Hem aday oldu hem mesaj verdi: "İstanbul ile sınırlı kalmayacak"
CHP’deki ‘değişim’ tartışmalarında başrolü oynayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yeniden aday oldu. İmamoğlu Özgür Özel’e de desteğini açıkladı. İmamoğlu’nun İstanbul’la sınırlı kalmayacağını ifade eden Siyaset bilimci Öztan “Bundan sonraki süreçte elini güçlendirmek istiyor” diye konuştu.
POLİTİKA SERVİSİ
‘Değişim’ ve ‘yenilenme’ tartışmalarının sürdüğü CHP’de, bu talepleri en güçlü dile getiren aktörlerden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu siyasi yol haritasını belirledi. Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından CHP’de ‘değişim’ çağrısı yapan İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında İBB’ye yeniden aday olacağının sinyallerini verdi. İmamoğlu ayrıca isim vererek CHP genel başkanlığına aday olacağını açıklayan Özgür Özel’e de destek verdi.
İmamoğlu açıklamada, "Şehrimizin yağmalanmasına, adaletsizlik ve çevre katliamına karşı İstanbul’u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. Dört sene boyunca olduğu gibi, 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum. Yoksulluğu söküp atan refah içinde bir şehir oluşturmak için yola çıkıyorum. Katılımı ve ortaklaşan aklı merkeze almak için dünyanın tüm teknolojik yeniliklerine ev sahibi olmak için yola çıkıyorum" şeklinde konuştu.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Siyasi hayatımın en önemli amacı vatandaşlarımızın çaresizlikten kurtulmasını sağlamaktır. Bu mücadeleyi son 4,5 yılda İBB başkanı olarak verdim. Bu aynı zamanda bir demokrasi mücadelesiydi. İktidarın baskılarına karşı en üst seviyede direncin simgesi olmuştur.
Açıkça ifade etmeliyim ki mayıs seçimlerinden sonra iktidarın muhalefeti topyekün tasfiye çabalarına en güçlü karşı koyuş, duruş, başta İBB olmak üzere ülkemizin metropollerinde gerçekleşecek.
31 Mart 2024 mahalli seçimlerinde tüm vatandaşlarımızı, demokrasimizi yeniden yeşertmek ve şehirlerimize sahip çıkmak için beraber yol yürümeye davet ediyorum. İBB Başkanı olarak, diğer belediye başkanlarımız ile omuz omuza bu demokrasi mücadelesinin öncülüğünü tarihi bir sorumluluk olarak görüyorum.
İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır, ben bu sözü çok önemsiyorum. Şüphesiz yerel seçimlerde İstanbul’u kazanmak büyük bir siyasi başarıdır, bunu biliyorum. İstanbul’u kazanan bir belediye başkanı dünyanın en güzel şehirlerinden birine hizmet etme onuruna ulaşır. Eğer o kişi bu fırsatı iyi değerlendirirse bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette başka noktalara taşır buna şüphe yok. Ama ben ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ sözünü sadece seçim galibiyeti olarak anlamıyorum. Benim gözümde İstanbul, Türkiye’nin gelecek tahayyülünün hayata geçtiği şehir olmalıdır.
İSTANBUL İLE MÜHÜRLÜYÜM
İstanbul ve Türkiye’nin kaderleri mühürlüdür. Bu nedenle ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum. Hayatımı adadığım bu mukaddes şehrime en üst seviyede hizmet etmeyi Türkiye’ye hizmet olarak görüyorum. Aziz şehrimizdeki ihmal edilmiş, çözülmemiş zorlukları ve sorunları tek tek alt edip kalıcı bir şekilde çözerek, Türkiye’nin sorunlarının nasıl çözüleceğini gösterdik, devam ediyoruz.
25 yıllık bir dönemden sonra İstanbul’da oluşturduğumuz yeni yönetimle milletimize çok daha mutlu bir Türkiye ihtimalinin varolduğunu kanıtlıyoruz. Hayatım boyunca bir koltuğa değil sürekli bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye’nin yeni bir siyaset, yeni bir yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur. Bu topraklarda cesur bir demokrasinin, adeletin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi benim öncelikli hedefimdir.
Hayatımın hiçbir döneminde siyaseti sadece siyasi partilerden ibaret görmedim. Partiler demokratik hayatın önemli organlarıdır ama gücünü yerelden alan bir yönetici olarak siyaseti hep toplumla omuz omuza yapılan dönüştürücü bir eylem olarak gördüm. Geçmişte olduğu gibi bundan sonraki yolculukta da benim yol arkadaşlarım gençler ve kadınlardır, emekliler ve yaşlılardır, engelliler ve keşfedilmeyi bekleyin girişimci zihinlerdir.
HALK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM
Seçimlerde İstanbul’u hep birlikte tekrar kazanmak için bir araya gelmeliyiz. Aramızdaki tartışmaları bir kenara bırakıp milletçe bu sürece odaklanmalıyız. Bu başarı için parti ayrımı yapmadan beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım.
Özellikle CHP’li yol arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum; Mayıs 2023 seçimlerinde yaşadığımız hayal kırıklığı ifade ediyorum ki beni çok derinden üzmüştür. Ben bunu birçok vesile ile de dile getirdim. Halkımızdan bu seçim mağlubiyetinden dolayı özür diledim. Bu hayal kırıklığının nedenlerinden biri de unutmayalım ki yenilginin sorumluluğunu üstlenme, gerçekle yüzleşme konusunda gerekli duyarlılığın gösterilmemesidir, gösterilememesidir. 28 Mayıs gecesinden başlayarak ortaya konan tavır partililerimizi seçmenlerimizi anlamak ve hissetme kaygısından ne yazık ki maalesef ki çok uzaktır. Ben bu mağlubiyetin partimizde köklü ve kapsayıcı bir tazenle sürecinin başlamasına vesile olduğunu da görüyorum.
CHP önderliğindeki toplumsal ve siyasal muhalefetin aynı zamanda yerel seçimleri kazanması zorunluluktur. CHP’liler bu yüksek kazanma arzusu ile bilinci ile hareket etmek mecburiyetindedir. Belediye meclislerini de hep birlikte kazanmalıyız. Bütün örgütümüz bu değişim sürecini uyum içinde tamamlamak ve çalışmak zorundadır.
Değişim, dönüşüm aynı zamanda köklü bir kadro harekâtıdır. Genel başkandan yönetime, üye yapısından parti seçimlerine kadar pek çok hususu kapsamaktadır. Yenilenme, değişim, dönüşüm tabii ki kolay değildir ama bunu başarmak zorundayız."
KILIÇDAROĞLU MEMNUN OLACAK
Gazeteci Fikret Bila, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını açıklamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Halk TV’ye konuşan Bila, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nun kararını memnuniyetle karşıladığını ve destekleyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun önerdiği yol haritası olduğunu söyleyen Bila, "Ben 1-2 gün önce yaptığım konuşmada bunu Sayın Kılıçdaroğlu’na sormuştum. Böyle bir karar almasının doğru olacağını söylemişti” dedi.
İSTANBUL İLE SINIRLI KALMAYACAK
İmamoğlu’nun yol haritasını değerlendiren BirGün Yazarı Siyasetbilimci Güven Gürkan Öztan, İmamoğlu’nun İstanbul ile sınırlı kalmayacağına dikkat çekti. Öztan şunları söyledi:
"Ekrem İmamoğlu CHP liderliği için henüz vaktinin gelmediğine ikna olmuş durumda. Bunun çeşitli nedenleri var. Eski Genel Başkanlar ile yaptığı görüşmelerin sonuçları, sermaye kesimi tarafından İmamoğlu hakkında henüz erken olduğunu belirtilen değerlendirmeler ve CHP içerisindeki İmamoğlu’nun aleyhine çalışan kesimlerin tavırları bunun nedenleri arasında olabilir."
"Bu açıklamanın önemlerinden birisi belki de bu noktalardan yola çıkarak bir geçiş sürecinin planlanmasıdır" değerlendirmesini yapan Öztan, "İmamoğlu İBB seçimlerini tekrar kazanarak elini daha çok güçlendirmek istiyor. Öte yandan bu açıklama salt bir yerel seçim açıklamasından öte daha çok Türkiye yönetimine dair bir pozisyon açıklaması olma özelliği taşıyor. İmamoğlu böylelikle tekrar seçilmesi durumunda sadece İstanbul ile sınırlı kalmayacağına işaret ediyor" dedi.
Öztan değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"İttifakların geldiği durum göz önüne alınırsa da İmamoğlu burada bir tutkal görevi görüyor diyebiliriz. İstanbul ittifakı dediği şey aslında ülke genelinde işaret ettiği en geniş ittifak düzlemini genel bir strateji olarak tanımlıyor. Ancak bir kez daha gördük ki yerel seçimlere kilitlenmiş bir siyasi efor İmamoğlu ve muhalefetin geneli dahil ülkenin gerçek sorunlarını bir kez daha es geçeceğe benziyor. Son olarak CHP içerisinde söz sahibi olmak isteyen İmamoğlu, şimşekleri doğrudan üzerine çekmek istemedi ancak hem İYİ Parti’ye hem de Kürt hareketine bir mesaj yollamak istedi."
ORTAK MÜCADELE ARAYIŞI ÖNEMLİ
İmamoğlu’nun ‘İstanbul İttifakı’ çağrısını değerlendiren HDP Genel Başkan Yardımcısı Emirali Türkmen, ittifakları bugünden konuşmanın yanlış olduğunu söyledi. Türkmen, "Geçmiş seçimleri düşününce şu söz de akla geliyor; ‘Bir suda iki defa yıkanılır mı?’ Bizim için önemli olan HDP’nin politik çizgisini büyütmek" dedi. Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan Türkmen, “Şu bir gerçek ki biz tek adam rejimini yıkma mücadelesinden de üçüncü yol siyasetimizi güçlendirme amacımızdan da vazgeçmeyiz” ifadelerini kullandı. Seçimleri ve ittifakları konuşacak zamanın da geleceğini kaydeden HDP’li Türkmen, “Önemli olan seçimlerden önce örgütlenmek, toplumsal mücadeleyi yükseltmek, halkın taleplerini sahiplenmek. Bunları yapmadan seçim konuşmak çok doğru değil. Ama tabii ki her türlü ortak mücadele arayışı önemli” diye konuştu.