Her yıl milyonlarca insan kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Columbia Üniversitesi’nden Prof. Dr. Azra Raza, “Kanser çalışmalarında hedef son hücreyi değil ilk hücreye odaklanıp onu yok etmek olmalı” dedi.

Hedef, ilk kanserli hücre olmalı
Prof Dr. Azra Raza ve Prof. Dr. Çetiner kanser tedavisindeki hedefleri anlattı. (Fotoğraf: BirGün)

Sibel BAHÇETEPE

Dünyada, her yıl 20 milyon insan kanser tanısı alıyor ve neredeyse 10 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Ömrünü kanser araştırmalarına adayan ABD Columbia Üniversitesi MDS Direktörü, Onkolog Prof. Dr. Azra Raza, farklı bir bakış açısı sunarak “ilk kanser hücre”sini sorguluyor. Prof. Raza, “Günümüzde kanserin son hücresini tedavi etmeye çalışıyoruz fakat kanser ilk hücreyle başlıyor” diyerek kanser araştırmalarına ayrılan bütçenin kanserin ilk hücresinin araştırılmasında da kullanılması gerektiğini söyledi.

Onkolog olan eşini de 20 yıl önce lösemiden kaybeden Prof. Raza, Kanser Savaşçıları Derneği’nin davetlisi olarak geldiği İstanbul’da dün bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Kanser tedavisinde erken teşhisin ciddi oranda başarı sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Raza, “Ancak bizim erken evre dediğimiz evreler dahi yeterince erken değil. 1 trilyon dolarlık bütçeyle bugünden daha iyi tedavi yöntemleri geliştirmeliyiz. Günümüzde son hücreyi tedavi etmek için uğraşıyoruz, milyonlarca doları buraya akıtıyoruz ancak yatırımlarımızı ilk hücreyi bulmaya, erken tanıya yönlendirmeliyiz” diye konuştu. Başta eşi olmak üzere arkadaşı ve çevresindeki pek çok kişiyi kanserden, lösemiden kaybettiğini anlatan Prof. Dr. Raza, şöyle konuştu: “Yıllardır uyguladığımız ameliyatlar, kemoterapi, radyoterapi etkili tedaviler olmakla beraber yeni bakış açılarına ihtiyacımız var. Kanser tedavisini tüm dünyaya yaymalıyız ancak milyonlarca dolarlık tedavileri herkese yaymak ekonomik olarak mümkün değil, dünyanın tamamı bu tedavilere erişim sağlayamıyor. Oysa hastalığın ortaya çıkmasını beklemeden bir şeyler yapabilmeliyiz. İnsanları hasta olmaktan koruyan şeylere yatırım yapmıyoruz; neden kurumlar, kuruluşlar ve FDA birkaç aylık sağ kalımlar için tedavilere harcanan bütçeleri, kanseri erken yakalamak ve insanları kanserden korumak için harcamıyor? Bu bütçe ya da kaynakların yüzde 50’si tedaviler için kullanılacaksa diğer yüzde 50’lik kısmı mutlaka tedavi öncesini araştıracak şekilde kullanılmalı.”

TEDAVİLER EŞİT ULAŞMIYOR

Günümüzde kanser tedavilerinde ana tedavi planını oluşturan yegâne gücün halen kemoterapi ilaçları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Raza, şöyle devam etti:

“Hastalar için demek istediğim ‘Kemoterapi kullanmayın’ değil, insanları bu şekilde iyileştirebiliyoruz ben de hastalarıma bu klasik tedavileri veriyorum. Sadece bakış açımızı genişletmeliyiz. Büyüdüğüm Pakistan’da ya da dünyanın diğer noktalarında kanser tedavileri ciddi para ve zaman alan süreçler. Üstelik bu tedavilere dünyanın her noktasındaki insan eşit olarak ulaşamıyor. Öyle ülkeler var ki öyle insanlar var ki kahvaltıya 2-3 gün arayla ulaşabiliyorlar. Biz bilim insanları olarak tüm dünya insanlarına karşı sorumluyuz.”

YETERLİ SONUÇ VERMİYOR

Araştırmaları farklı yönlere çevrilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Raza "Fareler üzerinde çalışmak yeterli değil. Bunun yerine insan dokusu ile çalışmalıyız. Biz ekibimizle yıllardan bu yana 60 binin üzerinde kan, tırnak, saç ve kemik iliği örneklerini toplayarak dökümante ettik. Burada amacımız, İlk hücreyi bulmak ve hastayı kanser olmadan kurtarmak ve bir anlamda kanserden korumak” diye konuştu.

Kanser Savaşçıları Derneği Kurucu Eş Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner ise kanser araştırmaları noktasında çok yol alındığını ancak daha hızlanılması gerektiğini belirterek “Şimdiki tedaviler çok büyük katkı sağladı, pek çok insanı yaşama döndürdü. Ancak artık tedavi etmenin bir adım ötesine geçmemiz gerekiyor. Kanserin oluşumunu önleyebilirsek işte bu gerçek anlamda tıp devrimi olur” dedi.