Hekimler oturma eyleminde

BURCU CANSU

Hekimleri açlığa mahkum edecek, “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”nin geri çekilmesi talebiyle Türkiye'nin dört bir yanından Ankara’ya gelen hekimler TTB önünde oturma eylemine başladı. Hekimler, “Açlığa mahkum edilmek istemiyoruz, yasa teklifi geri çekilmelidir” dedi.

TBMM'de görüşmeleri süren yasa teklifine karşı ülkenin dört bir yanından gelen hekimlerin de katılımı ile TTB önünde bir basın açıklaması yapıldı. Yasa teklifinin iptali için illerde de nöbetlerin devam ettiği belirtilen açıklamada TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, şunları söyledi:

“Bu yasa teklifi sağlıkta bir torba yasa niteliğinde ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin sağlık alanındaki en ağır, en acımasız, hukuk tanımayan yasalarını içeriyor. Bizler Meclis’ten sağlıkta şiddeti durdurmaya yönelik bir yasa değişikliği beklerken hazırlanan yasa önerisiyle binlerce hekim haksız hukuksuz bir şekilde mesleklerini yapamaz hale getiriliyor. TTB sağlıkta şiddeti önlemek adına bir adım dahi atmayan ve aynı zamanda binlerce hekime açlığı, yoksulluğu reva gören, onları mesleklerini yapamaz hale getiren bu yasal değişikliği kabul etmeyecek.”

SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara da “Bu torba yasa, faşizme geçiş yasası olarak hayata geçirilmek isteniyor. Bir dönemin faşistleri ‘ya sev ya terket’ derken bugünün faşistleri ise ‘ya itaat et ya da açlıktan öl’ diyor. Açlıkla terbiye edilmeyi kabul etmiyoruz. Faks eylemleri ve nöbet tutma eylemlerimizi devam ediyoruz” diye konuştu.

Oturma eylemi

Açıklamanın ardından bir grup hekim TTB önünde oturma eylemine başladı. Oturma eylemine katılan hekimler, şiddeti önleme iddiası ile hazırlanan yasa teklifinin kendilerini ve ailelerini aç bırakarak şiddet uygulama amacı taşıdığını belirterek şunları söyledi:

"Teklif, kamuda çalıştırılmadığımız gibi özel sektörde de çalışmamızı engelliyor. Güvenlik soruşturmasına takılan hekimlerin mesleklerini iki yıl boyunca yapmasını yasaklıyor. Özel sektör istese bile bizimle çalışamayacak, işyeri hekimliği için istihdam edilsek yazdığımız tıbbi raporların adli makamlarda hiç bir karşılığı olmayacak.

Güvenlik soruşturmasında memurluk için uygun şartları taşımadığımız söyleniyor. Mahkemeye başvurduğumuzda bazılarımıza gerekçe sunuldu. Ama bu gerekçeler somut gerekçelere dayanmıyor. Bazılarımıza babamızın katıldığı KESK eylemi, ağabeyi olmayan arkadaşımıza ağabeyinin FETÖ’ye bağlı bir şirketin yönetim kurulu başkanı olması gibi hiç bir yasaya dayanmayan absürt gerekçeler sunuldu. Hekimlik yapmamız engelleniyor. Bizler hakkımız olanı istiyoruz. Bizler hekimiz ve hekimlik yapmak istiyoruz.Çoğumuz bir KHK listesinde ismini görüp memurluktan atıldı. KHK ile memuriyetimize son verildi. Şimdi de özel sektörde dahi çalışmamız yasaklanıyor.”