Hekimhan’ın ilk yazılı müzik kaynağı

KADİR İNCESU

Emekli bir öğretmen olan Süleyman Özerol yayına hazırladığı kitaplar ve incelemeleriyle Malatya’nın değerli isimlerinden birisi... Özerol, kültürümüzü yaşatmak için tam anlamıyla dur durak demeden çalışıyor.

Bu çalışmalarında destek buluyor mu derseniz, işte o tartışılır.

‘Tek Kişilik Ordu’ gibi çalışan Süleyman Özerol ile müzik öğretmeni Levent Çoban “Hekimhan Müzik Kültürü” adlı önemli bir çalışmaya imza attı. Özerol ve Çoban, Hekimhan yöresi halk müziği kültürünü çeşitli açılardan besleyen, yöredeki yaşanmışlıklar, gelenek haline gelen müzikli eğlentiler ile farklı yörelerle olan etkileşimlerini araştırdı. İkili, yazılı kaynakların yanı sıra bire bir yaptıkları görüşmelerle de çalışmayı zenginleştirdi.

Kitapta, Hekimhan’ın Müzikal Kimliği, Müziğin Hekimhanlılar İçin Önemi, Usta-Çırak Geleneği, Yörede Kullanılan Çalgılar, Yörenin İş ve Oyun Türküleri, Türkü Öyküleri Müzikle İlgili Kişiler, Derleme ve Notaya Alma Çalışmaları, Çeşitli Kaynaklarda Yer Alan Yöre Türküleri başlığı altında bölümler bulunuyor.

KENDİLERİ YAYIMLADILAR

Okurlarımızın, “Kitabı hangi yayınevi yayınladı?” dediğini duyar gibiyim. Farkındayım henüz yazmadım. Çünkü bir yayınevi tarafından yayımlanmadı bu kitap. Çok önemli bir çalışmaya imza atan Özerol ve Çoban bu kitabı kendi imkânlarıyla yayımladı. Amaçları kitabı satarak, para kazanmak değil... Süleyman Özerol ve Levent Çoban, yalnızca kültürlerine sahip çıkmak isteyen iki Hekimhanlı aydın...

HEKİMHAN'IN İLK YAZILI KAYNAĞI

Daha küçük yaşlarda Hekimhan’daki düğünlerde yaptığı video çekimlerinin yörenin farklı farklı kültür değerlerini keşfetmesini sağladığını belirtiyor genç müzik öğretmeni Levent Çoban… Üniversite öğrencisiyken Hekimhan Müzik Kültürü üzerine bir araştırma ödevi de hazırlayan Çoban, yörede söylenen türkülerin hepsine Arguvan Havası denmesi nedeniyle “Acaba Hekimhan’a özgü bir söyleyiş şekli yok mudur?” düşüncesinin peşinden gitmiş. Bu konuda en büyük destekçisi de Özerol olan Çoban konunun daha sonra genişlediğini ve böylece müzik konusunda Hekimhan’ın ilk yazılı kaynağını oluşturduklarını anlatıyor.

AYNI AİLEDEN 3 OZAN

Kitapta, 100 yıllık bir süreçte Hekimhan, Arguvan ve Sivas yöresi deyişlerinin yaşatılmasında büyük emekleri olan Ballıkayalı 3 ozanı da anlatıyor. Yusuf Başaran ve oğlu Mustafa Başaran, saz aşığı olarak işlevlerini yerine getirirken Mustafa Başaran’ın oğlu Hüseyin Başaran bu özelliklerle birlikte şairlik, yazarlık yönü ile de tanınıyor.

224 sayfalık kitabın 100 sayfasında müzikle ilgilenen kişilerin yer aldığını belirten Özerol, “Eğer sanatçılar ve zanaatçılar olmasa kültür ve sanatı geleceğe aktarmak kolay olmayacaktır. İcra ve aktarıcılık görevini yapan sanatçıları oldukça önemsiyorum,” diyor minnetle…

Sonuç ve öneriler bölümünde bir madde dikkat çekiyor: “Hekimhan yöresi türkülerini seslendiren sanatçıların söyleyiş biçimi ve özelliklerinin kayıt altına alınarak aslına uygun bir şekilde THM dağarcığına kazandırılmasının gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”

Yalnızca bu tespit bile 224 sayfalık çalışma kadar önemli. Pek çok sanatçı repertuvarlarına aldıkları türküleri yakıldıkları yörenin söyleyiş biçimlerini dikkate almadan söylüyor. Hatta sözlerinde fütursuzca değişiklikler bile yapıyor. Aslını koruyarak yaşatmak, gelecek nesillere olan bir borcumuzdur...

Bazı sanatçıların üçüncü dizeyi, ‘Sordum sual ettim kimin yârisin’ ya da ‘Sordum soruşturdum kimin yârisin’ biçiminde değiştirerek okumasından çok, ezginini değiştirilmesi ve ağız yapısının bozulması üzerinde durmak istiyorum.

Okuyuşlarda bir koşutluk var ve dize sonlarındaki sahiplik (iyelik) eklerinin değiştirildiğini görüyoruz.

sarısın > sarısan

karısın > karısan

yarısın > yarısan

döküyü >dökiyi

Günlük yaşamda Arguvan’da ya da Hekimhan’da bu ağza rastlayamazsınız. Türkülerde Azeri-Türkmence lehçesinin etkili olduğu bazı bölgelerimizin söyleyiş özelliğini getirip yöremize yamarsanız olacağı bu!”

‘Hekimhan Müzik Kültürü’nü okuyacak olanlara Özerol’un Hüseyin Şahin ile birlikte hazırladıkları ‘Arguvan Türküleri/Halkbilimsel Bir Araştırma Denemesi’ adlı kitabı da öneriyorum.