HDP Grup Başkanvekili Yıldırım: Sahada umut yaratan, başka bir Türkiye ve toplum şansı olduğu umudunu yaratan ‘Hayır’cılar zaten şimdiden kazandı

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım: ‘Hayır’ şimdiden kazandı

SEBAHAT KARAKOYUN @ssenyaprak
sebahatkarakoyun@birgun.net

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, 16 Nisan’da sandıklardan güçlü bir Hayır çıkacağına inandığını belirterek, “Ülkede milliyetçiliğe ve militarizme dayalı siyaset anlayışı mevta olacaktır, gömülecektir. Bu yönüyle çok önemsiyorum bu referandumu” dedi. Eşit koşullarda ve OHAL’in olmadığı bir ortamda sandığa gidilseydi “Hayır”, diyenlerin oranının yüzde 65’lere ulaşacağını belirten Yıldırım, “Bütün bu ortama rağmen hayır kazanacaktır. Sahada umut yaratan, başka bir Türkiye ve toplum şansı olduğu umudunu yaratan “Hayırcılar” zaten şimdiden kazanmıştır” dedi.

»Eşitsiz koşullarda gidiliyor referanduma. Genel sorunların ötesinde Bölge’deki özel koşullar nasıldı?
Halkımıza, tutuklu arkadaşlarımıza, “Yokluğunuzu aratmayacak bir çalışma ortaya koyacağız” diye söz verdik. Fırsat eşitliğinin zerresinin olmaması bizim için yılgınlık değil daha fazla çalışma gerekçesi oldu. Koşullar eşit değil diye bu mücadeleyi, halkın onurlu barış özlemini, özgürlüğünü terk edecek, haramilere bırakacak değiliz. İktidarın, Saray’ıyla hükümetiyle kendi koyduğu yasa ve yönetmelikleri bile ayaklar altına aldığı bir süreci yaşıyoruz. Bu bile başlı başına daha büyük bir mücadeleyi örgütlememiz gerektiği konusunda bizi motive ediyor.

»Koşullar sandığa gitme oranını olumsuz etkiler mi?
Baskı politikaları, 8-10 kentte yaşanan zorunlu göç, hiç etkilemeyecek değil. Başta Şırnak, Nusaybin, Cizre, Sur, Gever İdil ve Silopi olmak üzere ‘taşımalı seçmen’ sürecini işleteceğiz. Bölgede son beş seçimde katılım yüzde 75-80 arasında. Kaybın yüzde 2- 3’ü geçmeyeceğini düşünüyorum. Kamu otoritesi, iktidar, bölgede katılım oranını düşürmek için özel çaba sarf ediyor. Türkiye’nin neresinde olurlarsa olsunlar sandığa gitmek isteyenler HDP bürolarına başvursun.

»Büyük kentlerdeki Kürt seçmenin eğilimi, Bölge’deki seçmenden farklılık gösterir mi?
Kürtlerin sandık motivasyonu iki ay öncesine göre çok daha yüksek, 40 yıllık mücadele deneyimiyle anayasa paketinin ülkeye getireceği felaketi görüyor. Son iki yıldaki baskı ve zulüm politikalarına Kürtler cevap verecekler.

»Referandum gününe dair kaygılarınız var mı?
17 ayda 11 bin 500 gözaltı, 5 bin 100 tutuklama oldu. HDP ve bileşenleri hâlâ dimdik ayakta. Propaganda olarak algılanmasın, her operasyonun ardından bizimle çalışmak isteyenlerin sayısı artıyor. Onlar hem çalışmalara hem sandığa katılımı düşürmeye çalışıyorlar. Akıllarınca böylece “Hayır” oylarına darbe vuracaklar. Ama öyle bir “Hayır” çıkacak ki şaşıracaklar. AKP’ye oy vermiş seçmenler de “Hayır” diyenlere katılacak. Öyle bir “Hayır” çıkacak ki bu ülkede kan, ölüm, milliyetçilik üzerinden siyaset yapmak artık akıllarına gelmeyecek, milliyetçiliğe ve militarizme dayalı siyaset anlayışı mevta olacaktır, gömülecektir.

»Evet cephesine karşılık farklı siyasi görüşlerden oluşan geniş bir “Hayır” bloku var…
Karşı karşıya olduğumuz tabloyu hayır ve “şer” cephesi olarak değerlendirmek doğru olur. Gül’ün, Davutoğlu’nun, Arınç’ın bile rıza göstermediği bir paket 80 milyonun paketi olamaz. AKP’de Saray’dan, MHP’de ise partinin derin dehlizlerinden talimat alan iki milletvekili kafa kafaya vererek hazırladı bu Anayasa değişikliğini.

»AKP Bölge’de nasıl bir propaganda yöntemi izledi?
Hiçbir AKP’li vekil, belediye başkanı, il, ilçe yöneticileri siyasi çalışma yürütemiyor bölgede, yüzleri yok. Yandaş STK’ler, kaymakam ve valiler üzerinden çalışma yapıyorlar. Halkı kandırmak için bile olsa bir madde koymayı bile akıllarına getirmemişler. Allah aklı bedenden alırsa insan deli olur ama beden akıldan ayrılınca meczup olur. İşte bu meczupluk halini yaşıyorlar. Bölgede çalışırken karşımızda AKP’li siyasi rakiplerimizi görmek isterdik. Ama bunun yerine askeri, polisi, özel kuvvetleri, kaymakamı, valiyi gördük.

»Erdoğan söylemini değiştirdi. Bu, seçmende karşılık bulur mu?
Önce “Hayır” diyenleri teröristlikle suçladılar. Herhalde birileri cesaretini toplayıp Erdoğan’ın karşısına çıktı ve “Bu söylem bize oy kaybettiriyor” dedi. Ama artık geçti. Cumhurbaşkanı’na “günaydın” diyorum. Artık çok geç, bir başka sefere…

»Sandık öncesi seçmene yönelik neler söylemek istersiniz?
16 Nisan’da referanduma gidiyoruz, savaşa değil. 17 Nisan’da insanların birbirlerinin yüzlerine bakabileceği, konuşabileceği bir ortam olmalı. Bütün eşitsiz koşullara rağmen Hayır’ın kazanacağına, ülkenin 17 Nisan’da hayırlı bir güne uyanacağına inanıyorum. Eşit koşullarda bir yarış olsaydı, OHAL olmasaydı, radyo, TV ve gazeteler kapatılmamış olsaydı, KHK’lerle, işten atılmalar olmasaydı, korku ortamı yaratılmasaydı, zaten yüzde 65-70 oranında Hayır çıkardı. Bütün bu ortama rağmen zaten şimdiden sahada umut yaratan, başka bir Türkiye ve toplum şansı olduğu umudun yaratan Hayır’cılar zaten şimdiden kazanmıştır.