Erdoğan, Bahçeli, Soylu, Abdülhamit Gül...  Ne tarafa bakarsan gerilim ve kaos var. Cumhur İttifakı en kırılgan dönemine girdi. Karşılıklı gülen yüzlerin arkasında derin bir güvensizlik var.

Hem AKP’de hem de Cumhur içinde ipler çok gerildi: İktidar içi mevzi savaşı

Yaşar AYDIN

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun annesine hakaret ettiğini söylediği bir kişinin tutuksuz yargılanma kararını “Bakan olsan ne yazar?” cümlesiyle kamuoyuna şikâyet etmesi AKP ve Cumhur İttifakı içerisindeki gelimleri yeniden gündeme taşıdı.

Aslında Soylu’nun çıkışı son günlerde parti ve ittifak içerisinde en masum olanıydı. Çok daha sert ve farklı sonuçlar doğuracak birden fazla gelişme yaşandı.

SABAH REFORM, AKŞAM VESAYET

Bahçeli her fırsatta başta HDP olmak üzere muhalefet partileri ile ilgili sıkıntılarını Erdoğan’a iletiyor. Bir an önce harekete geçmesi için de uyarıyor. Bugüne kadar adım atılmamasına “gerekirse devreye biz gireriz” diyerek aba altında sopa gösteriyor. Hatta o kadar ki gazeteciler ve siyasetçilere yapılan saldırılar bile bir çeşit devreye girme biçimi olarak, MHP’nin Erdoğan’a mesajı olarak tartışılıyor.

Erdoğan örgütüyle gerçekleştirdiği buluşmada daha yeni atadığı ekonomi yönetimini şikâyet ediyor. Belli ki durdurulamayan kötü gidişata yeni kurbanlar arıyor.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül “AYM kararları bağlayıcıdır” diyerek yaşanan hukuksuzluklar karşısında bilinmez güç odaklarını adres gösteriyor. Gül’ün yaptığı bu açıklamaya cevap niteliğinde bir gelişme yaşanıyor; birkaç saat sonra Gezi Davası’na dair beraat kararının bozulduğu haberi geliyor.

hem-akp-de-hem-de-cumhur-icinde-ipler-cok-gerildi-iktidar-ici-mevzi-savasi-832740-1.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül

CAM KADAR KIRILGAN

AKP içi dengeler ve Cumhur İttifakı arasındaki gerilimli ilişki artık kamuoyunun gözü önünde yaşanıyor. Daha önceleri saklanan inkar edilen yarık bugün aşağıya doğru ilerliyor ve bu artık gözle görünür bir noktaya ulaştı. O kadar ki Soylu’nun bir açıklamasına 30 dakika içerisinde AKP Genel Sekreter Yardımcısı yanıt veriyor. Parti ve ittifak içerisindeki yeni arayışla, pozisyon alışlar artık örgütün tüm kademesi tarafından fark edilmiş durumda. Parti içinde güç ve hegemonya mücadelesi o kadar kızıştı ki Erdoğan hariç her isim tartışılabilir hale geldi. Sadece parti içerisinde yaşananlar değil aynı zamanda iktidar ortakları arasında yaşananların da AKP içinde tarafları var. MKYK’de bile MHP ile kurulan ilişkinin tarafları var. İtişme şeklinde başlayan sürecin ne kadar hızla derinleşebileceğini dün yaşanan bir iki örnekte bile test ettik.

Bu bağlamda AKP-MHP ittifakının kırılıp dağılacağı bir sürece girdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Parti ve ittifak içindeki aktörler pozisyonlarını almış, bir sonraki duruma hazırlanıyor.

Abdülhamit Gül: Çok istemediği bir sorumluluk yüklendiği açık. Parti içerisindeki bu tartışmada aktif olan bazı cemaatlerin ve eskilerin sözcüsü durumunda. Ama daha çok emanetçi gibi duruyor. Bir sonraki aşamada yeni isimler devreye girebilir.

Süleyman Soylu: Bir yandan ittifakın çimentolarından biri olarak görünse de asıl olarak ittifak sonrasına, hatta Erdoğan ve Bahçeli sonrasına hazırlandığı konuşuluyor. Şimdilik sadece Erdoğan ve Bahçeli’yi muhatap alıyor. Etrafında eski-yeni siyasetçilerin birikmeye başladığına dair bilgiler daha çok konuşulur oldu

hem-akp-de-hem-de-cumhur-icinde-ipler-cok-gerildi-iktidar-ici-mevzi-savasi-832741-1.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu

Devlet Bahçeli: İttifak içerisindeki durumundan memnun. Tabanda küçük bir erime yaşasa da devlet içerisinde tahkim edilmiş kudretinin yanında bu kabul edilebilir bir durum. Ama o da bu mevzunun uzun sürmeyeceğinin farkında. O yüzden her adımda Erdoğan’ı kendine biraz daha mecbur bırakmaya çalışıyor. İpi elinden bırakma niyetinde değil. Ama giderek gerilen ve incelenen bir ipten bahsediyoruz.

Erdoğan: Kuşkusuz ki AKP’li dönemin en zor günlerini yaşıyor. Yanında son derece az ve kabiliyeti sınırlı bir ekip kaldı. Taban üzerindeki kişisel gücü her gün biraz daha eriyor. Damadın gidişi onu biraz daha zayıflattı. Üstelik onun yerine sağlam bir ekip kuramadı. Ne Soylu’ya ne de bu aralar Saray’a çok giden eskilere güveniyor. Avantajı hala herkesin kendine mecbur olması ama nereye kadar?

BÜYÜK BAŞARI PEŞİNDE

Erdoğan ekonomik ya da siyasal alanda herkesi şaşırtacak büyük bir başarı/mucize bekliyor. Sürekli, farklı yollar deniyor. Vazgeçiyor, bir daha deniyor; tekrar vazgeçiyor. Şu ana kadar kısmi parıltılar dışında ışık saçan bir yol bulamadı. Kredisi tükeniyor. Birkaç ay içerisinde şapkadan tavşan çıkaramazsa Davutoğlu ve Babacan’dan daha gürültülü ayrılıklar mümkün.