Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, barışı savunanlara yönelik gözaltılara “O zaman iktidar bu ülkede neyin serbest olduğunu neyin yazılabileceğini, neyin konuşulabileceğini açıklamalıdır” sözleriyle tepki gösterdi. Bilgen, kara propaganda yapan kanalların ve basının boykot edilmesi çağrısı da yaptı.

HDP'li Bilgen: Kimse bizi aile, şirket ve cemaat çıkarlarının yanında olmaya zorlamasın

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP Genel Merkezinde gündemdeki gelişmelere ve son dönemde artan gözaltı ve baskılara ilişkin basın açıklaması yaptı.

"YANGINI SÖNDÜRMEYE ÇALIŞANLARA SALDIRIYORLAR"

Bilgen, “Bugünkü açıklamamızın asıl gündemi basına ve partimize yönelik gözaltı ve baskılar. Ortada bir yangın var ve biz yangını söndürmeye çalışıyoruz. Birileri bu yangını çıkaranlara kızmak yerine, yangını söndürmeye çalışanlara saldırıyor” diyerek gözaltı ve operasyonlara tepki gösterdi.

"IŞİD’İN HANGİ HEDEFLERİN VURDUNUZ?"

“Bu operasyonun asıl amacı nedir? Yapılan açıklamalardan bunu anlamakta zorlanıyoruz” diyen Bilgen, “ÖSO’ya mı alan açılıyor yoksa Türkiye’ye saldırı var da ÖSO mu Türkiye’ye destek veriyor” diyerek yapılan açıklamaların muğlak olduğunu söyledi.

Bilgen, “Saldırının hedefi de muğlaklaştırmak isteniyor. DAİŞ’e saldırdıklarını açıklıyorlar ama DAİŞ’in hangi hedefi vurulmuş bunun da açıklanması gerekiyor” dedi.

Bilgen, “ÖSO içerisinde ne kadar El Kaide kökenli militan olduğunu açıklamak zorundalar." şeklinde konuştu.

"AİLE VE ŞİRKET ÇIKARLARI İÇİN ÜLKE SAVAŞA SÜRÜKLENİYOR!"

Bilgen, Reyhanlı’ya isabet eden füzelere ilişkin de kimi soruları gündeme getirdi; “Bunları kimin attığı bir gün mutlaka aydınlanacaktır” dedi.

Aile, şirket, cemaat ve devlet işlerinin birbirine karıştığını belirterek, “Bunun üzerinden kimse bize vatan savaşı ve vatan çıkarı demesin” diyen Bilgen, şunları söyledi:

“Birileri şirket kurdu diye bu savaş çıkarılmak zorunda değil. Devlet işleri ile cemaat işlerinin karıştırılmasının bedelini bu ülke ödedi. Kimse bizi dar aile çıkarlarının, şirket çıkarlarının, cemaat çıkarlarının yanında olmaya zorlamasın. Biz toplumun çıkarının yanında olmaya devam edeceğiz.”

'NELERİN SERBEST OLDUĞUNU AÇIKLASINLAR'

Yapılan son gözaltılar üzerinde de duran Bilgen, “Neyi savunmanın yasak, neyi savunmanın serbest olduğu ile yüzleşmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“Bugün gelinen noktada hukuk o kadar öngörülemez hale gelmiş ki, bugün birilerinin nelerin serbest olduğunu açıklaması gerekiyor. Ne konuşabiliriz, ne yapabiliriz, sosyal medya da neler paylaşabiliriz? Buna ilişkin yöneticiler bir liste açıklasa çalışanlarımız da ona göre davransa” diyen Bilgen, Anayasa’nın 90’ıncı maddesinin halen yürürlükte olduğunu hatırlatıp, “Tabii eğer Anayasa rafa kaldırılmadıysa” dedi.

90’ıncı maddeye göre, uluslararası sözleşmelerin esas alınması gerektiğini söyleyen Bilgen, uluslararası sözleşmelerde savaş propagandasının kesin kes yasaklandığının altını çizdi.

Bilgen, normalde yasakların istisna olduğunu, ancak bugün Türkiye’de özgürlüklerin istisna haline geldiğini ve yasakların genelleştiğini söyledi.

'O KANALLARI KAPATIN, TOLSTOY OKUYUN!'

Bilgen, “Koçbaşları ile sanki evlerinde cephane varmış gibi gazeteciler gözaltına alınıyor. Bu yazıdan klavyeden, sözlerden nasıl korkulduğunu gösteriyor. İshak Karakaş, Nurcan Baysal, Hayri Demir ve Sibel Hürtaş ile birlikte onlarca yurttaş gazeteciliği yapan insan, bugün gözaltında” ifadelerini kullandı.

Bilgen şöyle devam etti:

“Akşam TV kanallarını açtıklarında partililerimiz, HDP tartışılırken HDP’lilerin olmadığını gördüklerinde üzülmesinler. Onlar konuştukça biz kazanacağız. Varsın onlar savaşın ne kadar iyi olduğunu anlatmaya devam etsinler. Barışa savunanların bu tartışmalar karşısında ekranlarını kapatmalarına çağırıyoruz. Bu kanalları izleyeceklerine, ruh sağlıklarını bozacaklarına ya alternatif kanalları izlesinler, ya komşularını ziyaret etsinler ya da oturup, çocukları ile Tolstoy’u okusunlar.”

'MECLİS KARNE TATİLİNDE; KHK İLE İSTEDİĞİNİZİ GAZİ İLAN EDEBİLİRSİNİZ'

Bilgen, HDP’liler ile ilgili yürütülen gözaltı ve tutuklama süreçlerine de dikkat çekti. Bilgen, “Nadir Yıldırım, Van milletvekilimiz. Zaten KCK davasından tutukluydu. Şimdi o dosyanın içeriğine müdahale edip hukukta hiç bir şeklide görülmemiş biçimde hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. HDP bütün bunlarla başa çıkacak güçtedir. Hükümet bütün enerjisini Cumhurbaşkanını ‘gazi’ ilan etmek üzerine kurmuş olabilir. Zaten Meclisi Efrin tartışılmasın diye karne tatiline gönderdiniz. O yüzden bir KHK ile istediğinizi gazi ilan edebilirsiniz” diye konuştu.

“Bir ülke de yaşananları eleştiren bir muhalefet yoksa orada demokrasiden söz edilebilir mi?” sorusunu da yönelten Bilgen, şunları ifade etti:

“Bize sokağa çıkmayın ayarı verenlere Kobanê eylemlerini hatırlatanlara şunu bir kez daha hatırlatıyorum. Kobanê eylemi, 7 Haziran’dan bir yıl önce oldu. Tarihleri karıştırmasınlar. Sanki 7 Haziran’dan sonra biz şımarmışız da Kobanê eylemleri olmuş gibi çarpıtıyorlar. Muhalefet de tarihi karıştırıyor. CHP Lideri Kılıçdaroğlu ‘Biz Yenikapı’ya geldik, ama siz OHAL ilan ettiniz’ diyor. Oysa OHAL ilanı Yenikapı’dan önceydi.”

(MA)