Google Play Store
App Store
Hem dizi hem film: Haftanın önerisi ve dikkat çekeni
Fotoğraf: IMDb

Murat TIRPAN

Haftanın Önerisi: Asi (Rebel), Adil El Arbi, Bilall Fallah (Vizyon)

Bu haftanın önerisi sinemalarda izleyebileceğiniz, Adil ve Bilall’in yönettiği Asi adlı (Rebel) film. Asi gerçek hayatta yaşanan yüksek gerilimli bir konuyu ele alarak aksiyon filmlerinin politik olmaması klişesinin ötesine geçen bir iş. Film aslında zor bir konuyu ele alıyor: Belçika’da yaşayan genç bir adamın Suriye’deki bir IŞİD hücresine katılması. Belçikalı bir genç olan Nassim’in bir Suriye IŞİD hücresine katılımını anlatıyor. Ancak, yönetmenlerin bir anti-radikalleşme hikâyesi anlatma arzusunu ve yeteneklerini kullandığı Asi bizleri klişelerden arındırılmış bir aksiyon macerasına çekiyor.


Nassim, okulda beliren kardeşinin radikalleşme hikâyesi nedeniyle dışlanıyor. Bu durum, kendisine örnek olan ağabeyinin hâlâ bir kahraman olduğuna inanma arzusunu uyandırıyor ve bu arada kötü niyetli bir yerel işe alım yetkilisi (Fouad Hajji) onu kolayca manipüle ediyor. Diğer yandan, film flashbacklerle ağabeyinin, ilk başta insani yardım amacıyla bombalanan Suriye şehirlerinde kurtarma operasyonlarına yardım etmek için katılmış olmasını, ancak sonrasında IŞİD’in ilerlemesiyle bozulduğunu ve kötüye gittiğini anlatıyor.

“Rebel”, bu problemli konuyu klişelerden arındırılmış bir şekilde sunarak, politik görüşlere değil, insanların hayatlarındaki zorluklara odaklanıyor. Film, standart aksiyon filmi unsurlarını ve hatta müzikal sahnelerini bile kullanarak izleyiciyi etkilemeyi başarıyor. Ayrıca Frédéric Thoraval’un harika kurgusu ve Robrecht Heyvaert’in etkileyici kamera çalışmaları, motorlu araç takipleri ve anlık ahlaki ikilemleri gerçek zamanlı bir şekilde aktarıyor. Filmi gönül rahatlığıyla önerirlen yine de eklemem lazım ki, film, politik açıdan karmaşık konularda açık bir şekilde tutarlı olmasına rağmen son sahnesindeki sürpriz sonuç, bazı izleyiciler için bir hayal kırıklığına neden olabilir.

***

Haftanın dikkat çekeni:

Boston Strangler (Disney +)

Gerçek suç öyküleri ve yarım kalan sorulara ilgi duyanlar için Disney +’da göz atılabilecek bir dizi başladı.

“Boston Strangler” dizisi bir seri katil vakası etrafındaki siyaset ve şüpheleri yavaş yavaş açığa çıkaran gizemli ve gerilimli bir iş. Keira Knightley’in canlandırdığı bir gazeteci olan Loretta McLaughlin’in öyküsüne odaklanan dizi, 1960’ların başında geçiyor, karakterimiz Boston’daki bir dizi cinayeti araştırıyor. McLaughlin, kentin çalkantılı politikasıyla başa çıkmaya çalışırken, polisin olayı çözmekte zorlandığına dair şüphelerini de paylaşmakta. Keira Knightley ve Carrie Coon gibi sevdiğimiz oyuncuların yer aldığı dizinin temel meselesinin kadınların erkek egemen dünyada karşılaştığı zorlukların üzerine gitmesi olduğunu da ekleyelim. Tartışmalı eleştiriler alsa da sonuç olarak, gerçek suç hikâyelerine ilgi duyanların bakmaları iyi olabilir.

Alcarras, Carla Simón (MUBI)

Dikkatlerden kaçmasın, kısa süre önce MUBI’de gösterilmeye başlayan “Alcarras”, geleceği İçin savaşan bölünmüş bir aile hakkında gayet güçlü ve çarpıcı bir film. İspanya’nın En İyi Uluslararası Film dalındaki Oscar adaylığı için sunulan yönetmen Carla Simón’un drama filmi, değişim ve bağları inceleyen güncel ve duygusal bir yapıt.

Alcarràs, geleceği belirsiz olan üç kuşaklık şeftali çiftçisi ailesiyle ilgili. Film, bu belirsizlik hakkında. Filmin geçmişten gelen hukuksal meselelerin etkilediği bugünkü aile çatışmalarını anlatıyor. Filmde temelde, güneş panelleri kurarak ailenin meyve bahçelerini modernize etmek isteyen Pinyol’un oğlunun aileyi mahvetmesini ve aile bağlarını yeniden keşfetme zorunluluğuna karşı çıkan üç nesil Alcarràslı şeftali çiftçisi ailesinin mücadelesini izliyoruz. Bir ailenin ne seçeceği ve birliklerine ne olacağına dair temel bir soruya sahip duygusal ve zaman neşeli bir film.