü denilerek adeta aklımızla alay edercesine Suriye'nin toprak bütünlüğüne müdahale etmektedir."

"Burada bugün bir kez daha tecridin sonlandırılması çağrısı yapıyoruz Bir an önce Öcalan'la görüşülmelidir. Çünkü Öcalan'ın bu konuda ortaya koyduğu görüşme Suriye ve Türkiye açısında çözüm içermektedir."

"En kötü ateşkes savaştan iyidir. Ateşkesin bitmesine saatler kaldı. Adeta savaş sürsün diye yeni yeni uydurma tezlerini Rusya'ya gitmeden önce söyledi. "

"Bütün dünyanın gözü önünde bir ateşkes imzalıyorlar. O metin Türkiye'nin bugüne kadar izlediğini hatalı politikaların teşhiridir. Dünyanı gözü önünde ateşkes izmalıyorlar, sonra siz çıkıp ateşkes diyorsunuz, ateşkes demeyin biz ara verdik diyorlar. Böylesine lakayık bir dış politika olur mu? İmzaladınız çünkü önünüze aile servetiniz kondu, Halkbank kondu."

"Bu savaşın tek bir gerekçesi var. Hiçbir şekilde meşruiyeti olmayan bu savaşın tek gerekçesi bu iktidarın beka sorunudur. Algı operasyonlarıyla savaşlarına meşruiyet arıyorlar. Savaş uçakları sadece kentleri değil her bombada insanlığı da katletti. Ateşkesin bütün koşulları bir an önce sağlanmalı, Suriye'deki bütün yabancılar çekilmelidir. IŞİD'e bir an önce uluslararası alanda el atılmalıdır."

"2018'de IŞİD sabır stratejisini devreye sokmuştu. Çok sabretmediler. 1 yıl sonra şimdi nefes alıyorlar. Bu iktidarın savaş politikaları sayesinde IŞDİ yeniden hayat buluyor. IŞİD'e adeta can suyu oldular. Tüm dünyaya sesleniyorum; IŞİD'le mücadelede büyük bir mücadele gösterilmelidir. Ama kimse unutmasın Kobani'de IŞİD'i durduranlara karşı bu nankörlüğü yapamazsınız."

"HDP'ye saldırmak adeta yegane propaganda araçları. Bu AKP-MHP ittifakı sıkıştıkça HDP'ye saldırarak ayakta durmaya çalışıyorlar. Barış talep eden partililerimiz gözaltına alınıyor. Şanlıurfa'da 56 kişi tutuklandı, 30 kişi tutuklandı. Basın açıklamaları yasak. Bu kolluk güçleri tarafından engelleniyor. Valilik ve kaymakamlıkların kararıymış. Açık Anayasa ihlalinin olduğu bir yerde sessizce bir yerde oturamazsınız."

"İlk tuzağı YSK attı. Şimdi de aynı şekilde belediyelerimize kayyum atamaya devam ediyor. Bu da bir savaş politikasıdır. Bugün de yeni kayyumlar atandı. Sürekli olarak etap etap eş başkanlarımız gözaltına alınıp ardından kayyum atanıyor. Ortada haklı hiçbir gerekçe yok. Hatta bu icraat bile bir Anayasa suçu barındırıyor. Belediye eş başkanlarımız, meclis üyelerimiz neden tutuklanıyor? Haklarında herhangi bir suç var mı, delil var mı? yok. Ne var? Gizli tanık ifadesi. Yahu kimdir bu gizli tanık dedik. Elimize şöyle bir fotoğraf çıktı. Bu zat gizli tanık. "

"Bre utanmazlar, bre reziller bir şey uyduracaksanız sorun bari. Yüksekova Belediyesi'nin parası mı var? 2016'da atadığınız o kayyuma soracaksınız o parayı. Hâlâ belediye başkanlarımıza iftira atıyorlar."

"CHS diye önümüze getirilen ve bir yılda tükenen bu sistem ülkeyi de çökertmiştir. 80 milyon insan zulüm altında yaşamak zorundadır. Ekonomi uçacak dediler, ekonomi ellerimizden uçtu gitti. Yoksulluk, işsiz, geçim sıkıntısı dağ gibi. Son bir yılda dağ gibi işsiz ordusu oldu. İsraftan geçilmiyor. İtibardan tasarruf olmaz dediler şu anda dünyanın en itibarsız iktidara sahibiz. Bizim gözümüzde itibarınız hiçbir zaman olmayacak."

"Gelin Meclis hukukunu çalıştırın. Gelin halkın iradesine sahip çıkın, gelin parlamenter demokrasiye sahip çıkın. Bizi görmezden gelenler, bize rağmen bu rejimi dayatanlar Türkiye'ye büyük bir kötülük yapıyorlar. Kürt düşmanlığını beslemeye devam ediyorlar. Sizi uyarıyoruz, hangi partiden olursanız olun bu halkların temsilcileriniz. Öncelikle halkların iradesine sahip çıkacaksınız. Bunu yapmadığınız sürece ne halkın temsilcisi ne de milletvekili olabilirsiniz. Üç gün boyunca Meclis çalış çalışmalarına katılmayacağız. Bütün milletvekillerini yüzleşmeye davet edeceğiz. HDP sıralarında biz olmasak da orada halkın iradesini göreceğiz. Orada kayyumlara karşı, savaşa karşı yükselen iradeyi göreceksiniz. Bizler Amed'de olacağız. Orada Selçuk Mızraklı olacağız, Ahmet Türk olacağız. Hep beraber bu halkın iradesine sahip çıkacağız.”