HDP: Halkın iradesine yapılan darbeye hayır

BİRGÜN İZMİR

HDP İzmir İl Örgütü Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Eş Başkanlarının, İçişleri Bakanlığı’nın emri ile görevden alınmalarını, “yeni ve açık bir siyasi darbe” olarak niteledi.

Bugün İzmir İl binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan HDP İzmir İl Eş Başkanı Besriye Tekgür, “Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır” dedi.

“SANDIKTA KAYBETTİĞİNİ DEVLET ZORUYLA ALMAK İSTEMEKTEDİR”

Tekgür sözlerini şöyle devam etti:

“Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi, kayyımlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur geride enkaz bırakılmıştır. Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı; geçmiş kayyım döneminde yapılan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını ve halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir. Yerelde de asker ve sivil bürokrasi bu yolsuzluk düzeninden beslendiği için kayyımlar döneminin destekçisi olmuştur. Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır. Halkın iradesini gasp etmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir politikası olmuştur. Bu iktidar güçleri sandıkta kaybettiğini devlet zoruyla almak istemektedir.”

“BU UYGULAMALARI HALKIMIZ ASLA KABULLENMEYECEKTİR”

Halkın bu uygulamaları asla kabul etmeyeceğini kaydeden Tekgür, halkın daha önceden de olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine ve partisine sahip çıkacağını belirterek şunları söyledi:

“Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Unutmayalım ki Kürt halkının iradesine karşı yapılan darbe tüm Türkiye halklarına karşı yapılmış bir darbedir. İstanbul seçimlerinde yapılmak istenen hukuksuzluğa tüm Türkiye halkları olarak nasıl dur dediysek bugün de Diyarbakır, Mardin ve Van'daki hukuksuzluğa dur deme zamanıdır. Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz. Bu iktidara karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz. Susmayacağız, susmak onaylamaktır.”