HDP, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği "Roboski katliamı"nın araştırılması amacıyla Meclis Araştırması önergesinin bugün TBMM’de görüşülmesini önerdi. Bu öneri, AKP ve MHP'lilerin oylarıyla reddedildi.

HDP'nin 'Roboski katliamı araştırılsın' önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

HDP, Roboski Katliamı'nın TBMM’de görüşülmesini önerdi. Öneri, AKP ve MHP'lilerin oylarıyla reddedildi.

HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, "Roboski'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmez" dedi. "Roboski”nin kitabını yazan CHP Milletvekili Levent Gök, "34 parçalanmış beden, 34 anne, baba, onlarca kardeş, onlarca abla, dayı, yeğen ve 1 köy. Tam 11 yıldır yas tutuyorlar, adalet bekliyorlar. Adaletin gelmesi niye gecikiyor Roboski'de ve niçin gelmiyor" diye sordu.

TBMM Genel Kurulu'nda HDP Grubu, 11 yıl önce 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği Roboski Katliamı'nın boyutlarıyla araştırılması için Meclis Başkanlığı'na verdiği Meclis Araştırması önergesinin, öne çekilerek bugünkü birleşimde görüşülmesi için grup önerisi getirdi.

"34 İSİM, 34 İNSAN, 34 CAN, 34 ÇOCUK, EŞ, DOST, ARKADAŞ..."

HDP Grubu adına önerge üzerine söz alan Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, yaşamını yitiren yurttaşların isimlerini TBMM Genel Kurulu'nda tek tek sıralarken, "Bu saydığım 34 isim, 34 insan, 34 can, 34 çocuk, eş, dost, arkadaş bu ülkenin savaş uçaklarınca bombalanarak katledildi. Şırnak'taki yoksul Kürt köylülerin ilk katledilmesi olayı değildi bu. 94'te de Kuşkonar ve Koçağılı köylerinde yine savaş uçaklarınca 38 yoksul Kürt köylüsü bombalanarak katledilmişti" dedi.

"ROBOSKİ'YE ADALET GELMEDEN TÜRKİYE'YE ADALET GELMEZ"

Kaçmaz şöyle konuştu:

“34 yoksul Kürt köylüsü katledildi; bir özür bile dilenmedi, bir mahcubiyet bile duyulmadı, bir sorumlu dahi yargılanmadı. Bu, vicdansızlık, insafsızlık. Bu düşmanlık değil de nedir? Yakın zamanda Ferhat Encü'ye kaldırılan o el de, Zeynep Anne'nin elini büken o el de yine bu bombayı atan elle aynı eldi, Kürt'ü inkar eden eldi, Kürt'e düşmanlık besleyen eldi, bu el Kürt’ü ve onun yanında yer alanları hedef alan eldi. Roboski'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmez. Yaşadıklarımızın kaynağı devlet şiddeti, cezasızlık, savaş gerçeği ve adaletin olmayışıdır. Kürt meselesini çözmeyen bir Türkiye bölgede hiçbir sorunu halledemez; Kürt meselesini çözmeyen bir Türkiye, kendisiyle sorunlarını çözmeyen bir Türkiye kazanamaz ve ilerleyemez.".

"TAM 11 YILDIR YAS TUTUYORLAR, ADALET BEKLİYORLAR"

CHP Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Levent Gök, "34 çocuk, 34 parçalanmış beden, 34 anne, 34 baba, onlarca kardeş, onlarca abla, dayı, yeğen ve 1 köy. Tam 11 yıldır yas tutuyorlar, adalet bekliyorlar. Adaletin gelmesi niye gecikiyor Roboski'de ve niçin gelmiyor? Olay bilinmeyen bir olay mı? Recep Tayyip Erdoğan 'Karanlık dehlizlerde kalmayacak' sözünü vermedi mi ailelere? Verdi ama olay karanlık dehlizlerde miydi acaba" dedi.

"GENELKURMAY BAŞKANI, MİLLİ SAVUNMA BAKANI, MİT, MGK SORUMLUDUR"

Gök, "Uludere olayında, Roboski'de devletin en üst kademesi sorumludur. O gün hava harekatının kararı alınırken şimdiki Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler sorumludur, şimdiki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sorumludur, hava harekatını Genelkurmay'da birlikte aldılar ve onaylatmak için de Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) bulunan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e bildirdiler. MGK sorumludur, Necdet Özel sorumludur, MİT sorumludur. MİT'in en tepesindeki isim MGK'da o anda arayarak Fehman Hüseyin isimli bir PKK'lının kaçakçıların içine girdiğini belirtmiş ve hava harekatının bütün kararları devletin en üst kademesince birlikte alınmıştır. Dolayısıyla devletin tüm üst kademesinin sorumluluğunda olan, herkesin bildiği bir olayı konuşuyoruz" diye konuştu.

"ÇOK ACI, BİZİ DERİNDEN ÜZEN BİR OLAYDIR"

AKP Grubu adına sözü TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, İstanbul Milletvekili Abdullah Güler söz aldı. Güler, "Çok acı, bizi derinden üzen bir olaydır. Burada vefat eden kardeşlerimizi, vatandaşlarımızı rahmetle yad ediyorum. Burada biraz önceki hatip özellikle Kürt vurgusu adı üzerinde ifadeler etmeye çalıştı. Eğer bir Kürt vurgusu üzerinden bazı şeyleri ifade edeceksek ben 1996, 1997 yılında Siirt’in Şirvan ilçesinde bir asteğmen olarak görev yaptım. Oranın belli köylerindeki çoluk çocuk, kadın demeden katledilen kardeşlerimizi de buradan yad ediyorum. Eli kanlı cinayet şebekesinin katlettiği insanlarımızı da vatandaşlarımızı da buradan yad ediyorum" dedi.

HDP'nin önerisi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.