Hem dizi hem film: Haftanın önerisi ve dikkat çekeni
Swarm, Donald Glover (Amazon Prime Video). (Fotoğraf: IMDb)

Hazırlayan: Murat TIRPAN

Haftanın önerisi

Eğer siz de insanı anlamak için karanlık tarafına bakmak gerektiğini düşünüyorsanız, o zaman Swarm sizin için mükemmel bir dizi olabilir. Donald Glover ve Janine Nabers'in eşsiz yaratıcılığı sayesinde karşımıza gelen bu tuhaf kara komedi-gerilim dizisi, müzik endüstrisindeki saplantılı hayran kültürünün hüzünlü ve şaşırtıcı yönlerine odaklanıyor.

Dizide hayatının merkezine Ni’Jah adlı bir pop yıldızını yerleştirmiş genç bir kadın, fanatik takipçileriyle birlikte, Swarm adını verdikleri bir topluluk oluşturuyor. Ancak bir trajedi sonrası, takıntılı hayranlığı daha karanlık bir hal alıyor ve dizinin gidişatı da işte tam bu noktada değişiyor. Donald Glover ve Janine Nabers’ın yaratıcılığında ortaya çıkan merakla beklediğimiz Swarm, bir komedi ve korku dizisi olarak sonunda karşımızda. Başrollerinde Dominique Fishback, Chloe Bailey ve Damson Idris gibi isimlerin yer aldığı dizi, hayran kültürünün karanlık yüzüne ışığını tutuyor ve hayranların takıntılı davranışlarının nedenlerini ve getirdiği sonuçları tartışıyor. Swarm, kahramanımız Dre adlı kızın Beyoncé’nin estetik tarzına ve müziğine benzerliğiyle dikkat çeken bir pop yıldızı Ni’Jah’a olan hayranlığını konu alıyor. Swarm'ın, gerçek hayattan alınmış olaylardan esinlendiği düşünülürse Beyoncé’nin hayran kitlesi Beyhive’ın saplantılı tutumlarına dair konuştuğu da düşünülebilir. Ancak burada asıl anlatılmak istenen, takıntılı hayranlığın getirdiği sonuçların ne kadar karanlık olabileceği. Dizide işlenen konular, kendine zarar verme ve intihar gibi, oldukça ağır mevzular olsa da, bu konuları ele alış biçimi oldukça duyarlı ve çarpıcı. Swarm’ın genel havası, Donald Glover’ın daha önceki Atlanta dizisiyle benzerlik gösteriyor, ancak daha karanlık ve şiddet içerikli. Dizide kullanılan mizahi anlayış, karanlık ve depresif hikâyeye zaman zaman ara vererek izleyiciye rahatlama sağlıyor. Eğer saplantılı hayranlık kültürünün toksik yönleri ve psikolojik gerilim tarzı bir dizi ilginizi çekiyorsa, Swarm'ı kaçırmayın. Ancak, kan ve şiddet içeren sahnelerden rahatsızlık duyabilecek izleyicileri de baştan uyaralım.

***

Haftanın dikkat çekeni

Haftanın dikkat çeken işi MUBI'de izleyebileceğiniz Leyla'nın Kardeşleri 2022 Cannes Film Festival’nde Uluslararası Eleştirmenler Federasyonu’nun ödülüne layık görülen, Cannes’da Altın Palmiye için yarışan sağlam bir film.

İranlı yazar-yönetmen Saeed Roustaee'nin en son filmi, yolsuzluklarla boğuşan İran toplumunun içinde geçen güçlü ve epik bir aile draması. Tıpkı Roustaee'nin bir önceki beğenilen polisiye draması Just 6.5 gibi, Leila'nın Kardeşleri de hırslarının ve çaresizliklerinin insanları hayatta kalma mücadelesinde kendi aile üyelerine ihanet etmeye götürebileceği birçok yolun peşine düşen geniş kapsamlı ve ahlaki olarak karmaşık bir gerilim filmi.

Leila'nın Kardeşleri (Baradaran-e Leila), Saeed Roustaee (MUBI). (Fotoğraf: IMDb)Leila'nın Kardeşleri (Baradaran-e Leila), Saeed Roustaee (MUBI). (Fotoğraf: IMDb)

Filmin merkezinde, ailesinde düzgün bir gelir elde eden tek kişi olan genç bir kadın olan Leila yer alıyor. Babası Esmail ve dört kardeşi, işsiz Alireza ve hilekâr Manouchehr ile vücut geliştirme yaparak taksi şoförlüğü yapan Farhad gibi kendi benzersiz kişilikleri ve mücadeleleri olan karakterlerimiz var. Her kardeş ilerlemek için aslında çaresiz olsalar da, eylemleri kaçınılmaz olarak çatışma ve ihanete yol açıyor.

Roustaee, İran toplumunun her seviyesine yayılmış olan yaygın yolsuzluğu tasvir etmek için büyük bir özen gösteriyor; en üst düzeydeki dolandırıcı fabrika sahiplerinden, tuvaletleri kullanmak için müşterilerini iki katına çıkaran düşük seviyeli tuvalet görevlisi Parviz'e kadar.

Genel olarak, Leila'nın Kardeşleri, yetenekli bir oyuncu kadrosuyla yüklü, çelişkilerle ve iç çatışmalarla dolu karakterleriyle başarılı bir iş ve Saeed Roustaee'nin İran'ın umut vaat eden yeni yeteneklerinden biri olarak konumunu pekiştiren usta işi, iddialı bir film. Önerilir.