Eğitim Sen ve Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, Doç. Dr. Bülent Yücel hakkında HDP’nin kapatılmasına ilişkin öğrencilerine soru sormasının ardından başlatılan soruşturma ve açığa alma kararına tepki gösterdi. Açıklamalarda, rektörlüğe sorular ve talepler iletildi.

HDP sorusu nedeniyle açığa alınmıştı: Eğitim Sen ve hukuk fakültesi öğrencilerinden Bülent Yücel tepkisi

Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü’nün sınavda sorduğu soru üzerine Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi, Doç. Dr. Bülent Yücel hakkında açtığı soruşturma ve açığa almaya tepki gösteren Eğitim Sen ve Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, açıklama yaptı. Eğitim Sen, akademik baskıların bir an önce son bulması çağrısı yaparken Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri ise Yücel hakkında verilen uzaklaştırma kararının bir an önce iptal edilmesini istedi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul’un katılımıyla Eğitim Sen Eskişehir Şubesi’nde ‘Al sana soru Anadolu Üniversitesi rektörlüğü’ başlığıyla bir basın açıklaması gerçekleştiren Eğitim Sen, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin imza attığı ve mahkeme kararlarıyla tescil edilmiş hukuksuzluklara değinilerek rektörlüğe 3 soru yöneltti.

Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, şunlara yer verildi:

"Ne yazık ki yıllardır Hukuk Fakültesinin canına okuyan Üniversite ve Hukuk Fakültesi yönetiminin “yeter artık!” dedirten bu uygulamasına şaşırmadık. Bilim insanı duyarlılığı ve etiği çerçevesinde hareket etmekte ısrar eden; inadına doğa, insan ve toplum için bilim diyen akademisyenlere Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi özelinde yapılanlara dair söylenecek ve yazılacak o kadar çok şey, cevaplandırılması gereken o kadar çok soru var ki.

Bu basın açıklamasını yazarken nereden başlamalı diye düşünürken, sosyal medyada Bülent Hocalarına sahip çıkan Hukuk Fakültesi öğrencilerinin Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne hitaben hazırladıkları soruları gördük. Öğrencilerin “Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne Sınav Soruları” başlıklı soruları, tıpkı Bülent Hocalarının hazırlığı gibi o kadar güzel ve açıktı ki. Bu sefer de biz hocaları olarak öğrencilerimizden öğrenelim ve soruları birlikte, yüksek sesle soralım dedik:

"HUKUKSUZLUKLARA NE ZAMAN SON VERİLECEK?"

Soru 1: Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi “hukuksuzluklarına” ne zaman son verecek?

Bir değil, iki değil… Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinin imza attığı ve mahkeme kararlarıyla tescil edilmiş hukuksuzlukları saymakla bitiremeyiz. Mesela zamanında usulsüz atamalarla tüm bölüm ve anabilim dalı başkanlıkları bir kişinin uhdesinde toplanmıştı, şimdi o kişinin yerinde yeller esse de görüldüğü üzere yenileri onu aratan cinsten değil. Mesela Hukuk Fakültesi merkezli Masonik-Fetöcü-Marksist Cephe diye bir örgüt uydurulmuştu, bu örgüte üyelikten akademisyenlerin işine son verilmiş, yerlerine ilahiyatçı hocalar derse sokulmuştu. Deli saçması bu örgütün uydurma olduğu ortaya çıksa da bunu uyduranlar hala “yüksek mevkilerde” görev yapmaktalar. Fakülteye yıllarını vermiş Barış Akademisyeni arkadaşlarımız meslektaşlarını ziyarete geldiklerinde güvenlik görevlisi marifetiyle kampüsten çıkarılmış mesela. Mesela mesnetsiz iddialarla işine son verilen bazı akademisyenler görevlerine döndüklerinde onlara oda dahi verilmemiş, açık mobbing kar etmeyince aynı gerekçelerle tekrar tekrar işlerine son verilmişti. Say(a)madıklarımız da vardır muhakkak. Ama “artık yeter!” diyoruz. Hukuk Fakültesi çalışanlarına ve öğrencilerine, Anadolu Üniversitesine, Eskişehir’e zarar vermekten vazgeçin!

"SINAVLARI İPTAL EDİLEN ÖĞRENCİLERİN KAZANIMLARI NASIL KORUNACAK?"

Soru 2: Gerekçe dahi gösterilmeden sınavları iptal edilen öğrencilerin kazanımları nasıl korunacak? Açıklama ne zaman yapılacak?

Hukuksuzluğu alışkanlık edinen idarecilerin en az düşündükleri görünen o ki öğrencilerimiz! Derslerine ilahiyatçı mı girmiş, sınavları iptal mi olmuş, dersten mi kalmışlar bunların önemi yok onlar için. Hukuk Fakültesi öğrencileri adalet istiyor yalnızca! Siyasi hırslara kurban gitmemeyi, hukukun uygulandığı bir fakültede okumayı, çok sevdikleri Bülent Hocalarından ders almayı istiyorlar. Hukuka ve hocalarına sahip çıkıyorlar. Ey sağır kulaklar bu sese kulak verin artık!

"AKADEMİK BASKI NE ZAMAN SON BULACAK?"

Soru 3: Bülent Hoca’ya ve diğer akademisyenlere yapılan akademik baskı ne zaman son bulacak?

Bundan 3 yıl önce yine Bülent Yücel’in dersi hiçbir gerekçe gösterilmeden elinden alınmıştı. Şimdi de “beğenmedikleri”, “siyasi iktidara ters” bir soru metni üzerinden cadı kazanları kaynatılmaya çalışılıyor. Fakülte ve Rektörlüğün müdahalesi açık biçimde akademik özerkliğin ve özgürlüğün ihlalidir. Bunu biz değil akademinin binlerce yıllık birikimi, yüksek mahkeme kararları, Anayasa Mahkemesi diyor. Akademisyenlerin bilimsel özerkliği, bilimsel özgürlük Anayasa’da yazıyor. Hukuk Fakültesi ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünü hukuka, Anayasa’ya uymaya; öğrenciye, akademisyene, idari personele, insana düşman bu yönetim biçiminden vazgeçmeye, üyemiz Bülent Yücel hakkında verilen kararları geri almaya davet ediyoruz."

ÖĞRENCİLER, TALEPLERİNİ SIRALADI

Doç. Dr. Bülent Yücel’in öğrencileri adına açıklamayı ise Derya Altundal okudu. Açıklamada, Hukuk Fakültesi’ne yapılan baskıların ‘artık son bulmasını istiyoruz’ denildi.

Rektörlük tarafından iptal eidlen sınavla yüzlerce öğrencinin mağdur edildiğini kaydeden Altundal, “Arkadaşlar biliyorsunuz ki cuma günü hepimizi üzen bir haber aldık. 15 yılı aşkın süredir Anayasa Hukuku’nun tüm gerekliliklerini bize en doğru şekilde öğreten, güncel olaylarla ilgili örneklendirmeler yapıp farkındalık seviyesi yüksek, aydın bir nesil yaratma amacını güden Bülent Hocamızın görevden uzaklaştırıldığını ve bu sene yapılan Anayasa sınavının iptal oluşunu üzülerek öğrendik. Bu sınav iptaliyle birlikte yüzlerce arkadaşımız mağdur edildi” ifadelerine yer verdi.

egitim-sen-ve-hukuk-fakultesi-ogrencilerinden-anadolu-universitesi-hakkinda-aciklama-1114407-1.

"UZAKLAŞTIRMA KARARI İPTAL EDİLSİN"

Hukuk Fakültesi öğrencilerinin taleplerini sıralayan Altundal, şunları söyledi:

"Bülent Hocamıza karşı yapılan 3 ay uzaklaştırma kararının bize gerekçesinin dahi söylenmemesi de okul yönetiminin bizi muhatap almadığının bir göstergesidir. Bu durum bize okulun asli üyelerinin yani biz öğrencilerin yönetimde hiçbir şekilde söz sahibi olmadığımızı, verilen kararlarda fikrimizin alınmadığını tekrar hatırlatmış oldu. Biz Hukuk Fakültesi öğrencileri olarak bu adaletsizliğin ve anti-demokratik yönetim tarzının tamamen karşısında olduğumuzu belirtmek isteriz. Fakültemize yapılan bu akademik baskıların artarak son bulmasını istiyoruz.

Biz hukuk öğrencilerinin talepleri şu şekildedir:

1. Bülent Hocanın 3 ay uzaklaştırma kararının iptal edilmesi

2. Sınav iptali kararının geri alınması

3. Biz öğrencilerin karar mekanizmalarında yer alması

4. Demokratik, özerk ve bilimsel eğitim."