HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Rıza Zarrab’ın yargılanacağı 27 Kasım tarihinin yaklaştığını belirterek, “İktidar niyeyse tutuşuyor ve bu konu her gündeme geldiğinde gündemi değiştiriyor” dedi.

HDP'li Yıldırım: 27 Kasım yaklaştıkça iktidar niyeyse tutuşuyor

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Meclis'te düzenlendiği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mezopotamya Ajansının haberine göre, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle çocukların karşı karşıya kaldıkları muamelelere dikkat çeken Yıldırım, "Ülkemiz açısından da bütün dünya açısından da çocuklar için durumun iyileştiğini söylemek çok zor. Milyonlarca çocuk savaşlar nedeniyle kendi ülkesinde ya da göç yollarında hak kısıtlamasıyla karşı karşıya kalıyor. Bugün dünyada çocuk hakları açısından en büyük problem yaşam hakkının kaybıdır. Çocuklarımız hiç bu kadar yaşam hakkı tehdit altında bir toplumsal gerçeklikle karşılaşmadı. Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü, yarın da Uğur Kaymaz’ın öldürülüşünün yıl dönümü. 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası için 'terörist' demişlerdi. Daha sonra da üzeri kapatılmıştı. Ülkemizde çocuklara yönelik istismar vakaları 10 yılda yüzde 700 arttı. İstismar dava sayısı 15 bin 51. Bir de yargıya intikal etmeyenler var. 2016’da neredeyse her 5 evlilikten biri çocuk yaşta evlilikti. Son 10 yılda yarım milyon çocuk, çocuk yaşta evlendirildi. SGK verilerine göre 1 milyon 170 bin çocuk işçi çalıştırılıyor. TÜİK verilerine göre de 708 bin. Sadece 2016 yılında 56 çocuk iş kazalarında hayatını kaybetti" diye konuştu.

'NURİYE VE SEMİH'İN ÇIĞLIĞINI TAŞ DUYDU İKTİDAR DUYMADI'

Açlık grevi eylemleri 257'nci gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın durumuna da dikkat çeken Yıldırım, "Bugün 257 gün oldu. Nuriye ve Semih hocanın çığlığını taş duydu, beton duydu, ama bir iktidar duymadı. Duyduysa da kendi kodları üzerinden yorumlamakla yetindi. Siyasi iktidar mazlumların bir türlü sesi olamadı. Üstelik kendilerini sürekli kutsal mağdurluk şemsiyesi altına almış durumdalar. Dev yürekleriyle Nuriye ve Semih hocalar hak uğruna hakikat uğruna direniyorlar. Başlarına ne gelirse mevcut iktidar sorumludur" dedi.

ZARRAB DOSYASI: GÜN YAKLAŞTIKÇA İKTİDAR TUTUŞUYOR

27 Kasım'daki Rıza Zarrab yargılamasına bağlı gelişmelere değinen Yıldırım, "Yaklaştıkça iktidar niyeyse tutuşuyor ve bu konu her gündeme geldiğinde gündemi değiştiriyor. Ya nüfus politikaları ya Efrin'in işgali ya da Atatürk - Mustafa Kemal üzerinden gündem değiştiriyor. Ama bu gerçeklikle bir hafta sonra karşı karşıya geleceğiz. Yanlışı yapan siyasi iktidar ama faturasının 80 milyona evirilmesinden korkarız. Ne doğurganlık, cinsiyetçilikle, ne çocukların eğitim durumu ile ne Efrin’de çılgın projelere imza atmanız ne de Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili dilinizi değiştirmeniz bu süreci değiştiremez" ifadelerini kullandı.

NATO KRİZİ

Yıldırım, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"NATO krizini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Yıldırım, "NATO’da insan onuruna yönelen bir uygulama ile karşılaştık. Bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün hedef tahtasına konması ya da Erdoğan’ın hedef tahtasına konması ötesinde bu uygulama kime yapılırsa kabul etmeyiz. Savunulur tarafı yok. Ancak Türkiye Ortadoğu’da NATO’nun önemli aktörüyken uluslararası toplum nezdinde bu kadar ele ayağa düşürülme halini tartışmak, nedenini araştırmak biz siyasilerin en önemli görevidir. Soruyoruz; münferit bir şey mi yoksa oluşan algının NATO içine sirayet etmesi mi? Atatürk ile Erdoğan arasında oluşturulan algıyı kabul etmemiz mümkün değil. Bu tartışılırken Türkiye’nin bırakın 20 yıl, 10 yılı, 2 yıl önceye göre uluslararası itibarının bu kadar sorgulanması ve ele ayağa düşen bir noktaya gelmiş olması hepimizin düşünmesi gereken bir konudur" değerlendirmesi yaptı.