HDP'li Temelli'den 'yüzde 50+1' açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin yeni yasama yılının ilk TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Toplantıya yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ile çok sayıda belediye başkanı da katıldı. Toplantıda konuşan Temelli, "Birisi çıkıyor, 'Cumhurbaşkanını yüzde 50+1 ile seçmeyelim' diyor. Neyle seçelim? Yüzde 40 ile seçelim. İki kişi yüzde 40 alınca cumhurbaşkanlığı eş sistemi mi olacak? Bunlar aritmetik de bilmiyorlar. Şimdi yüzde 40 dedin ama son araştırmalara bakmamışsın. Son araştırmalar gösteriyor ki küçük ortağınla beraber artık yüzde 40 bile etmiyorsunuz. Haftaya yüzde 35, sonra yüzde 30" diye konuştu.

Kayyum atamalarının "şiddet" olduğunu söyleyen Temelli, buna karşı mücadelenin boyunlarının borcu olduğunu ifade etti. 31 Mart seçimlerinde ortaya koydukları stratejik hamlenin, toplumun umutsuzluğuna ve seçeneksiz bırakılmasına karşı atılmış güçlü bir adım olduğunu belirten Temelli, seçimden ders çıkarması gereken iktidarın, 19 Ağustos'ta Diyarbakır, Mardin ve Van'a kayyum atayarak "siyasi darbe gerçekleştirdiğini" söyledi.

Sezai Temelli, kayyum atanırken, "bunlarda eş başkanlık sistemi var" denildiğini anımsatarak, bunun kadın mücadelesinin en önemli kazanımlarından birisi olduğunu söyledi. Topluma eş başkanlık uygulamasının bir suçmuş gibi anlatıldığını dile getiren Temelli, eş başkanlık sisteminin mor çizgileri olduğunu ve asla vazgeçmeyeceklerini belirtti.

'KAYYUM ATAMALARINI ÖRTBAS ETMEK İÇİN ANNELERİ KULLANIYORLAR'

HDP binası önünde oturma eylemi yapan annelerin siyasi emeller uğruna kullanıldığını ifade eden Temelli, "İl binamızın önüne anneleri gönderdiler. O kayyumları atayan sözde içişleri bakanı, HDP il binasının önüne geldi. Siyaseten tükenmiş olan hallerinin fotoğrafını aslında hepinize verdi. Yönetemiyorlar, hiçbir sorunu çözemiyorlar. Bu kayyumcu, savaştan beslenen zihniyet, anneleri adeta kendi siyasi emelleri uğruna kullanma peşindeler. Diyarbakır il binası önünde oturan annelere, oraya ulaşamayan annelere, cumartesi annelerine, barış annelerine, harbiye annelerine, bütün annelere çağrı yapıyoruz; sizi Meclise bekliyoruz. 8 Ekim'deki grup toplantımıza, şehit anneleri de dahil olmak üzere bütün anneleri davet ediyoruz. Çözümün adresi Meclistir. Madem bu iktidar savaş politikalarından vazgeçmiyor, size savaşı dayatmaya devam ediyor o zaman biz de annelerimizle birlikte Meclis çatısı altında barışın sesini yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

'YARGI PAKETİ TAM BİR FİYASKO'

Eski HDP Eş Genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yeniden tutuklanmasının "siyasi komplo" olduğunu öne süren Temelli, "Tutuklu olarak yargılandıkları dosyadan bir kez daha tutuklanmış oldular. Bu pespayeliktir. İşte hukukun içine sürüklendiği en açık fotoğraftır." dedi.

Yargı reformu paketinin Meclis gündemine nihayet geldiğini belirten Temelli, "Yargı reformu paketi tam bir fiyasko. Pakette siyasetçilere özgürlük, evrensel hukuk ve ifade özgürlüğüne dair bir düzenleme yok. Yargı reformu paketi değil, bir göz boyama paketi. Gerçek anlamda bir yargı reformuna ihtiyacımız var. Bunun nasıl yapılabileceğine yoğunlaşmamız lazım. Meclis, bu iradeyi göstermek zorundadır. Bu gelen pakette reform söz konusu değil." diye konuştu.

'BU KÜRSÜLERDE SAVAŞ ÇAĞRISI YAPANLARA YER VERMEYİN'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada Suriye'de yaşanan gelişmelere değindiğini anımsatan Temelli, Erdoğan'ın BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Suriye'ye ilişkin bir harita gösterdiğini dile getirdi.

Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye haritasının bir bölümünü çizmiş, almış. O çizip aldığı bölüm üzerine neler yapacaklarını anlatıyor. Dün de anlatıyor. Cumhurbaşkanı değil, sanki emlak ofisi işletiyor. Yok 140 köy, 200 ilçe yapacakmış, bina dikecekmiş. Hep birlikte, 'tahammülümüz kalmadı' diyorlar. Bence tahammülü kalmayan müteahhitler. Battıkça, müteahhitlere alan açmak üzere Suriye'yi işgal etmeye kalkmış bir devlet var karşımızda. Böyle bir iktidar olabilir mi? Savaşa karşı çıkmalıyız, barış istemeliyiz.

Suriyeli mültecilerin sorunlarını da hep birlikte çözmeliyiz ama Hafız Esad'ın yaptığı gibi Arap kemeri modelleriyle değil. Bugün Suriye'de barış ve demokrasi açısından atılacak adımlar dediğimizde aslında Kuzey Suriye önemli bir örnek ortaya koyuyor. Onu görmek, anlamak yerine sürekli olarak Kuzey Suriye'yi tehdit eden, Kuzey Suriye'de ortaya çıkmış olan Suriye Demokratik Güçlerinin sürece katılmasını engelleyen, onlara rağmen bir anayasayı var etmeye çalışan bir iktidar var. Biz bu savaş çağrılarını kabul etmiyoruz. Buradan Meclis Başkanı'na da çağrı yapıyorum; bu kürsülerde savaş çağrısı yapanlara yer vermeyin. Savaş ile şiddetle arasına mesafe koymayanlara cumhurbaşkanı olsa bile bu kürsülerden yer vermeyin."

'EKONOMİNİN BÜYÜMESİNDEN ANLADIKLARI TOPLUMSAL YIKIM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı market alışverişinin "PR çalışması" olduğunu söyleyen Temelli, "Senin oturduğun sarayın aylık gideri 4,5 milyon. Sen bizden filan değilsin. Aynı gemide de değiliz. Senin bindiğin geminin adı Titanik. Buz dağına doğru gidiyorsun. Allah vere bir an önce kavuşursun." dedi. Sezai Temelli, bir yıl içinde elektriğe yüzde 60, doğal gaza yüzde 52, akaryakıta yüzde 32, gıdaya yüzde 50 zam yapıldığın belirterek, "Ekonominin büyümesinden, istikrardan anladıkları aslında bu toplumsal yıkımdır." ifadesini kullandı.

AA