HDP’nin Pazarcık’taki Kriz Koordinasyon Merkezi’ne 'kayyum' atama girişimi
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ilk depremin merkez üssü Pazarcık’ta yardım faaliyetleri için HDP’nin oluşturduğu Kriz Koordinasyon Merkezi’ne kaymakamlık tarafından 'kayyum' atanmak istendiği belirtildi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Büyük bir felaket yaşarken bu yapılan yardımları engellemek hiç kimsenin haddine değildir, hiç kimsenin hakkı da yoktur" diyerek tepki gösterdi.
HDP, 7.7 büyüklüğündeki ilk Kahramanmaraş depreminin merkez üssü Pazarcık’taki Hasankoca Köyü’nde kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi’ne 'kayyum' atama girişiminde bulunulduğunu açıkladı.
HDP’nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Pazarcık 10 gündür dayanışma ile ayakta duruyor. Dondurucu soğukta, zor koşullarda yardıma koşan insanlar kimi rahatsız eder? Elbette iktidarı! Pazarcık Hasankoca Köyü'nde kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi'ne kayyım atanarak dayanışma malzemelerine el konulmak isteniyor!” dendi.
Pazarcık 10 gündür dayanışma ile ayakta duruyor. Dondurucu soğukta, zor koşullarda yardıma koşan insanlar kimi rahatsız eder? Elbette iktidarı! Pazarcık Hasankoca Köyü'nde kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi'ne kayyım atanarak dayanışma malzemelerine el konulmak isteniyor! pic.twitter.com/wmKmN2JjVf
— HDP (@HDPgenelmerkezi) February 15, 2023
Kriz Koordinasyon Merkezi yetkilileri de yaptıkları açıklamada, “Bugün Pazarcık Kaymakamı geldi ve buraya kayyum atadığını söyledi. Yani 10 gündür hiçbir yerde olmayan kaymakam ve askerleri bugün buraya gelerek, dediler ki, siz artık dayanışma göstermeyeceksiniz. Bu ülkede en zor zamanda birbirine kavuşması yasak. Bu ülkede tek bir şey serbest; ölmek. Çok kolay ölebilirsiniz. Özgürsünüz. Devlet bu konuda sizi güvence veriyor. Ama yaşayamazsınız. Yaşamak kayyum konusudur. Bugün burada kayyum size ölümün fetvasını vermiştir. Öldüremediklerimizi depremde burada soğuktan, açlıktan öldüreceğiz, diyor” ifadelerini kullandı.
BULDAN: YARDIMLARI ENGELLEMEK HİÇ KİMSENİN HADDİNE DEĞİLDİR
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yaşananlara ilişkin açıklama yaptı.
"Hasankoca Köyü’nde 10 gün boyunca gönüllülerimizin partili arkadaşlarımızın Pazarcık halkının dayanışma ruhuyla ortaya koyduğu büyük bir depoda yardım tırlarının malzemeleri boşalttığı bir yerde 10 gündür bütün Pazarcık halkına yardım ulaştırılmaya çalışıldı" diyen Buldan, şunları söyledi: "Birkaç saat önce bize gelen bilgilere göre, Pazarcık’ın kayyumu, Kaymakamı, mülki amirlerle birlikte bu binayı basarak, yardımların toplandığı depoyu basarak orada çalışma yürüten arkadaşlarımıza burayı bize teslim edeceksiniz malzemeleri bizler dağıtacağız yoksa hepinizi gözaltına alacağız diye tehdit ettiler. Bu anlayışın yıllardır devam ediyor. Bu anlayış bir kayyım anlayışıdır halka yapılan yardımların ulaşmaması için büyük bir titizlikle çalışan arkadaşlarımızı tehdit ettiklerin gördü."
HDP’nin yardım kampanyasının durdurulmak istendiğine işaret eden Buldan, “Depremin başından beri özellikle ilk günlerde ortada olmayanlar, hiç bir şekilde halkımıza yardım götürmeyenler, şimdi yapılan çalışmaları yapılan yardımları engellemek ama aynı zamanda HDP’nin yardım kampanyasını durdurmak için girişim başlattılar. İktidara seslenmek istiyorum. Bu bir akıl tutulmasıdır, insanlar açlıktan, soğuktan, depremden, büyük bir felaket yaşarken bu yapılan yardımları engellemek hiç kimsenin haddine değildir, hiç kimsenin hakkı da yoktur" ifadelerini kullandı.
Buldan, şunları kaydetti: "Biz ne pahasına olursa olsun bizlere ulaştırılan bütün yardımları, malzemeleri halkımıza ulaştırmak için büyük bir mücadele vereceğiz. Bu yapılan baskının engellemenin buraya kayyım atamanın hiç bir şekilde izahı yoktur. Bütün kamuoyuna buradan seslenmek istiyorum. Bundan sonra bu tür girişimlerin devam edeceği kaygısı taşıyoruz. Yapılan bütün yardımların engelleneceği kaygısını yaşıyoruz. İktidar ilk gün kamuoyuna verdiği algı ile yeni bir süreç başlatmak istiyor. Bunu da bizim yaptığımız çalışmalar üzerinden kendisine mal eden bir yerden HDP’nin, STK’nın, başka partilerin yaptığı yardımları engelleyerek sanki bu yardımları kendisi yapıyormuş gibi yapmasına asla izin vermeyeceğiz."