HDP'nin LGBTİ adayı Barış Sulu: Özür beklerken yine hedef gösteriliyoruz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından cinsel yönelimi nedeniyle hedef alınan HDP'nin Eskişehir'de milletvekili adayı gösterdiği LGBTİ aktivisti Barış Sulu, geçtiğimiz hafta İstanbul'da düzenlenen Onur Yürüyüşü'nü hedef alan saldırının ardından AKP iktidarının tutumunu kınadı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Maalesef özellikle hanım kardeşlerimizin bulunduğu bir yerde söylemekten haya ediyorum ama birileri bunu onur haline getiriyor” sözlerini Radikal'den Serdar Korucu'ya değerlendiren Sulu, "Biz yürüyüşe saldırı ile ilgili özür beklerken yine hedef gösteriliyoruz. Tek kelimeyle: Ürkütücü" dedi.

Sulu, Erdoğan tarafından hedef seçilmesini ise "Beni hedef gösterirken o kadar açık AKP ’yi referans gösterdi ki zaten tartışmalar da böylece alevlendi. Böylece hem Cumhurbaşkanlığını hem kurucu olduğu partinin genel başkanlığını yürüttüğünü ortaya koydu.Bu açıdan bakılırsa demek ki kendisi benim cumhurbaşkanım değil" diye yorumladı. AKP'nin eşcinsellik üzerinden kışkırtıcılık yapmaya çabaladığını ancak bunu yaparken toplumun büyük bir kısmını gözardı ettiğini vurgulayan Sulu, "Ayrıca merak ettiğim bir şey daha var. Acaba bütün adayların cinsel yönelimlerini test mi ediyorlar?" diye sordu.

Polisin saldırısının gölgelediği 13. LGBTİ Onur Yürüyüşü'nden bir hafta önce düzenlenen Trans Onur Yürüyüşü'ne karşı saldırı düzenlenmediğine dikkat çeken Sulu, Valiliğin Ramazan'ı gerekçe göstermesini ise şöyle yorumladı: " 7 Haziran sürecinde öyle bir nefret tohumu ektiler ki ben günde 20 kişiyi sosyal paylaşım platformlarında engellemek zorunda kalıyordum. Onur Yürüyüşü özel olarak seçildi. Bir hafta önce trans yürüyüşünde olay çıkmayıp bir hafta sonra “hassasiyet gelişmesi” ilginç değil mi? Valilik birden “hassasiyet” çıkışı yaptı. Anlamadıkları şu: LGBTİ Müslüman olamaz mı? Hepimiz ateist miyiz?"

CEZASIZ KALIYORLAR
Hükümete yakın mecaralarda LGBTİ haberlerinin sunum şeklini de ağır bir dille kınayan Sulu, sıkça kullanılan "sapkınlık" ifadesinden de öte ithamlarda bulunulduğunu söyledi. Taksim'deki yürüyüşün bu yayın organlarında "ürkütücü" olarak nitelenmesine de bir anlam veremeyen Sulu, "Anlaşılan çok iyi LGBTİ muhabirleri var. Sürekli takipteler, hiçbir şeyi kaçırmıyorlar! Meğer pek de ürküyorlarmış. Ama hiç belli etmiyorlar! Her hareketimizi takip ettiklerini biliyoruz. Anlayamadığımız ne yaparlarsa ne yazarlarsa yazsınlar cezasız kalmaları. Mesela bir yazarı açıkça hepimizin “seks işçisi” olduğunu küfürlü bir ifade kullanarak iddia etmiş. Bu küfür karşısında kim ne yapacak? Artık “sapkınlık” ifadesini de aşmış durumdalar. Çünkü cezasız kalıyorlar" ifadelerini kullandı.

AHLAK BEKÇİSİ Mİ KOYACAKTIK?
Bazı trans bireylerin üstü çıplak yürüyüşe katılması üzerine bir soruda ise diğer onbinleri örnek gösteren Sulu, bu tartışmaların polisin şiddetli saldırısının önüne geçmesinden dolayı duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Sulu, "Çıplaklık o kadar korkunç bir şey değil. Zaten doğduğumuzda çıplağız. Öldüğümüzde çıplak olacağız. Yani korkulacak bir şey yok. Hepimizin bedeni aynı. Ne yapacaktık, 100 bine yakın kişi geldiğinde başlarına ahlak bekçisi mi koyacaktık? Kontrol mü edeceğiz insanları? Böyle bir şey asla kabul edilemez. Benim aklıma takılansa bu yürüyüş öncesinde “soyunuyorlar” iddiaları vardı. Halbuki yıllardır soyunan yoktu. Buna inat mı yapıldı, kimler tarafından, nasıl servis edildi bilemiyorum. Yine de binlerce kişi oradayken sadece birkaç kişinin soyunması neden öne çıkar bunu düşünmek gerek. Ortada polisin sert müdahalesi var. Önce bunu tartışsınlar." dedi.